Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Tedavisi Nedir?

Yazar Ezgi KılavuzoğluPsikolog • 12 Mayıs 2021 • Yorumlar:

Obsesif kompulsif bozukluk temelde; bireyin iradesi ve öz kontrolü dışında zihninde aniden oluşan ve zihne hakim olan, rahatsız edici, çoğunlukla tehdit edici, ısrarcı ve tekrarlayıcı, bireyin kendisine de çoğu zaman saçma ve anlamsız gelen ancak istemli bir çaba ile zihinden uzaklaştıramadığı takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve bireyin engelleyemediği, tekrarlayıcı, çoğunlukla obsesyonlara tepki olarak, obsesyonların yarattığı kaygıyı azaltmak veya yok etmek görevini taşıyan, ruminatif davranış örüntülerinin (kompulsiyonlar) sebep olduğu ruhsal bir bozukluktur.

Birçok çeşidinin bulunduğu bilimsel olarak ortaya konan obsesyonlar çoğu zaman kişinin kendisi tarafından da “anlamsız, saçma” olarak nitelendirilir. Buna rağmen birey zihnine  hücum eden bu ısrarlı ve tekrarlayıcı düşünceleri zihninden istemli bir çaba ile  uzaklaştıramaz. Belirli bir seviyede obsesyonlar o kadar yoğun bir hale gelir ki neredeyse  birey gününü obsesif düşüncelerine göre yaşamaya başlar. Obsesyonların yarattığı rahatsızlık,  tehdit algısı ve kaygıyı bastırabilmenin, azaltabilmenin veya nötrleştirmenin yolunu arayan  zihin çoğunlukla obsesyonlara karşı tekrar edici ve çoğu zaman kontrol dışı tekrarlayan  davranış örüntülerini geliştirir. Tekrarlayan, rahatsız edici, kaygı yaratan, zihne egemen olan  ısrarcı düşünceler ve bunların etkisini azaltmak, ortadan kaldırmak için yapılan yine  tekrarlayıcı, son derece rahatsız edici eylemler kişinin artık hayatının tamamını ele geçirir ve  bireye adeta özgür bir yaşam alanı imkanı vermez. Bununla birlikte ortaya çıkan bu  kısırdöngü bireyin kişisel, iş ve okul ile ilgili, kişilerarası tüm alanlarda ciddi anlamda  işlevselliğini bozar.  

 İnsan yaşamının olağan akışında zaman zaman birçok faktörden kaynaklı şüphe, evham,  kaygı ve takıntılar olabilir. Günlük yaşantı içinde hayatımıza birçok stres verici etkenin eşlik  ediyor olması, insanoğlunun zamanla adeta hızlandırılmış bir formatta gelişen hayat akışı,  geleceğin belirsizliği gibi durumların varlığı göz önüne alındığında bunların doğal duygu ve düşünceler olduğu açıktır ve çoğunlukla kişiler bu duygu ve düşünceler ile baş  edebilmektedirler ve sorunların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemesine izin vermeden  çözebilirler. Ancak obsesyonlar ve bunların varlığı neticesinde ortaya çıkan kompulsiyonlar bunların çok daha ötesindedir. Kişinin bilinçli bir şekilde zihninden uzaklaştıramadığı ve  kendini yapmaktan alıkoyamadığı ve nihayetinde kişinin tüm yaşam alanında önemli oranda  işlevsel bozulmalara neden olan ciddi bir durumdur. 

