Okul Öncesi Çocukların İlköğretime Hazırlanmalarını Psikodrama Yöntemi ile Kolaylaştırma

Yazar Ümran Şipal Deniz • 14 Mart 2025 • Yorumlar:

Çocukları, okul öncesi eğitimi süresince temel eğitime hazırlayan kurumlar Anaokullarıdır. Anaokulu, çocuğa arkadaş ilişkilerini sürdürmeyi ve ilişkilerde sosyal kuralları öğrenmesine olanak sunar. Çocuk, evde yapamadığı birçok aktiviteyi anaokulunda arkadaşlarıyla iletişim kurarak, onların düşüncelerinden haberdar olarak yapma fırsatı yakalar. Hem kendi düşüncelerini özgürce ifade eder hem de dil becerilerini geliştirir. Çocuk, okulda karşılaştığı sorunlarla başa çıkabilmeyi ve dürtülerini kontrol etmeyi öğrenir. Anaokulunda çocuk, öğretmen denetiminde oyuncakları paylaşmak, sırasını gözetmek, başkaları için bir şeyler yapabilmek, yönergeleri takip etmek ve sorumluluklarını yerine getirmek gibi olumlu davranışları öğrenir. Anaokulları temel olarak çocukların bedensel, zihinsel, dilsel, sosyal ve duygusal gelişimini destekler. Bu alanların gelişimi sayesinde çocukların İlköğretime hazırlanabilmeleri kolaylaşır. (1)

Çalıştığım kurumda çocukların hem temel gelişimlerine destek olmak hem de İlköğretime hazırlanmalarını kolaylaştırmak için onlara ‘Psikodrama Yöntemi ile Masallarla Oyun Saatini’ hazırladım. Bunun içinde bir ‘grup’ oluşturdum. Gruba, gönüllülük esasıyla 5-6 yaşlardan dördü kız, dördü erkek olmak üzere toplam sekiz öğrenci katıldı. Grup çalışmalarını, on hafta çevrim içi/ zoom üzerinden 50 dakika sürecek şekilde planladım. Niyetim, okul öncesi çocukların ilköğretime hazırlanmalarını Psikodrama Yöntemi ile kolaylaştırmaktı.  

Psikodrama Yöntemi Nedir?

‘Psikodrama’; insanlar arası ilişkilerin bilimidir. Triadik (üçlü) sistemin bir parçasıdır. Bunlar birbirleriyle ilişkilidir ve birbirlerinden ayrılamazlar. Bu sisteme ‘Sosyometrik, Psikodramatik, Grup Terapisi’ denir. (2)

‘Sosyometri’, bir grup içinde insanların birbirleriyle nasıl ilişki kurduklarını araştırır. Bu yöntem, insanlar arası ilişkilerin temel ifadesinin çekim (kabul), itim (ret) ve kayıtsızlık olduğu esasına dayanır. (2)  Bu yöntem ile çocuklar oyun oynar iken kimlerle oyunu devam ettirmek istediğine, kimlerle istemediğine ya da kimleri göz ardı ettiğine baktım. Çocuklar, kimlerle oyunu devam ettirmek istiyorlarsa onları birbirine bağlantılandırdım. Ayrıca birlikte oynayabileceğini düşündüğüm çocukları da birbirine bağlantılandırdım. Bunu yaparken de çocukların arasında karşılıklı bir kabulün olmasına özen gösterdim. Tercih edilmeyen ya da oyunun dışında kalan çocuklar var ise onları oyuna dahil etmek için rol almalarını sağladım. Ayrıca onlarla birlikte rol alarak oyuna dahil oldum. Bu yolla çocukların oyuna ve gruba bağlanmalarına yardımcı oldum. İlerleyen haftalarda çocuklar birbirlerine bağlanmayı öğrendiler. Bu durum grup içinde bağlantıların artmasına yol açtı. Çocukların aralarındaki ilişkilerinin geliştiğini süreç içinde gözlemledim.

