Öfke ve Öfke Kontrol Yöntemleri

Yazar Gözde GülerPsikolog • 13 Eylül 2020 • Yorumlar:

Öfke; herkes tarafından hissedilmesi normal olan, güçlü fakat kontrol edilmesi öğrenilebilen,

üzüntü, mutluluk, heyecan gibi inkar edilmemesi ve kabul edilmesi gereken, tehdit olarak

algılanan durum veya kişiler karşısında ortaya çıkan normal ve sağlıklı bir duygudur. Öfke ve

saldırganlık aynı şey değildir. Saldırganlık; öfkemizi kontrol edemediğimiz durumlarda ortaya

çıkan davranıştır. Öfke, sizin ve ya çevrenizdeki kişilerin tavrına yönelik farkındalık

sağlarken, bu konuda bir şeylerin değişmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunarak size

yapıcı bir fayda sağlamakla beraber, yapılan bir haksızlığı düzeltebilmek için motivasyon

sağlayarak eyleme geçilmesini destekler.

Neden öfkeleniriz?

Öncelikle öfkenin tek başına olmadığını, sadece buz dağının görünen kısmının öfke olduğunu

fark etmeliyiz. Kıskançlık, üzüntü, yalnızlık, kaygı, hayal kırıklığı, korku, haksızlık, kontrol

kurma isteği, anlaşılamamak gibi duygular buz dağının görünmeyen kısmı olabilirler. Acele

etmek, alan darlığı, engellenmek gibi durumlarda öfkenin ortaya çıkmasına sebep olabilen

unsurlardan bazılarıdır.

Hoşa gitmeyen bir durum yaşandığında, odadan çıkarak, surat asarak ya da küserek pasif

agresif bir öfke yaşayabilir, hayatınızda bir şeyler yolunda gitmediğinde kendinizi suçlayarak

ve değersizleştirerek öfkeyi kendinize yöneltebilir, saman alevi olarak ifade edilse de

ilişkilerde büyük sorunlara yol açan ani öfke türünü yaşayabilir, yaptığınız bir davranış

sonucunda utanç duygusunu bastırmak adına öfke gösterebilir, ya da öfkenizi kullanarak

istediklerinizi planlı bir şekilde elde ediyor olabilirsiniz. Bu öfke türlerinden biri ve ya daha

fazlasının yaşanılması söz konusu olabilir.

Öfkenin Olumsuz Yanları Nelerdir?

Öfke; hastalıklara ve sinir sisteminin bozulmasına sebep olur, sosyal ilişkilerinizi etkilemekle

birlikte saygınlığınızı kaybetmenize ve yalnız hissetmenize sebep olur. Öfkeliyken aldığınız

kararlar genellikle olumsuz sonuçlara yol açarken, diğer bir yandan vicdan azabı ve

pişmanlığı doğmasını sağlar. Hayattan aldığınız zevk ve hayat kaliteniz düşer ve size zaman

kaybettirir.

Öfkeniz Bedeninizde Belirti Verir..

Öfkelendiğiniz bir anı hatırlayarak, o anda fiziksel olarak hangi belirtileri yaşadığınızı

düşünebilirsiniz; nefes alış verişiniz sıklaşabilir, kalp atışı hızlanabilir, kaslar gerginleşebilir

ya da titreyebilir, boğaz kuruyabilir, terleme ve ateş basması yaşanabilir, seste çatallaşma ya

da dişleri sıkma gibi belirtilerin bir ve ya daha fazlası öfke anında bedeninize hakim olabilir.

Öfke Kontrolünü Sağlayabilmek İçin Hangi Davranışlarda Bulunulabilir?

Rahatlama yöntemlerinizi belirleyin:

Yürüyüş yapmak, nefes egzersizleri uygulamak, ılık bir duş almak, sevdiğiniz bir

arkadaşınızı aramak, spor yapmak gibi sizi rahatlatan yöntemleri belirleyebilirsiniz.

Öfke günlüğü tutun:

Öfke hissettiğiniz zamanlarda gerçekten sizi neyin öfkelendirdiğini ve fiziksel belirtilerinizin

neler olduğunu düşünün, duygularınızı yazıya dökmeyi deneyimleyerek öfke duygusunun

yoğunluğunu azaltabilirsiniz.

.Ortamdan uzaklaşın:

Öfkeniz çok yoğunsa ve sözlerinizi ya da eyleminizi kontrol edemeyeceğinizi

düşünüyorsanız, ortamdan uzaklaşarak duygusal bir mola verebilirsiniz.

Öfkenize kılıf uydurmayın:

Karadenizli olmanız, şeker hastası olmanız ve ya ikizler burcu olmanız öfke kontrol sorunu

yaşamanıza sebep değildir.

Birtakım düzenlemeler yapın:

Asla ve ya her zaman gibi kelimeleri mümkün oldukça kullanmayın, genellemeler yapmaktan

kaçının, öfkeliyken önemli kararlar vermeyi erteleyin, kendinize zaman ayırın ve size keyif

veren şeyleri hayatınıza dahil edin ve de hayır diyebilmeyi öğrenin.


“Öfke kontrol edilebilir ve unutmayın ki ÖFKE KONTROLÜ; yakıp yıktıktan sonra değil,

öfkeyi hissetmeye başladığınız ilk anlarda sağlanır.”

Eğer ki öfkenizi kontrol etmekte güçlükler yaşıyor ve öfkenizin size ve çevrenize zarar

verdiğini düşünüyorsanız bir uzmandan destek almayı lütfen ihmal etmeyin.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)