Obsesif-Kompulsif Bozukluk (Takıntı Hastalığı)
Yazar Uğur Aylak • Psikolog • 17 Aralık 2018 • Yorumlar:
Obsesif-Kompulsif bozukluk takıntılı davranışlara ve düşüncelere sebep olan bir psikolojik rahatsızlıktır. Obsesyon istemsiz olarak tekrar eden ve kaygı yaratan düşüncelerdir.Kompulsiyon; obsesif kompulsif bozukluğa sahip kişilerin obsesif düşüncelerinden kaynaklanan, tekrar eden davranışlardır. Bu rahatsızlık kişinin günlük yaşantısını olumsuz etkileyebilir ya da uzaklaşmaya sebep olabilir. Günlük yaşantıda eline kir bulaşma korkusundan gereksiz yere sık sık el yıkama, bakteri öldürücü kullanma, dışardaki tuvaletleri kullanmama en yaygın görülen obsesif kompulsif bozukluk semptomlarıdır. Obsesif-Kompulsif Bozukluğa sahip kişiler el yıkama ya da herhangi bir kompulsif davranışı yapınca rahatladıklarını düşünürler fakat bu davranışlar bir süre kaygıyı düşürürken kaygının ve huzursuzluğun ilerleyen zamanlarda arttığını farkedemeyebilirler. Rahatlamanın aksine kompulsif davranışlar kaygıyı ilerleyen zamanlarda arttırıp kompulsif davranışların artmasına ve devam etmesine sebep olur.Bilişsel davranışçı terapiyle bu davranışlar tamamen yok edilebilir ve obsesif-kompulsif davranışlar hakkında farkındalık kazandırılabilir. Eğer aşağıdaki DSM-V tanı kriterlerini karşılıyorsanız bir uzmandan yardım almanız gerekir.
DSM-5’e göre1 obsesif-kompulsif bozukluğun tanı kriterleri şunlardır;
A- Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte varlığı:
Takıntılar (obsesyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kimi zaman zorla veya istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler.
2- Kişi, bu düşüncelere, itkilere veya imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde bulunur.
Zorlantılar (kompulsiyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:
1- Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (örn. el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da zihinsel eylemler (örn. dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme).
2- Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yaşanan kaygı ve sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacı ile yapılır, ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler, yüksüzleştireceği ya da korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da aşırı bir düzeydedir.
B- Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır (örn. günde bir saatten çok zamanını alır) ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
C- Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisi ile ilgili etkilerine bağlanamaz.
D- Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileri ile daha iyi açıklanamaz.