‘Psikodrama’, bir grup içinde insanların birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarını irdeler. Birlikte çalışan kişiler arasında iletişimi ve iş birliğini artırmak, grup içi koordinasyonu sağlamak Psikodrama’nın temel hedefleri arasındadır. (2) Bu yöntem ile çocukların aralarındaki iletişimi artırmaya çalıştım. Bunun için roller aracılığıyla çocukların birbirlerini tanımalarını ve birbirleriyle arkadaş olmalarını sağladım. Oyun sırasında aralarında iletişim kurmalarına ve iş birliği yapmalarına yardım ettim. Yine roller aracılığıyla çocukların birbirlerine temas etmelerine ve kendilerini ifade etmelerine yardımcı oldum. Çocuklar, oyun oynarken nasıl oynadıklarını da gözlemledim. Bazı çocuklar tanıdığı arkadaşlarıyla oynamayı tercih ediyordu. Bazıları da hem cinsleriyle oynamak istiyordu. Mümkün olduğunca çocukların rollerini tercih ettiği arkadaşları ile birlikte oynayabileceği şekilde vermeye çalıştım. Çocuklar zamanla birbirlerini tanımaya ve arkadaş olmayı öğrenmeye başladılar. İlerleyen haftalarda çocuklar birbirlerini tanıdıkça gruptan farklı arkadaşları ile oynamak istediklerini gözlemledim. 

‘Grup Terapisi’; grup içindeki her bireyi diğerinin yardımı için, bir grubu diğer grubun yararı için harekete geçirerek sorunu ele alır. Bu yöntemle amaçlanan bu doğal gruplarda mevcut olan kendi kendini düzenleyen mekanizmaları korumak ve harekete geçirmektir. (2)  Bu yöntem ile niyetim, farklı sınıflardan gelen ve birbirlerini az tanıyan çocukları ‘biz’ duygusuyla hareket eden, birbirini seven, birbirine destek olan, birbirleriyle paylaşımda bulunan bir ‘gruba’ dönüştürmekti. Bunun için gruptaki tüm çocukların oyun esnasında roller almalarında yardımcı oldum. Aldıkları roller aracılığıyla birbirlerini tanımalarını, birbirleriyle iş birliği yapmalarını ve birbirlerine destek olmalarını sağladım. Oyun sırasında karşılaştıkları sorunlara birlikte çözüm bulmaları içinde yardımcı oldum. Çocukların oyuna ve gruba uyum sağlamalarını kolaylaştırmak içinde roller aldım. Özellikle oyuna geçerken aldığım roller ile çocukların birbirleriyle kaynaşmalarına ve birbirlerine bağlanmalarına yardımcı oldum. İlerleyen haftalarda çocuklar birbirlerine uyum sağlamayı, birbirlerine yardım etmeyi ve bir grup olarak hareket etmeyi öğrendiler. 

Psikodrama Yönteminin öğesi ‘Masal ve Oyun’, çocuklar için bağlayıcı bir rol oynar. Masal ve oyun çocukların hayal güçlerini geliştirir ve yaratıcı davranmalarına olanak sağlar. Çocukların kendilerini özgürce ifade etmelerine yardımcı olur. Kelime hazinesini, dinleme ve anlama becerisini geliştirir. Merak ve keşfetme duygularını pekiştirir. Arkadaşlık kurma yeteneğini ve özgüvenlerini geliştirir. Sıra beklemek, izin istemek, selam vermek gibi sosyal kuralları öğrenmelerini sağlar. Masal ve oyun sayesinde iş birliği yaparak çalışmayı, dayanışma içinde olmayı, paylaşmayı, saldırganlık dürtülerini ve duygularını kontrol etmeyi, iletişim kurmayı ve sorumluluk almayı öğrenirler. Çocukların düşünme, algılama, sentez yapma, değerlendirme ve problem çözme gibi zihinsel süreçlerin işleyişinin hızlanmasını sağlar. (3)

Yöntemin araçlarından ‘İmajinasyon’ ile çocukların akıllarında ön planda olan imgeleri zihinlerinde canlandırmaları ile hayal etmelerini sağladım. Bu yolla masallarda kimi zaman bildikleri kimi zaman bilmedikleri yerlerde farklı zamanlarda türlü türlü canlılara dönüşebildiler. Masallar ve oyunlar sırasında yaşadıkları her yeni durum karşısında ‘spontan (kendiliğinden) ve yaratıcı’ davranmayı öğrendiler. Bu sayede ortaya çıkan türlü türlü sorunlara uygun çözümler bulmayı öğrendiler. Çocuklar, rolleri canlandırmaları ile kendilerinden farklı özellikleri deneyimleyebilme olanağına sahip oldular. Bu deneyim sayesinde çocuklar yeni davranışlar ve özellikler kazanabildiler. Ayrıca çocukların daha önceden öğrendikleri rollerin (anne, baba vb) dışında yeni rolleri (yağmur, güneş gibi) deneyimleyebilme olanağına sahip oldular. Bu sayede çocuklar, kendi öğrendikleri rollere yeni roller ekleyerek rol repertuarlarını genişletebildiler. 

