Okul Fobisi
Yazar Sümeyra Aydın • Psikolog • 29 Eylül 2017 • Yorumlar:
2017-2018 eğitim-öğretim sürecine başlarken çocuklarda en temel karşılaşılan sorunlardan biri de okul
fobisidir. Okul korkusu olarak da adlandırılan okul fobisi çocuğun okula gitmeyi reddetmesi durumudur.
Çocuğun yalnızca okula başladığı süreçte değil, sonrasında da görülebilen okul fobisi yalnızca anneden
ya da evden ayrılma korkusu değil okulun fiziki şartları, öğretmenin otoriter rolü, akran baskısı ya da ''
başarısız olacağım'' kaygısı gibi pek çok nedenden kaynaklı da olabilir.
Okul fobisi yaşayan çocuklar tek başına problem sahibi gibi görünseler de problemin kaynağı anne ya da
baba hatta her ikisi arasındaki ilişkiden de kaynaklı olabilir.
Okul fobisi yaşayan çocukların anneleri ile ilgili yapılan araştırma bulguları incelendiğinde ise annelerin
yaklaşık üçte birinin obsesyon. kişilerarası duyarlık ve psikotizm alanlarında ruhsal belirtiler gösterdikleri
belirlenmiştir. Araştırmada okul fobisi olan öğrencilerin ortak özellikleri incelendiğinde orta
sosyoekonomik seviyede çekirdek ailenin genelde ilk çocukları oldukları ve okul fobisi olan çocukların
annelerinin ilkokul mezunu ev hanımı olmaları dikkat çekmektedir. Anne baba arasındaki şiddetli
geçimsizlik de yine çocuğu anneye bağlayıcı manidar bir rol üstlenmektedir.
Okul fobisi yalnızca okulu reddetmek değildir, altında yatan ihtiyaç duygusal bir mesaj verebilir.
Anne çocuk arasındaki ilk bağlanma anne karnında başlar ve tüm iletişimler bu bağ üzerinden kurulur.
Çocuk kişilik gelişiminin en önemli evresinde okula başlayacak ve akranları ile annesi ile kurduğu o bağ
üzerinden bir iletişim kuracaktır. Çocuk eğer ailenin ilk çocuğu ise bu durumda veliler biraz daha kaygılı
çekingen bir rol üstlenebilir. Çocuğun annesi ile kurduğu güvensiz bağlanma türü okulun ilk günlerinde şu
şekilde cereyan edebilir;
+Kızım bak ben gidiyorum ,ben gidince sakın ağlama, öğretmenini üzme tuvaletin gelirse söyle aman ha
dikkat et ,kimsenin verdiği bir şeyi yeme.
-Tamam anneciğim.
+Kızım bak ben gidiyorum tamam demi ağlamak yok.
-Tamam dedim ya anne.
+Ha tamam o zaman ben gidiyorum bak şimdi bu kez kesin gidiyorum.
Şeklinde bir diyalog öğretmenlerin en alışık olduğu durumlardan biridir. Burada anne çocuktan ayrılmaya
hazır değildir ve sürekli o yokken başına bir şey gelecek kaygısı güderek kendisini akıl almaz bir
obsesyona sokabilir. Yapılan araştırmalarda zaten okul fobisi yaşayan çocukların annelerinde obsesyon
belirtiler gözlendiğini ispat eder niteliktedir.
Ne Yapmalıyım?
Öncelikle çocuğunuzun duygularını ve düşüncelerini yansıtıcı bir iletişim kurmalısınız.
‘’Tatlım şu an neler yaşadığını hissedebiliyorum, kaygılı ve telaşlısın. Biliyor musun ben de okula ilk
başladığım gün aynen senin gibi hissetmiş hatta ağlamıştım. Ama zamanla o kadar iyi arkadaşlarım oldu
ki hem eğlendik hem de yeni şeyler öğrendik onlarla. Bugün hala görüşüp o günleri konuşuyoruz .Okul
yeni arkadaşlar edinmek ve yeni şeyler öğrenmek için çok uygun bir yer.’’
Çocuk çok fazla ağlıyor ve konuşanları reddediyorsa lütfen öncelikle siz sakin kalmaya çalışarak telkin
verin.
‘’Canım lütfen sakin ol, seni istemediğin bir şeyi yapmaya zorlamayacağım. Ağlamayı bıraktığında
seninle konuşmak için salonda bekliyor olacağım.’’ Şeklinde bir ifade ile ağlama durumunun sonlanması
ile duygular çözümlenmelidir.
Söyler misin şimdi seni okul konusunda tedirgin eden duygu nedir? Sen şuan okulda olsan ne yapıyor
olurdun?Arkadaşların sana derdi peki?Öğretmenin seni sever miydi? Gibi sorularla çocuğun okul,
arakadaş ve öğretmene karşı tutumu ve algısı çözümlenmelidir.
Son olarak telkin ve ikna ile okul bahçesine kadar bile olsa çocukla gidilir ve okul öğretmenin anlayışı ile
durum orada yeniden uyum sağlayıcı unsurlarla desteklenir.
En uygun çözüm ise kararlı davranmak ,sabır göstermek ve ölçülü bir iç disiplin ile sakinlik göstermek.