Öfke kontrolü ve farkındalık
Yazar Levent Soylu • Psikolog • 18 Nisan 2017 • Yorumlar:
İnsandaki temel duygulardan bir tanesi olan öfke konusunda aslında birçoğumuz fazla ön yargılıyız. Aslında sorun öfkede değil öfkenin kontrolsüz olarak deneyimlenmesinde diyebiliriz. Yani öfke eğer kontrol edilebilirse ve ihtiyaca uygun yaşanırsa; insana enerji veren, boşalım sağlayan, sınır çizme ya da hayattan alabileceklerini almasını sağlayan bir duygu.
İnsan doğduğunda her konuda olduğu gibi nötr ya da çift kutuplu doğuyor. Yani değişen koşullara göre ihtiyaç duyduğunda öfkeli, ya da sakin konumda kalıyor ancak sonradan ona yapılan düşünce ve inanç yüklemeleri ya da yaşanılan deneyimlerden dolayı, kimilerimiz öfkenin kötü ve tehlikeli olduğuna dair kayıtlar yapıyoruz. Kimilerimiz gerektiğinde kullanılabilir ve işe yarayan bir duygu olduğunu farkediyoruz.
Kimi zamanda sevdiklerimize öfkelenmemeliyiz kaydı yapıyor ve sadece onlara karşı savunmasız, sınırsız yaşamaya başlıyoruz. Kimilerimiz erken çocukluk dönemlerinde seyrettiğimiz modellerimizin öfkesine tepki duyup “dallarımızı budayıp, hiç öfkesiz” yaşamaya çalışıyoruz. Kimilerimiz yarım kalmış işler, travmalar nedeniyle öfke konusunda kısa devre potansiyelleriyle yaşıyoruz.
Öfke kontrolünde temel ilke; başa dönmek yani nötr konumdan ihtiyaca uygun öfkelenebilme becerisi kazanmaktır. Kutuplu düşünme tarzı yani herşeyin kutbuyla mevcut olduğunu kabullenmek, “iyi kadar kötünün de sorumluluğunu almak size doğal bir öfke - direnç ve töleransı kazandırabilir. Örneğin aşırı verici biri iseniz beklentiniz, hayal kırıklığı ve öfke patlaması riskiniz artar .Ya da aşırı sakin biri iseniz ve öfkenizi hiç kullanamıyorsanız ani patlamalara yada anksiyete bozukluklarına hazır olmanız gerekir.
Bunun dışında yarım kalmış enerjisini sürdüren durum ve travmalara karşı farkındalık kazanmak bu durumlarla karşılaştığınızda kısa devre tarzı öfkelenmenizi engelleyebilir. . Kazanılan bu farkındalık deneylerle basamak basamak hayata katılmalıdır.
Not: bu yazımda psikiyatrik durumlardan kaynaklanan öfke problemlerine değinmedim.