Grubun Süreci ve Sonuçları

Çalışmalar esnasında çocuklarla birlikte ‘oyun oynayan’ bir yaklaşımım vardı. Bu yaklaşımım sayesinde çocuklarla daha kolay temas kurabildim. Bunun içinde çocukların oyunlarına ‘rol’ alarak dahil oldum. Bu sayede dışarıda kalan çocukları oyuna ve gruba dahil edebildim.  Çocuklarla oyun oynamam, onların çok hoşuna gidiyordu. Ayrıca oyun sırasında rolleri canlandırmam, çocukların aldıkları rolleri taklit ederek oynamalarını kolaylaştırdı. Bu yolla çocuklar rolleri nasıl oynayacaklarını öğrendiler. Uzaktan Eğitim yoluyla bu çalışmayı yaptığım için zaman zaman kullanılan bilgisayar, tablet ve cep telefonu gibi araçlarda görüntü ve seste sorunlar yaşanabiliyordu. Bu gibi durumlarda masaldan ve oyundan kopan çocukları gözetip oyuna yeniden bağlanmaları için neler yaptığımızı diğer çocuklarla birlikte anlatıyorduk. Sonrasında kaldığımız yerden oyuna devam ediyorduk. İlerleyen haftalarda ilk gelen çocuklar diğer arkadaşlarının bağlanmasını bekleyip sohbet ediyorlardı. Bunları yaparken de birbirlerini beklediklerini ve dinlediklerini fark ettim. Sohbet sırasında sevdikleri oyuncakları birbirlerine gösterip oyun esnasında bu oyuncakları kullanıyorlardı. Gruba gelmeyen arkadaşlarını bana soruyorlardı. Grup saati bittiğinde ise birbirleriyle vedalaşarak ayrılıyorlardı. Çocuklar, bu yolla çalışma boyunca bir grup halinde birlikte hareket etmeyi öğrendiler. 

Çalışmanın başında grup, farklı sınıflardan gelen ve birbirlerini az tanıyan çocuklardan oluşuyorduBirbirini az tanıyan bu çocukların aralarındaki iletişimi artırmak ve onları bir gruba dönüştürmek temel çalışma alanımdı. Bunu sağlamak içinde masalları ve oyunları bir öğe olarak kullandım. Çocuklara sevebilecekleri ama daha önce hiç duymadıkları masalların başlangıcını hayal gücümü kullanarak veriyordum. Bunun içinde bir yer ile başlıyordum. Örneğin; Çöl, bodrum katı, çatı katı, bahçe, ada gibi yerleri ayrıntılı bir şekilde veriyordum. Somut bir yer ile başlamam, çocukların zihinlerinde masalı canlandırmalarına ve hayal etmelerine yol açıyordu. Bu yolla çocuklar hayal gücünü kullanmayı öğrendiler. Masalın geçtiği yer ile ilgili çocukların fikirlerini ve önerilerini alıyordum. Hangi canlıları oynamak istediklerini de soruyordum. Çocukların fikirlerini almam ve hangi canlıları oynamak istediklerini sormam, fikirlerini ve duygularını söylemelerine, kendilerini ifade etmelerine yardımcı oldu. Bu durum çocukların iletişime geçmelerini sağladı. Ayrıca birlikte ürettikleri masallardan zevk aldılar. Çocukların, masalları dinleyip takip etmeleri dikkatlerini artırdığını da fark ettim. 

