Öfke Nöbeti Mi? Yıkıcı Dışavurum Mu?
Yazar Ayşenur Kaya • Psikolog • 22 Şubat 2018 • Yorumlar:
Ağlamak, bebekler için iletişim kurma, ihtiyaçlarını ifade etme yollarından biridir. Bir bebek acıktığında, uykusu geldiğinde, altını ıslattığında, korktuğunda ya da rahatsız edici bir duygu yaşadığında ağlayarak bakımından sorumlu olan yetişkinden yardım ister. Zaman içinde konuşmayı öğrendikçe de ağlamaların yerini sözel ifadeler alır. Bununla birlikte ağlamak her insan için duygusal bir ihtiyaçtır. Çocuk ya da yetişkin, her sağlıklı insan zaman zaman ağlamaya ihtiyaç duyar. Yaşanan olumsuz duygular karşısında ağlamak ruh sağlığının korunmasına yardımcı olur. Bazen ağlamalar belirgin bir neden olmaksızın da ortaya çıkabilir. En iyi anne babaların çocukları bile görünen bir sebep olmadan ağlayabilirler. Bilinmelidir ki göz yaşının akmasına izin vermek, ağlama nedeninin bilinmesinden daha önemlidir. Çünkü ağlamak negatif duygulardan kurtulmanın en zararsız yoludur.Bu nedenle göz yaşının rahatça akmasına fırsat veren, kabul edici ortam sunmak, duygusal gelişimin sağlıkla ilerleyebilmesi için önemli bir gerekliliktir.
Çocukların olumsuz yaşam olayları karşısında verdikleri bir diğer duygusal tepki de yoğun ağlama ve hiddeti içeren öfke nöbetleridir. Çocuk yaşadığı can sıkıcı durumlar karşısında ağlayıp bağırarak, kolunu bacağını hızla hareket ettirerek hissettiği rahatsızlığı ifade etmeye çalışır. Her ne kadar davranışları hiddeti içeriyorsa da öfke nöbeti esnasında ne kendine ne de başka bir şeye zarar vermez. Duygularını özgürce ortaya koyma fırsatı bulduğunda bir süre sonra aşırı tepkileri azalır, sakinleşir ve kendini iyi hisseder. Zarar verici davranışları içermeyen, göz yaşlarının da eşlik ettiği öfke nöbetleri samimi bir öfke boşalımının göstergesidir.
Ancak bu nöbetlere eşlik eden yıkıcı davranışlar varsa, öfkelendiğinde kendine, diğer insanlara ya da çevresindeki eşyalara zarar veriyorsa içinde bulunduğu durum artık öfke nöbeti değildir. Bu durum “yıkıcı dışavurum” olarak nitelendirilir. Yıkıcı dışa vurum, çarpıtılmış bir öfke boşalımı halidir.
Samimi öfke boşalımı, çocuğun altta yatan duygularını ifade edecek güveni hissettiğinde ortaya çıkar, acı veren duyguları çözer, sonrasında çocuk kendini mutlu ve gevşemiş hisseder. Böyle bir anda yapılan müdahale duyguların bastırılmasına sebep olur. Çarpıtılmış öfke boşalımı hali ise çocuğun altta yatan duyguları ifade edecek güveni hissedemediğinde ortaya çıkar ve sorunları çözümlemez. Sonrasında çocuk incinmiş ve gergin hissetmeye devam eder.
Yıkıcı dışavurum nöbeti esnasında ebeveynler şiddeti engelleyen bir tutum sergilemeli ama göz yaşını kabul etmelidir. Kararlı ve sevecen müdahaleler duyguların samimi boşalımını sağlayabilir.