Öfke Kontrol Güçlüğü
Yazar Ozan Pazvantoğlu • Psikiyatrist • 22 Aralık 2017 • Yorumlar:
Duygularımız, çevresel beklentilere uyum yapmamızı sağlayan, bizi bir davranışa yönelten, ama
davranışın ne olduğuna bizim karar verebileceğimiz hislerdir. Korku, hayret, üzüntü, tiksinti,sevinç gibi..
Öfke de bunlardan biridir.
Öfkelenmek doğaldır; yeter ki kontrolden çıkıp, yıkıcı bir duygu haline gelmesin, yeter ki diğer insanlarla
ilişkilerimizi, iş yaşamımızı bozmasın ve yeter ki kontrol edebilelim ve yönetebilelim.
Öfke, hafif bir gerilimden yıkıcı bir patlamaya kadar giden geniş bir aralıkta olabilmektedir.
Öfkelendiğimizde vücudumuzda bazı fizyolojik değişimler oluşmaktadır, tıpkı diğer duygularda olduğu
gibi; kalp atımı ve kan basıncı yükselir, enerji ve heyecan maddeleri de denebilecek olan adrenalin ve
noradrenalinin kandaki düzeyleri artar.
Aslında öfke ikincil bir duygudur. Genellikle altında, kıskançlık, yalnızlık, anlaşılmamak, önemsenmemek,
haksızlık, değersizlik, utanma, reddedilmek, üzüntü, çaresizlik, başarısızlık, beğenilmemek, dışlanmak
gibi duygu ve düşünceler yatar.Öfke bunlara bağlı olarak sonradan gelişir.
Oluşan öfkenin bir şekilde dışa vurulması gerekir. Ancak uygun biçimde ifade edilmeyen öfkenin, fiziksel
sağlığı kötüleşmesi (baş ağrıları, dolaşım sorunları, mide problemleri, kalp krizi riski vb.) ve duygusal
sorunlara (kaygı, depresyon vb) yol açtığı bilinmektedir.
Öfkeyi doğru ifade etme becerisini kazanmaya “öfke kontrolü” denir. Burada amaç; saldırganlıktan uzak,
şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme
becerisini kazanmasıdır. Öfkeyi kontrol edebilmek amacıyla kullanılan pek çok yöntem bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları:
• Gevşeme
• Bilişsel yeniden yapılandırma (Düşünce biçimini değiştirme)
• Problem çözme becerilerini geliştirme
• İletişim becerilerini geliştirme
• Küçük önlemler; çevreyi değiştirme gibi yöntemlerdir.
Öfkenin olmadığı bir yaşam mümkün değildir. Tüm çabalara rağmen bazı şeyler haklı olarak
öfkelenmemize neden olabilir. Yaşam hayal kırıklığı, acı, kayıp ve başka insanların öngörülemeyen
eylemleri ile dolu olacaktır. Bunları değiştiremeyiz fakat bazı yöntemlerle bu olayların bizi etkilemesini
engellemeye çalışabiliriz.