Ölüm Kaygısı

Yazar Şeyma TemelPsikolog • 15 Kasım 2021 • Yorumlar:

Şu dönemlerde sürekli çevremdeki insanlardan ve genel olarak aldığım duyumların sonucunda da insanlarda sürekli ‘’ölüme’’ dair gelişen bir düşünce ve bununla beraber oluşan korku duygusunu gözlemler oldum. Ve bunun içinde biraz bu konu hakkında konuşmak istedim.

Toplumumuz da ölüm düşüncesi, bazı insanlar için stres sebebi ya da bazı insanlar için ölümsüz bir hayatın başlangıcı şeklinde yorumlanabilir. Bu farklı yorumlamalar sonucunda ‘’ölüm fikri’’   insanları kaygılandırabilir ya da sevinmelerine yol açabilir. Kaygılandırmış olmasını anladık da insan buna nasıl sevinir dediğinizi duyar gibiyim. Bazı kimselerin bu duruma sevinmesinin sebebi hayattan zevk almamaları, kaybedecek bir şeylerinin olmadıklarını düşünmesi ve bunu bir kurtuluş görmesi gibi yorumlar örnek gösterilebilmektedir.  Aslında buradan da yola çıkarak ölüm kaygısını çok boyutlu bir kavram olduğunu es geçmeden ‘’ her insanda varlığını hissettiren, yaşadığımız tüm korkuların temeli olarak düşünülen, insanın artık var olmayacağının, kendisi ve dünyayı kaybedebileceğinin, bir hiç olabileceğinin farkındalığı sonrası gelişen bir duygu’’ olarak tanımlamak mümkündür. 

 

Çevremizde illa ki ölüm duygusunun genellikle yaşlılık döneminde artış gösterdiğini denk gelmişizdir. Peki, bunun nedeni ne olabilir? 

 

Yaşlılık, bireyin hem gelişiminin devam ettiği hem de fiziksel, bilişsel ve sosyal özelliklerinin gerileme gösterdiği bir dönemdir. Toplum tarafından da vurgulanan, ayrıca kişinin kendisinin de ölümün yaklaştığına dair yaptığı çıkarımlar, kişinin ölümle yüz yüze gelme endişesi ile daha sık karşılaşmasına neden olmaktadır. 

 

Bununla bile birlikte yaşlılıkta, doğal nedenlerden dolayı ölmek, yaşlılıktan dolayı ve saygınlığını kaybetmeden ölmek, birçok insan tarafından ‘’iyi ölüm’’ olarak adlandırılır. Verimli bir yaşam sürdürdüğünü düşünen yaşlı bireyler, ölümü uzun bir yaşamın ‘’doğal sonu’’ olarak karşılarlar ve mutlu bir yaşam geçirdikleri düşüncesiyle ölümü kabullenirler. Ancak mutsuz bir yaşam geçirdiklerini düşünüyorlarsa geçmiş günlere dönük pişmanlık hissi, ölüm hissinin artmasına neden olabilmektedir. 

 

Bu dönemde ölüm korkusunu azaltmak için neler yapılabilir?

 

Literatüre göre ölüm kaygısına neden olan şey ölümün kendisinden çok, ölüme atfedilen anlam ve ölümle ilişkilendirilen duygulardır. Ölüm hakkındaki bilgisizlik ve belirsizlik hissi kaygıda artışa neden olabilmektedir. Ölüm kaygısının yoğun olması sonucunda kaygıya eşlik eden depresyon görülebilmektedir. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızı hissettiğiniz durumlarda siz ve çevrenizdeki kimselerin bir uzman desteği alması en doğru seçim olacaktır.  

 

Hayatın tüm güzelliklerini yaşayabilmeniz dileğiyle.  

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)