Masallarda geçen türlü türlü canlıların rollerini bir süre sonra canlandırmaya başlıyordum. Rol almam, oyunlara geçişi kolaylaştırıyordu. Ayrıca rolü oynamam, çocukların birbiriyle kaynaşmalarında ve gruba uyum sağlamalarında yardımcı oldu. Rolü canlandırdıktan sonra oynadığım rolü, oynamak isteyen çocuklardan birine veriyordum. Rolü verdiğim çocuğa, kiminle birlikte oynamak istediğini soruyordum. Tercih ettiği arkadaşı birlikte oynamayı kabul ediyorsa çocukları birbirine bağlantılandırıyordum. Bazen de rolleri birlikte oynayabileceğini düşündüğüm çocuklara veriyordum. Çocuklar, birlikte oynamayı kabul ediyorsa onları da birbirine bağlantılandırıyordum. Bazı çocuklar tanıdığı arkadaşlarıyla oynamayı tercih ediyordu. Bazıları da hem cinsleriyle oynamak istiyordu. Çocukların rollerini birlikte oynayabileceği şekilde vermeye çalıştım. Örneğin, çölde geçen bir masal ile başladığımda ‘deve’ rolünü bir çocuğa verdiğimde birlikte oynayacağı diğer bir arkadaşına da aynı rolü veriyordum ya da çocuklara tamamlayıcı roller veriyordum. Örneğin; ‘bulut’ rolünü bir çocuğa verdiğimde oynayacağı diğer arkadaşına da ‘yağmur’ rolünü veriyordum. İlerleyen haftalarda çocuklar birlikte oynayabilmek için hangi rolleri almak istediklerini bana söylemeye başladılar. Bu durum çocukların birlikte uyum içinde oyun oynamalarını sağladı. Çocukların birbirlerine bağlanmalarına ve grup içinde bağlantıların oluşmasına katkısı oldu. Çocuklar zamanla birbirlerine isimleri ile hitap etmeye başladılar. İlerleyen haftalarda çocukların ilişkilerinin geliştiğini gözlemledim. 

Çocukların, rolü canlandırmalarını kolaylaştırabilmek içinde rolün gerektirdiği beden ifadelerini almalarına yardımcı oluyordum. Çevrim içi olarak bu çalışmayı yaptığım için çocukların rolün gerektirdiği hareketleri yapabilmeleri kısıtlı oluyordu. Bu nedenle ekranın karşısında rolü önce nasıl oynayacaklarını göstermelerini istiyordum. Bu durum çocuklar için bir prova yapmak gibi oluyordu. Bu denemelerde çocukların beden duruşuna, sesine ve mimiklerine baktım ve role uygun bir şekilde oynamaları içinde onları yönlendirdim. Bu sayede çocuklar ekranın karşısında rolleri daha rahat oynayabildiler. Ayrıca rolü nasıl oynayabileceklerini birbirlerinden de görüyorlardı. Bu durum onları eğlendiriyordu. Çocukların aralarında iletişimi başlatabilmek için de rolden karşılıklı konuşmalarına, kendilerini ifade etmelerine yardımcı oldum. Oyunun başında rolden birbirlerine ‘merhaba’ diyerek başlamalarına ve birbirlerini dinlemelerine, sıralarını beklemelerine özen gösterdim. Çocuklar, ilişki halinde iken sosyal kuralları bu sayede öğrenmeye başladılar. İlerleyen haftalarda benim müdahale etmeme gerek kalmadan birbirlerini bekleyebildiler, dinleyebildiler ve uygun yerde birbirlerinden ve benden izin isteyebildiler. Bu durumun grubun bütünlüğünün oluşmasında olumlu bir katkısı oldu. Çocukların rollerden birbirleri ile iletişime geçmeleri, oyunun seyrinin gelişmesine ve yeni koşulların ortaya çıkmasına yol açıyordu. Bu durum yeni bir rol ile diğer çocuklarında oyuna ve gruba eklenmelerini sağlıyordu. Örneğin; ‘deve’ rolünde çocuklar birbirlerine susuz kaldıklarını ve su bulmak istediklerini söylediklerinde ‘dere’ rolü ile diğer çocukların oyuna dahil olabilmeleri mümkün oluyordu. Rol alanlar birbirleriyle bağlantılı oldukları içinde gruba dahildi. Bu esnada rol almayan, oyuna ve gruba dahil olmayan çocukları gözetiyordum. Oyunun dışında kalan çocuklar ile birlikte rol alarak oyuna katılıyordum. Bu yolla çocukların gruba bağlanmasına yardımcı oluyordum. Tüm çocukların rol almaları, grubun birbirine bağlantılanmasını sağlıyordu. Bu durum grubun bütünlüğünün oluşmasında katkı sağlıyordu. Yönetici olarak temel işlevim, grubun bağlantılarını artırmaktı ve bütünlüğünü sağlamaktı. Gruptaki bağlantıların artması, çocukların aralarındaki teması arttırdı. Böylelikle çocuklar birbirlerini tanımaya, birbirlerine uyum sağlamaya ve arkadaş olmaya başladılar. İlerleyen zamanlarda çocukların aralarındaki iletişimin arttığını fark ettim. Çocuklar okulda ya da bahçede karşılaştıklarında aralarında sohbet ettiklerini gözlemledim. Çocukların sınıf arkadaşlarıyla sohbet etmeyi sevdiklerini de fark ettim. Zaman zaman okulda karşılaştığımızda yanıma ya da Rehberlik Servisine gelip benimle de sohbet ediyorlardı. 

