Öfkem Beni Yenemez, Ben Öfkemi Yenebilirim!
Yazar Elif Güşta Aydın • Psikolog • 30 Mart 2021 • Yorumlar:
Öfke, halk arasında kötü addedilen bir duygudur. Peki ya gerçekten öyle mi?
Öfke tıpkı diğer duygular gibi insani bir duygudur fakat kontrol edilmediğinde kişinin kendisine, çevresine ve ilişkilerine zarar verebilmektedir.
Her duygunun ifade yolu kişi gelişirken gelişir. Birey gelişim sürecinde öfkelenince bağıran, vuran, eşya fırlatan vb. davranışlara tanıklık ettiğinde öfkeyi yaşayış biçimi bu yönde etkilenmektedir. Yani kötü olan öfkenin kendisi değildir; öfke duygusunun sonunda verilen tepkiler olumlu veya olumsuzdur. Öfkenin kötü olarak anılmasına sebep olan ise olumsuz verilen tepkilerdir.
Peki bunu değiştirmek mümkün mü?
Bu konuda ebeveynlere/bakım veren kişilere önemli görevler düşmektedir. Yapılması gereken çocukluktan itibaren öfkelenmemeyi değil öfke sonucundaki olumsuz davranışları olumluya çevirmeyi öğretmektir. Zira duyguları hayatımızdan çıkarmak mümkün değildir. Önemli olan öfkelenince olumsuz tepkileri kontrol edebilmektir. Buna en başta ebeveynler kendi öfke kontrol ve ifade biçimleriyle model olarak başlaması gerekir.
“Peki ama biz de böyle gördük” diyenlerinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Fakat insan gelişebilen bir varlıktır. Eğer siz ister ve çabalarsanız davranışınızı kontrol etmek sizlerin elinde. Çünkü herkes kendi düşüncelerinden, duygularından ve davranışlarından sorumludur. Karşınızdakini değiştirmek güçtür ancak değişime kendinizden başladığınızda değişen sizle birlikte çevrenizin size etkisinin değişmesi mümkündür. Daha bilinçli bireyler olabilmek adına ihtiyaçlarınızı fark edip bu doğrultuda adımlar atarak kendi hayatınıza iyi gelecek dokunuşlar yapabilirsiniz. Beynimiz olağanüstü güce sahiptir. Nasıl kullanmak isterseniz size o yönde yardım eder.
Öfkenin olumlu yanı var mı?
Öfke bir taraftan baktığımız zaman olumlu yönlere de sahiptir. Öfkenin ne olumlu yanı olacak canım? diyebilirsiniz, hemen söyleyeyim. Öfke, dikkatimizi ve odaklanmamızı artırır. Eğer amacımız kendimizi veya bir sevdiğimizi ya da yardıma muhtaç birini zor durumdan kurtarmak ya da korumaksa öfke güç ve inanç sağlar. İşte öfke bu yönde kullanıldığında yapıcı sonuçlar doğurmaktadır. Bu da beden gücünün değil beyin gücünün kuvvetini fark etmekten doğar.
Öfkenizi yönetebilmek için;
-
Öfkenizi ve süreçlerini tanıyın.
-
Öfkenizi tetikleyen olayları belirleyin
-
Hangi düşünceler öfkenizi artırmakta
-
Hangi fiziksel belirtilere yol açtığını fark edin
-
Öfkenizi süreçleriyle birlikte fark edin ve onu kabul edin
-
Baş etme stratejilerinizi alternatiflerle geliştirin.
Öfkeyi kontrol etmek demek susmak, içe atmak demek değildir. Elbette öfkenizi paylaşacaksınız fakat doğru iletişim yoluyla. Öfkeyi ifade ederken dikkat edilmesi gerekenler;
-
Düşündüğüm ilk şeyi söylemeyeceğim
-
İhtiyacım olan şeyi düşüneceğim
-
Öfkemin gerçek nedenini düşüneceğim.
-
Olaylara yüklediğim anlam nedir?
-
Sakinleştikten sonra “ben dili” ile öfkelendiğimi sebebiyle birlikte paylaşacağım.
Duygularınızı önce kendiniz tanıyıp tanımlamalısınız ki bunu karşı tarafa doğru sözcüklerle ifade edebilesiniz. Siz yetişkinler öfkenizi doğru yönetebilirseniz eğer, çocuklar da sizleri model aldığında doğru davranışlar edinecekler.
Anlık yaşanıyor görünen öfke duygusunu dahi incelemek üzere ele aldığımızda bir sürü süreçlerden adımlardan geçirmekteyiz. Dolayısıyla elbette bugüne dek öfke kontrol ve ifadesinde güçlük yaşayan biriyseniz anında kontrol etmeniz beklenemez. Fakat bir davranışın alışkanlık olarak yerleşebilmesi için sizlerin çabasına yani deneyimlemesine ihtiyaç vardır. Tıpkı yazı yazmayı öğrenirken başlarda yamuk yumuk, eksik harfler vb yazılabildiği gibi öfkenizle baş etme sürecinizin başlangıcında güçlük yaşamanız oldukça olağan bir durumdur. Önemli olan hiçbir durum karşısında yenik düşmeden öfkenizle baş etme yönündeki çabanızı sebatla devam ettirebilmektir.
Öfkenizi yenebildiğiniz anlar diliyorum…