Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu (Takıntılı- Zorlantılı Kişilik Bozukluğu)
Yazar Gülseren Batumlu Can • Psikolog • 3 Nisan 2022 • Yorumlar:
DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğunun Kişilik Bozukluğu C kümesinin içerisinde işlemektedir. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu tanısı almış olan kişilerin genel özelliklerine bakılacak olursa, mükemmeliyetçi, aşırı düzenli ve esnek olmayan bir tutum olduğu görülecektir. Bu kişiler temizlik, düzen ve kurallar ile ilgililerdir. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu tanısı almış olan kişilerin duygularına güvenerek almaları gereken kararlar söz konusu olduğu zaman zorlanırlar ve duygusal olarak kısıtlanma yaşarlar. Mükemmeliyetçi tutumları yaşamlarının her alanında görülmektedir Kişilik bozukluklarının en genel ve ortak özelliklerinden olan durum, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu için de geçerlidir (American Psychiatric Association, 2013)
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), obsesyon veya kompulsiyonlar birbirleri ile ayırt edilmiş olan ruhsal bir bozukluklardır. Obsesyon kişinin istemi olmadan bilinç alanına giren, tekrarlayıcı, sıkıntı yaratan, kişinin saçma ve yanlış olduğunu bildiği halde engelleyemediği düşünce, dürtü ya da imgelerdir. Kompulsiyon (zorlantı) genelde bir obsesyona engel olmak için belli istemler ile yapılan zihinsel eylemlerdir. Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu olan bireyler çoğunlukla obsesyonlarının anlamsızlığının bilincinde olurlar hem obsesyonlarını hem de kompulsiyonlarını bir olgu veya durum karşısında rahatsız hissederek yaşamaya devam eder. Obsesyonlar kişi için zaman kaybettirici olabilir, kişinin normal yaşam aktivitelerine, mesleki işlevlerine, olağan sosyal işlevlerine, toplumsal uyum, arkadaş ve aile ilişkilerine önemli ölçüde sorun teşkil ediyor ve kişiyi engelliyordur (Öztürk, Uluşahin, 2016).
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı almış bireylerin ruhsal yönleri ile diğer bireylerin ruhsal yönlerinin karşılaştırılmasının sonucu olarak, yoğun düzeyde titiz, dikkatli, sistematik ve noksansız olabilme çabası içinde oldukları açıkça görülmektedir. Kural koyuculardır, koymuş oldukları kullara karşı bağlılıkları vardır ve koymuş oldukları kuralların değiştirilemez ve genişletilemez özellikleri vardır.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı alan kişiler kendileri için önemli konularda ve görev edindikleri durumların üstesinden gelebilmek için yoğun çaba sarf ederler. Bu kişilerin değer yargıları ve ahlaki değerleri söz konusu olduğu zaman esnek olmayan, katı ve kuralcı tutumları vardır.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı alan kişilerin bir başka özelliğinden söz edecek olursak, bu kişilerin diğer insanlara oranla fazlaca kuruntulu yapıları olduğu görülür. Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğundan yakınanların diğer kişilere göre içinde bulundukları durumlarda ve olasılık barındıran konularda, olumlu ve olumsuz taraflarını olabildiğince detaylı bir şekilde değerlendirirler. Bu bireyler karar verme konusunda olması gerekenden fazla bir titizlikle yaklaşırlar ve hata yapmaktan korkarlar (Kernberg, 2000)
Bu kişiler başladıkları işi mükemmel tamamlamayı kendilerine hedef edinirler, bu duruma karar alma konusunda yaşadıkları ikilemler de eklendiği zaman, kişileri erteleyici bir tutum sergiler. Bu durumun bir diğer sebebi de olayları ve durumları sürekli değerlendirmeleri, olumlu olumsuz yönlerini incelemeleridir. Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğunda kişilerin hafızalarında, görsel-uzamsal yeteneklerinde farklılıklar olduğu görülebilmektedir (Yüksel, 2006).
Çevresinde bulunan bireyler, sosyal ilişki kurdukları bireyler ile iletişim halindeyken, konuşmalarının içeriği yoğun düzeyde detayların olduğu söylem biçimi olduğu görülür. (Saydam, 1996).
DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’nın belirtildiği hali ile, bir kişiye Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu teşhisi koyabilmek için aşağıda bulunan maddelerin en az dört tanesini ya da daha fazlasını bulunduruyor olması gerekmektedir (American Psychiatric Association, 2013).
DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’nın Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu bulunan bireyler için listelediği tanı kriterlerinin aşağıda verilen şekilde belirtilmesi mümkündür.
-
Bu kişiler olayları ve tamamlamaları gereken işerde detaylara fazlasıyla zaman ayırırlar ve olması gerekenden çok daha fazla önemserler (Öztürk, Uluşahin, 2016). Bazen tamamlamaları gereken işten daha çok zaman ve enerjilerini detaylara harcarlar, detaylara ayırdıkları bu zaman zarfında tamamlamaları gereken asıl işi unutacak seviyeye gelebilirler (American Psychiatric Association, 2013).
-
Obsesifif Kompulsif Kişilik Bozukluğu bulunan bireyler, günlük yaşantıları içinde herhangi bir işle ilgilendikleri zaman, bunu normalde tamamlanması gereken zamanda bitirememelerinin sebebi olarak, tamamlamaları gereken o işin sorunsuz ve mükemmel olmasını istemelerini gösterirler (American Psychiatric Association, 2013).
-
Bu kişiler tamamlamaları gereken işe sosyal çevrelerinden uzaklaşabilecek kadar kendilerini adamış olurlar (Öztürk, Uluşahin, 2016). Öyledir ki bu kişiler dinlenmeleri için kendilerine zaman tanımayarak odaklandıkları işi bitirmek için gayret gösterirler (Öztürk, Uluşahin, 2016).
-
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu bulunan bireyleri, kendi doğrularına sıkı sıkıya bağlı bireyler olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır (American Psychiatric Association, 2013). Bu kişiler vicdani konularda, ahlaki tutumla alakalı konularda, katı bir tutum sergilemektedirler. Almış oldukları kararlar kendilerine doğru gelen ve inandıkları konularla aynı doğrultuda olur (Öztürk, Uluşahin, 2016). Yaşanan tüm bu süreçleri inandıkları din ile ya da ait oldukları kültürün özellikleri ile açıklamak doğru olmayacaktır (Öztürk, Uluşahin, 2016).
-
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı alan bireyler kendileri için maddi manevi değeri olsun ya da olmasın hiçbir eşyalarını atmak ya da başkasına vermek istememektedirler. Başkasına eşyasını verme düşüncesi bile rahatsız olmalarına sebep olmaktadır (American Psychiatric Association, 2013).
-
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı alan kişiler, kalabalık bir grup olarak görev aldıkları zaman kendilerine verilen işi kusursuz bir şekilde tamamlayacakları yönünde kendilerine güvenirler. Ancak diğer grup üyelerinin kendileri kadar titiz ve özenli davranmayacaklarına dair inançları vardır. Bu inançları sebebi ile genellikle görev paylaşımı olan konulara açık tutum sergilemezler, tüm görevi tek başlarına tamamlama eğilimi gösterirler (Öztürk, Uluşahin, 2016). Diğer insanların görevlerini de üstenecek şekilde görevi kabul ederse daha rahat olurlar. Tüm bu sebepler göz önünde bulundurulduğu zaman, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı alan kişilerin iş birliğine karşı istekleri olmadığı için kapalı tutum sergilemektedirler (American Psychiatric Association, 2013).
-
Bu kişilerin para ile ilişkileri oldukça dikkat çekicidir. Para harcamaktan özellikle kaçındıkları, cimri sayılabilecek davranışlar sergileyerek harcama yapmaktan kaçındıkları görülmektedir (Öztürk, Uluşahin, 2016). Bu kişiler için paranın acil durumda kullanılması gereken özellikte olması, çok acil ve önemli ihtiyaçlar dışında kullanılması rahatsızlık verici niteliktedir (Öztürk, Uluşahin, 2016).
-
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu tanısı alan kişi, genel olarak günlük hayatlarında katı ve inatçı tutum sergilemektedir. Koymuş olduğu kuralları kendisi ya da bir başkası için değiştirmesi söz konusu değildir (American Psychiatric Association, 2013).