Obsesif Kompulsif Bozukluk
Yazar Benan Şahinbaş • Psikolog • 27 Kasım 2020 • Yorumlar:
Okb bir anksiyete (kaygı) bozukluğudur. Hastalığa takıntı-zorlantı hastalığı da denilmektedir. Bireyin yapmak istemediği fakat tekrarladığı düşünce, his , fikir, takıntı veya davranışlar bütünüdür. Obsesyonlar ; bireyler tarafından mantıkdışı olarak yorumlanır ve kişiye yoğun sıkıntı ve huzursuzluk veren fikir ve düşüncelerdir. Kompulsiyonlar ise; obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluk hissini azaltmak veya yok etmek için tekrarlanan yineleyici davranış ve zihinsel eylemler bütünüdür. Kişi bu obsesyon ve kompulsiyonlar saçma olduğunu bilse dahi bunları yapmaktan ve düşünmekten kendini alı koyamaz. Tekrarlanan her davranış ve düşünce de kişiye yoğun sıkıntı ve kaygı hissini verir, gündelik hayatını ve yaşayış stillerini bozar.
OKB TOPLUMDA NE SIKLIKLA GÖRÜLÜR ?
Toplumda sık olarak görülen obsesif kompulsif bozukluk kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Her 100 kişiden 2-3’ünün bu rahatsızlığı yaşadığı saptanmıştır. Genellikle ergenlik dönemlerinde veya 20-30’lu yaşlarda başlar. Bazı durumlarda okul öncesindeki çocuklar dahil olmak üzere her yaşta görülebilmektedir.
OKB BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Obsesyonlar ve kompulsiyonlar toplumdan topluma ve kültürden kültüre değişkenlik gösterebilmektedir. En sık görülen okb türleri aşağıdaki gibidir ;
Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu
Kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu
Cinsel içerikli obsesyonlar
Dini içerikli obsesyonlar
Simetri/düzen obsesyon ve kompulsiyonları
Dokunma kompulsiyonları
Sayma kompulsiyonları
Biriktirme ve saklama kompulsiyonları
Batıl itikatlar, uğurlu, uğursuz sayılar ve renkler
OKB NEDENLERİ NELERDİR ?
Herhangi bir kesinlik kazanmamasına karşın OKB’nin nedeni olarak birkaç varsayım üzerinde durulmaktadır. Şimdiye kadar yapılan araştırmalar şunları göstermektedir ;
- GENETİK NEDENLER :
OKB’li hastaların anne, babalarında veya diğer birinci derece akrabalarında OKB’nin sık olarak görülmesi bize rahatsızlığın genetik yapılı olabileceğini düşündürmektedir.
- BEYİN İŞLEVLERİNDE BOZULMA VE SEROTONİN DÜZEYİ :
Beyin üzerinde yapılan araştırmalarda beynin bazı bölgelerinde ve özellikle de beyin içindeki sinirsel iletimde önemli rolü olan serotonin maddesinin işlevlerinde bozukluk saptanması bunların OKB’nin nedeni olarak araştırılmasına yol açmıştır.
- ÇOCUKLUK ÇAĞI TRAVMALARI :
Çocukluk çağı travmalarına (örneğin, cinsel istismar) maruz kalanlarda ileri yaşamlarında önemli bir stres yaşantısı ardından OKB’nin ortaya çıkabilmesi erken çocukluk dönemlerinin OKB gelişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir.
- KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ :
Kişilik yapısı olarak titiz, kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi özelliklere sahip olan kişiler OKB’ye yatkın kişiler olarak değerlendirilmektedir.
OKB TEDAVİSİ NEDİR ?
- İLAÇ TEDAVİSİ: Serotonin Geri Alım Engelleyiciler (SSRI) adı verilen ilaç grubu OKB tedavisinde kullanılmaktadır. Tedavinin ilk zamanlarında kişide bulantı, baş ağrısı, uyku bozukluğu, midede rahatsızlıkları gibi kalıcı olmayan yan etkiler ile hastaların çoğunun dile getirmeye çekindikleri cinsel yan etkiler görülebilir (cinsel isteksizlik gibi).
- BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI (BDT) TEDAVİ: Bilişsel tedavilerde amaç rahatsız edici düşüncelerin oluşturduğu sorumluluk duygusunu azaltmaktır. Obsesif hastalar kaygı verici düşünceler ile bu düşüncelerden kaçarak ve kaçınarak başa çıkmaya çalışırlar. Davranış tedavilerinde amaç hastayı kaygı veren ve kaygı oluşturduğu için kaçma ve kaçınma davranışlarına neden olan düşüncelerle [obsesyonlar] karşı karşıya getirmek ve bu karşılaştırmanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak için devreye giren tekrarlayıcı davranışları [kompulsiyonlar] engellemektir. Hedef rahatsızlık veren düşüncenin oluşturduğu kaygıyı söndürmek ve alışma durumunun oluşmasını sağlamaktır. Bu şekilde yapılan tedaviye alıştırma tedavileri adı verilir.
Bilişsel ve davranışçı terapiler hem hastalığın tedavisinde hem de özelikle hastalığın tekrarlanmasının önlenmesinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Tedavide bazen tek başına, bazen de ilaç tedavileri ile birlikte kullanılabilmektedirler. Bu durum kişiden kişiye değişmektedir. Dalında uzman kişiler hasta için en uygun tedavi programını oluşturup hastayı bilgilendirir ve tedavi süreci başlamış olur.