Oyunun tıkandığı, akışının yavaşladığı durumlarda çocuklardan oyuna uygun öneriler vermelerini istiyordum. Mümkün olduğunca çocukların, fikirlerini, görüşlerini ve yorumlarını almaya çalışıyordum. Bazen de durum gereği oyunun akışında sorunlar çıkabiliyordu. Oyunun devam edebilmesi içinde çocuklardan uygun çözümler getirmelerini istiyordum. Bu durum onların spontan (kendiliğinden) ve yaratıcı davranmalarına yol açıyordu. Çocuklar, bu sayede seçenekler üretmeyi ve duruma uygun çözümü bulmayı öğreniyorlardı. Bu durum çocukların davranış repertuarlarının gelişmesine ve sorunlara çözümleyici yaklaşmalarına yardımcı oluyordu. Ayrıca oyun sırasında aldıkları roller aracılığıyla çocuklar, daha önceden öğrendikleri rollerin dışında yeni rolleri deneyimleyebilme olanağına sahip oldular. Bu sayede çocuklar, kendi öğrendikleri (anne, baba vb) rollere yeni roller (örümcek, güneş gibi) ekleyerek rol repertuarlarını genişletebildiler. Çocukların, zamanla özgüvenlerinin arttığını gözlemledim. İlerleyen haftalarda çocukların sınıfta çıkan sorunlara daha kolay çözüm bulabildiklerine dair öğretmenlerinden geribildirimler aldım. 

Son grup çalışmasına öğrencilerimin annelerini de davet ettim. Onlardan, çocukları ile birlikte rol almalarını ve oyuna dahil olmalarını istedim. Anneler heyecanlandılar ve seve seve çocuklarıyla birlikte çalışmaya katılmak istediklerini söylediler çocuklar da, anneleri katıldığı içinde heyecanlıydılar.  Anneler, çocukları hangi role girdiyse, kendileri de aynı rolü alarak oyuna eşlik ettiler. Çocuklar, rolü nasıl oynayacaklarını annelerine göstererek yardımcı oldular. Bu sayede anneler çocuklarını izleyerek rolü canlandırmayı öğrendiler. Anneler, bir süre sonra rollerini daha rahat oynamaya başladılar. Hatta zaman zaman kendi hallerine gülüyorlardı. Çocuklar, oyunun içinde öneriler ve çözümler getirdiklerinde anneler de onlara yardımcı oldular. Bu yolla hem oyunun akışının devam etmesini sağladılar hem de çocuklarının yapıcı bir yaklaşım göstermelerinde yardımcı oldular. Birlikte oynadıkları için de mutluydular. Çalışmamızın sonunda birbirlerine ve bana teşekkür ederek samimi bir vedalaşma ile ayrıldılar. 

Çocukların, grup süreci boyunca olgunlaşarak büyüdüklerini gözlemledim. Her biri yılın sonunda okulumuzdan İlkokula başlayabilecek durumda mezun oldular. Mezuniyet töreninde diplomalarını mutluluk içinde aldılar. 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ümran Şipal Deniz Psikoloji, Aile Danışmanlığı Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: ()

Yazar

Ümran Şipal Deniz

Psikoloji, Aile Danışmanlığı Psk.

Randevu al