Öfke Duygusu
Yazar Ceren Çevik • Psikolog • 24 Ekim 2019 • Yorumlar:
Öfke kavramı, “engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme, yoksun bırakma, kısıtlama vb. gibi durumlarda hissedilen ve genellikle, sebep olan şeye ya da kişiye yönelik şu ya da bu biçimde saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen oldukça yoğun olumsuz bir duygu” olarak tanımlanmaktadır. Özetle, hoş olmayan durumlar karşısında kişilerde ortaya çıkan önemli bir duygudur. Bu duygu, engellenme ve korku karşısında oluşan bir tepki olup aşırı derecesi bilinç bulanıklığına ve davranışsal bozukluklara yol açabilmektedir. Yaşadığımız bu zengin çevrede olaylara ve olanlara müdahale etmek neredeyse imkansızdır. Müdahale edemeyeceğimiz olaylara öfkelenmek kendimizi ve yıpratmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Aslında dünyada olup bitenlerin bizi öfkelendirmesi söz konusu değilken asıl öfke duygusu bizim düşüncelerimiz sonucu ortaya çıkan bir tepkidir. Öfkemizi kendimizden soyutlayıp dışa atfetmek bizi çıkmazlara sürükleyecektir. Her karşılaştığımız durumda olaylarda kendi etkimizin olmadığını düşünmek kontrol kaybına ve özgürlüğümüzün kısıtlanmasına sebep olur. Hayatımızı kendimiz yönetmek istiyorsak duygularımızın sorumluluğunu da almalıyız. Ek olarak öfke duygusu bize yardımcı olmadığı gibi bizi pasif hale getirip problem çözmeye karşı üretkenliğimizi ortadan kaldırarak donup kalma tepkisi vermemize neden olur. Çoğu zaman karşı taraftan gelecek bir beklenti içine gireriz. Şu an ve gelecekte başımıza gelen şeylere vereceğimiz tepki için çözüm aramak, düzeltmek için neler yapabileceğimizi düşünmek yaşanılan çaresizlik duygusunu da azaltacağı için rahatlamaya sebep olacaktır. Peki ya sizin doğruluk, adalet kavramlarınızın ne kadar doğru olduğunu hiç düşündünüz mü? Milyonlarca kişinin doğrularının bir olması düşününce imkânsız sanırım. İnsanları ve olayları kendi içimizde yargılarken bize göre doğru olanlara odaklanmak kolay olandır. Bizim doğrularımızdan başka doğrular da olduğunu kabul etmek; mükemmel olmadığımızın ve kusurlarımızın bizi büyümeye ve gelişmeye yönelttiğinin farkına varmak için ilk adım olabilir. Açımızı genişleterek dünyaya bakmak bizi her seferinde yaşamdan daha fazla doyum almaya yöneltecektir. Ve diğer doğruların varlığı çevremizde olanları anlamamıza yardımcı olacaktır. Böylesine bir seçim insanlarla ilişkilerimize yeni bir boyut katacağı gibi kişisel yolculuğumuzu da destekleyecektir. İnsan olmak için yeni çağ da nadiren öfke duygusuna ihtiyaç vardır. Düşüncelerimizi değiştirdiğimizde duygusal tepkilerimizde değişecek huzur, özgürlük ve üretkenlik duygularını daha doyumlu yaşayacaksınız…