 Obsesyonlar gerçekleştirilmesi mümkün veya gerçekleştirilebilecek düşünceler olabildiği  gibi bazı durumlarda gerçekdışı veya sanrısal bir boyutta da olabilmektedir. Ancak her iki  koşulda da birey aslında böyle bir şey olmayacağını fakat bu düşüncelerini aklından  uzaklaştıramadığını açık bir biçimde ifade etmektedir. OKB durumlarında bireylerden sık sık  “saçma olduğunu biliyorum, böyle bir şey olamaz biliyorum ancak ne yaparsam yapayım  onları düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum” ifadelerini duymak mümkündür. Obsesyonlar  aynı zamanda çoğu zaman tereddüt ifadeleri içerirler ve bununla birlikte hiçbir zaman kesin  ifadeler değillerdir. “Ya yaparsam, ya olursa, ya yaptıysam ya da yaptım mı, oldu mu?”  şeklinde sürüp giden düşüncelerdir.

OKB NE SIKLIKTA, HANGİ YAŞLARDA VE KİMLERDE DAHA FAZLA  GÖRÜLÜR? 

 Son yıllarda yapılan araştırmalar incelendiğinde OKB’nin toplumumuzda görülme  sıklığının ne kadar yoğunlukta olduğunu anlamak mümkün. Yapılan araştırmalar günümüzde  her 100 kişinin 3-4’ünde OKB görüldüğünü ortaya koymaktadır. Son zamanlarda görülme  sıklığında ciddi bir artış olduğu açıkça ifade edilen OKB, çoğunlukla ergenlik döneminde  başlayan, sıklıkla 20-30’lu yaşlarda sık görülen bir durum olmasına rağmen her yaşta ortaya  çıkması mümkün bir ruhsal bozukluktur. Erkeklerde daha erken ortaya çıktığı bilinmesine  rağmen kadınlarda daha sık görüldüğü ve popülasyonun büyük çoğunluğunu kadınların  oluşturduğu araştırmalarca desteklenmektedir. 

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) BELİRTİLERİ NELERDİR? 

 Obsesif kompulsif bozukluğu olan bir hastanın tüm belirtileri dört ana başlıkta  toplanabilir: 

1) Kişinin kaçınamadığı, engelleyemediği, tekrarlayıcı ve sıkıntı verici davranışları  vardır. Bunlar hastanın kompulsiyonlarıdır ve gözlenebilir davranışlardan oluşur; el  yıkamak, silmek, kafa sallamak, saymak gibi.  

2) Kişinin kaçtığı ya da kaçındığı davranışlar vardır. Kirlenme korkusu ile bir yerlere  dokunamamak, oturamamak, hatta gitmemek gibi. 

3) Kişinin tekrarlayıcı ya da kaçınamadığı düşünceleri vardır. Bu düşünceler de yine  kompulsiyonlardır ancak dışarıdan gözlenemezler. Sayı saymak, belirli düşünceleri  içinden tekrarlamak, belirli kelimeleri tekrarlamak gibi. 

4) Kaçındığı ya da kaçmaya çalıştığı düşünceleri vardır ve bunlar hastanın  obsesyonlarıdır. Bu düşüncelerinden kaçmaya, onları durdurmaya veya  kompulsiyonları yolu ile onları nötr hale getirme çabası vardır.  

EN YAYGIN OBSESYON VE KOMPULSİYONLAR 

Kuşku Obsesyonu ve Kontrol Kompulsiyonu 

 En sık karşımıza çıkan türdür. Kişi ocak, kapı, doğalgaz, vana vb. bir şeyleri açık  bırakmış olma ihtimalinden, arabayı kilitlememiş, bazı eşyaları prizde takılı unutmuş olma  ihtimallerinden sürekli, ısrarcı bir şekilde kuşku duyar (kuşku obsesyonu) ve emin olma  ihtiyacı ile sürekli ve tekrarlı biçimde dönüp kontrol etme ihtiyacı duyar (kontrol  kompulsiyonu). Bu kısır döngü kişinin yaşamının birçok farklı noktasında kendini  gösterebilir.

Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu 

 Kişinin bedeninin, giysilerinin, evinin veya herhangi bir yaşam alanının, eşyalarının  mikrop, kir gibi birçok faktörden kirlendiğine dair duyduğu ısrarlı düşünceler (bulaşma  obsesyonu) ve bu ihtimallerden duyulan kaygıyı ortadan kaldırmak için yapılan tekrarlayıcı  davranışlar (temizlik kompulsiyonu) şeklindeki kısır döngüdür. Kişi olası bir kirlenmeye karşı  sürekli çevresini veya kendi bedenini temizleme, yıkama davranışlarında bulunur.  

Cinsel İçerikli Obsesyonlar 

 Kendine, yaşına ve toplumsal konumuna yakıştıramadığı fakat düşünmekten kendini  alıkoyamadığı cinsel içerikli obsesyonlardır. Kişi uygun düşmeyecek kişi veya kişilere karşı  cinsel içerikli ısrarlı düşüncelere sahiptir. Bu düşünceler sebebi ile çoğu zaman kişide sosyal  ortamlardan kaçınma, kendini bu düşünceler sebebi ile cezalandırma davranışları görülebilir. 

Dini Obsesyonlar 

 Kişinin inançları doğrultusunda sürekli zihnini meşgul eden tekrarlayıcı düşünceleri  olabilir. Yaptığı veya yapacağı yanlış bir eylem veya düşünce sebebi ile Yaratıcı tarafından  cezalandırılacağı, kirlendiği, cezalandırılması gerektiğine dair ısrarlı düşünceler, dini  inançlarına uygun ısrarlı ritüeller, dini inançlarının gerektirdiği ritüelleri yerine getirirken  ısrarlı bir biçimde zihne gelen, tekrar eden vesvese düşünceleri gibi. 

Simetri-düzen Obsesyon ve Kompulsiyonları 

 Çok sık görülen; eşyaları simetrik bir şekilde dizme, büyükten küçüğe, alfabetik sıraya  göre düzenleme, kıyafetleri renk geçişlerine göre ayırma, kıyafetleri muntazam bir şekilde  katlama ve yerleştirme gibi çoğu zaman bunları gerçekleştirmediğinde kendisi veya  sevdiklerinin başına kötü bir şey geleceği kaygısı, gününün kötü geçeceğine veya her şeyin  ters gideceğine dair tekrarlayıcı düşünceleri şeklinde giden obsesyon ve kompulsiyonlardır. 

Dokunma Kompulsiyonları 

 Bazı OKB’li hastalar zaman zaman bir yere gitmeden, yola çıkmadan, yeni bir şeye  başlamadan vb durumlarda kendilerine şans veya uğur getirecekleri bir şeye dokunmadan  kendilerini alamazlar. 

Sayma Kompulsiyonları 

 Bazı OKB’li hastalar herhangi bir günlük aktiviteyi belli bir sayıya kadar yapmazlarsa her  şeyin ters gideceğine dair inançlar taşırlar. Veya bazı durumlarda farklı obsesyonlarından  kaynak alan kaygılarını dindirebilmek için sayma kompulsiyonları gösterirler. 

Biriktirme ve Saklama Kompulsiyonları 

 Sık görülen bir kompulsiyon türüdür. Kişi gerekli-gereksiz tüm eşyaları saklama,  biriktirme ihtiyacı, onlar ile vedalaşırsa başına gelebilecek felaketler konusunda ısrarcı  düşünceleri sebebi ile oluşan kaygıyı bastırma ihtiyacı sebepleri ile biriktirir, istifler. 

Batıl Düşünceler, Uğurlu-Uğursuz Sayılar, Eşyalar ve Renkler 

 Bazı OKB hastalarında uğurlu-uğursuz sayılarına göre alma, hareket etme, başlama,  bitirme davranışları görülür. Aynı durum eşyalar ve renkler için de geçerlidir.

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) NEDENLERİ NELERDİR? 

 Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte birçok biyolojik ve çevresel faktörün hastalığın  gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. 

