Okula Uyum ve Ayrılık Kaygısı

Yazar Ahmet Burak TopaloğluPsikolog • 27 Eylül 2022 • Yorumlar:

Her geçen gün büyüyen ve gelişen çocukların hayatında çok önemli bir yer tutan, kişiliklerinin oluşumunda oldukça etkili olan bir aşamadır okula başlangıç. Her çocuğun geçtiği bu aşama farklı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Çocuğun ebeveyni ile olan bağlanma örüntüsüne bağlı olarak çocuklar okula karşı farklı tepkiler ortaya koyabilirler. Toplumumuzun gözünde ebeveyninin yanında uzaklaşmayan ve sözünden çıkmayan çocuklar daha eğitimli ve uslu gibi dururken, okul çağına gelindiğinde bu durum o kadar da işlevsel olmaz.

Güvenli bağlanan çocuklar ebeveyninin yanından ayrılmayan değil, onun varlığında etrafını rahatça keşfeden ve yorumlayan çocuklardır. Yani güvenli bağlanan çocuklar dünyayı keşfederken daha özgür olan çocuklardır. Bağlanma türü okula uyumla oldukça iç içe bir durumdur çünkü okul yeni bir dünyanın keşifi demektir çocuklar için. Güvenli bağlanan çocuklar okula uyum göstermekte daha başarılı iken güvensiz bağlanan çocuklarda bu durum tam tersidir. Ayrıca yapılan araştırmalar göstermektedir ki güvensiz bağlanan çocukların yaşadığı okula uyum problemlerinin psikolojik bir rahatsızlığa dönüşme ihtimali daha yüksektir. 

Okula uyum problemlerini arkasında büyü oranda ayrılma korkusu ya da ayrılma kaygısı dediğimiz durum yatar. Ayrılma kaygısı temel olarak çocuğun bakım veren ebeveyninden ya da bakıcısından ayrıldığında gösterdiği kaygı durumudur. Türkiye şartlarında bakıldığında ayrılma kaygısı çocuklarda en çok görülen üç psikolojik rahatsızlıktan birisidir.

Ayrılma kaygısı çocukların okul uyumunu oldukça etkiler çünkü okul onlar için ebeveynlerinden uzun süre ayrı kalacakları bir yerdir. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki ayrılma kaygısı alan çocukların %75’ i okula uyum sorunları yaşamaktadır. Ayrıca yine bu tanıya sahip çocuklar daha içe dönük davranışlar sergilemektedirler. Yine yapılan çalışmalar gösttermektedir ki ayrılma kaygısı bozukluğu olan çocuklar hırsızlar, adam kaçıranlar, hayvanlar, canavarlar, karanlık gibi kendilerince tehlike olarak algıladıkları nesne ve durumlardan korkabilirler. Kendilerini bağlanma figürlerinden ayırmaya zorlayan birine öfke ve saldırganlık gösterebilirler. Özellikle karanlıkta veya yalnızken, odasına bakan insanlar görme, yaratıklar görme gibi sıradışı algısal deneyimler geçirebilirler (American Psychiatric Association, [APA], 2013).

Ne Yapılabilir?

Çocuğunuz ile okulun ardından eve gelince günü hakkında sohbet etmek aranızdaki bağı güçlendirir. Yeni bir ortama giren ve zorluklarla mücadele etmesi gereken çocuklar okulda sorunlarla karşılaşabilir. Bu sorunları ciddiye alıp onlarla konuşmak, geçiştirmemek oldukça önemlidir.

Eğer size sorunlarından bahsederse bu durumu ciddiye alınmalıdır.

-Hepimiz bunları yaşadık.

-Bir şey olmaz geçer.

-Bunu sorun etme… gibi cümleler aranızdaki bağı zedeleyebileceği için bu cümleler işlevsel olmayacaktır.

Çocuğa bir birey olarak ciddi ve gerçekci cevaplar verilip, ne olursa olsun yanında olduğunuzu aktarmak daha iyi olacaktır. Bununla birlikte çocukların sorunlarına müdahil olmak, sorunu çözmek yerine önce onlara bir fırsat vermek gereklidir. Çocuğun kendi sorunlarını çözmeye çalışması, çözemese bile bunu doğru şekilde dile getirebilmesi gelişimi için oldukça önemlidir. Karakterini oluşturacak en önemli durumlardan birisi de kendini ne kadar ifade edebildiğinden geçer.

-Bu durumu arkadaşınla konuşup, ona hislerinden bahsedebilirsin.

-Öğretmenine bu durumu anlatırsan o yardımcı olacaktır… gibi cümleler hem çocuğun iletişim becerilerini güçlendirir hem de kendine güvenini arttırır.

Eğer her soruna veli olarak müdahale edilinirse, bu durum çocuğun kendine güvenini ve cesaretini zedeleyebilir. Çocuğu ebeveyne bağımlı hale getirebilir. Çocuğun ebeveynine bağımlı olması gelişimini yavaşlatabileceği gibi psikolojik rahatsızlıklar açısından da risk faktörü haline gelebilir. 

Sorunları velisi tarafından çözülen çocuklar daha yüksek oranda içe kapanıklık, iletişim sorunları ve saldırganlık göstermektedir. Bu sebeplerden ötürü çocuğa alan bırakmalı ve gerekli noktalarda müdahil olunmalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)