OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARI BESLENMESİ

Yazar Şahinde MiraboğluDiyetisyen • 17 Ocak 2018 • Yorumlar:

Yaşamın en temel gereksinimi olan beslenme, doğru beslenme alışkanlıkları kazanımı ile desteklenmedikçe, yararlanmalarda doku onarımı, hastalıklardan korunma ve hastalıkların iyileşmesi gibi durumları gerçekleştiremez. Beslenme alışkanlıklarının temeli çocuklukta atılır. Bu temeli koruyup yaşamını doğru beslenme alışkanlıkları üzerine inşa eden kişilerin sağlıklı yaşam sürme şansı daha yüksektir.

 

Toplumların sağlıklı gelecekleri için temel, sağlıklı yetişmiş çocuklardır. Çocukların sağlığı ve sağlıklı yetişkinler olabilmesi, anne karnından başlayarak sağlıklı bir ortamda büyümelerine bağlıdır. Okul öncesi dönem yaşamın en hassas dönemlerinden biridir. Bu dönemde içinde bulunulan çevre, alınan uyarılar, çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönden büyüme ve gelişiminde çok etkin rol oynar.

 

Okul öncesi dönem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek de önemlidir. Küçüklüklerinde doğru alışkanlıklar edinememiş bireylerin yetişkinlik dönemlerinde bu alışkanlıklarından kurtulmaları çok zor olmaktadır.

 

Okul öncesi dönem çocuğu, besinlere karşı belirli ve kesin tavırlar koymaya başlar. Bu yaş grubu çocuklar besin grupları içinde en az sebzeleri severler. Ayrıca bu yaş grubu çocuklar besinleri karışık olarak tüketmekten hoşlanmazlar. Anneler, sebzeleri çocuklara sebzeleri yedirmek istiyorlarsa pişirme şekli ve servisine özen göstermelidirler. Bu yaş çocuklar genellikle lahana, karnıbahar, pırasa, kereviz gibi sebzeleri yemezler. Bu nedenle çiğ yenebilen domates, havuç gibi sebzeleri pişmiş diğer sebze yemeklerinden daha çok tercih ederler. Bu tür sebzeler ince kesilip verilirse daha kolay ve severek tüketirler. Sınırlı da olsa yediği birkaç sebze ve yediği çeşitli meyveler, sebze ve meyve grubundan alması gereken besin öğelerini karşılamaya yeter.

 

Çocuklar grup içinde ve anneden ayrı olduklarında daha farklı davranış sergilerler. Evde hiç yemediği bir yemeği yuvada arkadaşları ile birlikte iştahla yiyen çocuk örnekleri az değildir. Çocuklar için iki öğün arası 4-5 saatten az olduğunda çocuğun açlık duygusu gelişemeyebilir Bu nedenle iştahsız çocuklar daha uzun aralıklarla beslenebilirler. Ağırlık artışı 3 yaştan sonra yılda ortalama 2,5 kg, boy artışı ise 5-7 cm’dir. Çocuklar genellikle dört yaşında doğum boylarının iki katına ulaşırlar. Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişim gösterebilmesi için proteinden zengin besinleri (et,tavuk,balık,süt,yoğurt,yumurta,peynir vb.)yeterince tüketmeleri gerekir.

 

Bu dönemdeki çocuklar için önemli mineraller, kalsiyum ve demirdir. Kalsiyum ve demiri yeterli miktarda sağlayan besinler diğer tüm mineralleri de sağlarlar. Kalsiyum yetersiz alınırsa çocuklarda büyüme geriliği ve raşitizm görülür.

 

En iyi kalsiyum kaynakları;süt, peynir, yoğurt, fındık, fıstık gibi kuruyemişler ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Çocuklar yeterli demir alamadıklarında demir yetmezliği anemisi oluşur. Demirden zengin besinler et, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, kuruyemişler, yağlı tohumlar, pekmez ve kuru meyvelerdir.

 

Çocukların sağlıklı yetişkinler olabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmeleri yanında yaşlarına ve beden yapılarına uygun egzersiz yapmalarının da özendirilmesi gerekir.

 

Çocukların sporu sevmeye erken yaşta başlamaları; spor yapma alışkanlığı kazanmaları ve sporu yaşamlarının bir parçası olarak kabul etmelerini kolaylaştırır.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)