Öğrenilmiş Çaresizlik
Yazar Kartal Şahin • Psikolog • 18 Kasım 2022 • Yorumlar:
Bir kişi sürekli olarak kötü, kontrol edilemeyen bir durumla karşı karşıya kaldığında ve gücü olmasına rağmen içinde bulunduğu durumu değiştirmeye çalışmaktan vazgeçtiğinde, öğrenilmiş çaresizliği edindiği söylenir. Sigara içen biri sürekli olarak bırakmaya çalışabilir ve başarısız olabilir. Cesareti kırılabilir ve yaptığı hiçbir şeyin bir fark yaratmayacağını düşünebilir ve bu noktada tamamen vazgeçebilir. Yani, kişi durum üzerinde hiçbir kontrolü olmadığına inandığında meydana gelen zarara pasif bir şekilde tepki verir.
Benmerkezci kişiler öğrenilmiş çaresizliğe daha mı yatkın?
Bu durum onlar için mümkün olabilir. Bu kişiler belki de küçükken tamamen ebeveynlerinin bakımı ve koruması çerçevesinde yetişmiş ve bu bağımlılığı fark etmeden yetişkinliklerine getirmişlerdir. İşlerinin diğer kişilerden eksiksiz görülmesini bekleyebilirler. Daha küçük yaşlarda, egosantrik kişiler ilgi odağı olarak görülür, ancak nadiren kendi sorumluluklarını yerine getirilebilirler. Bu gibi etmenler, yetişkinlikte bir görevi tamamlamada çaba göstermelerinin önüne geçebilir.
Öğrenilmiş Çaresizliğin Üstesinden Gelmek
Öğrenilmiş çaresizlik, çoğunlukla kendini düşük benlik duygusu, hırs ve azim eksikliği, yetersizlik hisleri ve sonunda başarısızlık olarak gösterir. Üst üste ve tekrarlanan stresli deneyimler yaşayan kişilerin bunu geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Kendimizi güçsüz hissettiğimizde, yaşamlarımız üzerinde hiçbir kontrolümüz olmadığını düşünürüz; böylece eylemlerimizin yetersiz geleceğine inanırız. Değişim bizim için bu bakış açısıyla imkansız görünecektir. Ancak, değişimin her zaman mümkün olduğunu unutmamak gerekir. Değişimi elde etmek için aslında sadece yeni ve farklı olasılıklara, alternatiflere ve yöntemlere kendinizi açmanız gerekir.
Daha yetkin ve kontrolde hissetmek nasıl öğrenilebilir?
Öz yeterlik, sizin belirli hedeflere ulaşmak için gereken görevleri tamamlama yeteneğine olan inancınızdır. Bu inanç bizi hedeflerimize yönlendirmek için oldukça önemlidir. Kendi yeterliliğimize olan inancımızı artırmanın yollarını keşfetmeyi deneyebilirsiniz. Kişinin konfor alanını terk etmesi, deneyim, deneme yanılma yoluyla öğrenmeyi ve yeni, anlamlı çabaları sürdürme şansını beraberinde getirir. Konfor alanımızın dışına çıkmak ilk başta bir tekinsizlikle korkutucu olabilse de bunun avantajı, bunu deneyip başardıktan sonra öz yeterliliğimizin artmasıdır. Öte yandan, başarısızlıkla karşılaştığımızda bile geri dönme ve hatalarımızdan öğrenme şansımız her zaman var, bu da dayanıklılığımızı artırıyor. Bunun için kendinize gerçekçi ve yapılabilir hedefler koyarak öz yeterlilik duygunuzu artırabilirsiniz.