• Genetik Faktörler 

• Beyin İşlevlerinde Bozulma ve Seratonin Dengesi 

• Çocuklu Çağı Travmaları 

• Kişilik Özellikleri 

Gibi faktörler hastalığın gelişimi ve seyri için ele alınan nedenler arasında sayılabilmektedir. 

 Kişinin ailesinde ruhsal bir hastalığın bulunması, anne-baba ve birinci derece  yakınlarında OKB tanısı geçmişinin varlığı genetik faktör olarak OKB oluşumunu tetiklediği  düşünülmektedir. Beynin bazı bölgelerinde sinirsel iletimde önemli bir etken olan seratonin  maddesinin seviyesindeki aşırı düşmenin veya işlevselliğindeki bir bozulmanın OKB  oluşumunu kolaylaştırıcı bir etkide bulunduğu düşünülmektedir. Bunlara ek olarak çocukluk  çağı travmalar; örneğin cinsel taciz, çocukluk çağı ihmal ve istismarı, şiddet gibi durumlara  maruz kalan kişilerde yetişkin dönemde ortaya çıkan OKB veya çocukluk çağı başlangıçlı  olarak çocuklarda görülen OKB gelişiminde önemli rol oynadığı görülmüştür. Yanı sıra  kişinin kişilik özellikleri de OKB nedenleri arasında ele alınması gerek bir faktör olarak  karşımıza çıkar. Kişide obsesif kompulsif kişilik örüntüsü, savunma mekanizmaları vb.  dikkate alındığında OKB’ye kişilik özellikleri sebebi ile yatkın olma durumu gözlemlenebilir.  

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ? NASIL? 

 Obsesif kompulsif bozukluk kişinin yaşam kalitesini düşüren, önemli işlevsellik  alanlarında ciddi bozulmalara yol açan, kişinin yaşamını adeta kabusa çeviren ve bireyin  muzdarip olduğu bir ruhsal bozukluktur.  

 Ancak önemli üzerinde durulması ve bilinmesi gereken konu OKB’nin kişinin kaderi  olmadığıdır. OKB tedavisi mümkün bir bozukluktur. Bireye özgü belirlenecek bir yaklaşım ve  tedavi protokolü ile, terapist-danışan iş birliği içerisinde OKB’li hastalarda kısa sürede ve  kalıcı iyileşmeler gözlemlenebilir.  

 Birçok farklı ekol ve yöntem olmakla birlikte özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne  bağlı kalarak hastaya olan yaklaşım, bu bozukluğun teşhis ve tedavisi için uzun yıllardır  rehberlik etmektedir. Bilişsel davranışçı terapi yaklaşımının OKB tedavisinde amacı kişiye  rahatsızlık veren, ısrarlı, tekrarlayıcı ve işlevsel olmayan düşünceleri (obsesyon) ile hastayı  karşı karşıya getirmek ve bu karşılaştırmanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak amacı ile ortaya  çıkan kompulsiyonları engellemektir. Kişinin düşünce yapıları, bilişsel kodları incelenip  OKB’nin yarattığı kısırdöngünün özünü anlaması, birtakım yöntemler ile kişinin obsesyonları  ile karşı karşıya gelmesi, işlevsel olmayan düşünce kalıpları ile işlevsel olanların yer 

değiştirmesi ve yeniden davranış şekillendirilmesi şeklinde ilerleyen bir tedavi ekolü bugüne  kadar OKB tedavisinde bireylere ciddi yol aldırmıştır.  

 OKB’den ciddi durumda muzdarip olan kişiler seanslara geldiğinde genellikle durumun  düzelebileceğine dair inançları genellikle azdır ancak tedaviden sonra aldıkları yola kendileri  de şaşırmaktadır. Bilinen kocaman bir yanlışın üstünde durmak gerekirse OKB bir son  değildir, kader değildir, tedavisi mümkündür. Önemli olan bu noktada ilk adımı atmak ve  terapist ile iş birliği içerisinde hareket edebilmektir.  

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)