OMURGA CERRAHİSİNDEN KORKMAMAK İÇİN
Yazar Alpaslan Şenköylü • Beyin Ve Sinir Cerrahı • 4 Nisan 2017 • Yorumlar:
Omurga cerrahisi gerektiren birçok hastalık mevcut... Bu hastalıkları kabaca daha sık
olanlardan başlayarak dejeneratif sorunlar(fıtık, kanal darlığı), travmalar (kırıklar,
burkulmalar), deformiteler (skolyoz, kifoz), tümör-enfeksiyonlar ve romatizmal sorunlar
olarak gruplayabiliriz. Bunlar arasında en sık yapılanları ise; fıtık, kanal darlığı, bel kayması
gibi hastalıkları içeren dejeneratif hastalıklar ile ne yazık ki başarısız omurga cerrahisi
nedeniyle karşımıza gelen hastaların cerrahileri... Gün geçtikçe hastalar, omurga
ameliyatlarından daha fazla korkar oldu. Çünkü birçok kişinin yakın çevresinde böyle bir
hastaya rastlamak mümkün. Özellikle omurga cerrahisine özelleşen hekimler olarak
gördüğümüz hastalarımızın ve yaptığımız ameliyatların çoğunu başarısız omurga ameliyatı
geçiren hastalar oluşturuyor.
Başarısız omurga ameliyatlarının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
1. Gereksiz yapılan ameliyatlar: En önemli nedenlerinden biri... Omurga ameliyatlarının
çoğunun geri dönüşü yok. Bir başka deyişle ameliyat ile köprüler yakılıyor. O nedenle
ameliyat öncesinde tüm tıbbi (cerrahi olmayan) tedavilerin denenmiş olduğuna emin
olmak lazım. Özellikle "dejeneratif omurga sorunları" dediğimiz bel fıtığı, kanal darlığı,
bel kayması gibi sorunların oluşturduğu hastalık grubunda; ameliyat öncesi tüm tıbbi
seçeneklerin denenmiş olması gerekiyor. Bu grup hastalarda tuvaletini tutamama
veya kaslarda ilerleyici kuvvet kaybı gibi ciddi bulgular yoksa ameliyat geciktirilebilir.
Bu arada tüm tıbbi alternatifler denenebilir.
2. Cerrahi sonucu oluşan komplikasyonlar: Yara iltihabından implant kırılmaları ve felce
kadar giden birçok sorun olabilir. Dikkatli yapılan cerrahi ve iyi bir ameliyat sonrası
bakımla bu sorunların çoğu engellenebilmektedir. Ama şunu unutmamak gerekir ki;
risk hiçbir zaman sıfır değildir ve her türlü önleme rağmen bunlar başımıza gelebilir.
3. Ameliyat sonrası yetersiz rehabilitasyon: Bu da önemli nedenlerden biridir. Ameliyat
sonrası zayıflayan omurga çevresi kaslarının güçlendirilmesi ile birçok sorun
engellenebilir.
4. Hastanın beklentisi ile ameliyat sonucu kazanımın örtüşmemesi: Cerrahlar olarak
bizim görevimiz ameliyat sonucunda hastanın neler kazanıp, neler kaybedeceğini
açıkça hastalara anlatmak... Hastalar da ameliyata karar verme sürecinde aktif rol
alarak, deyim yerindeyse bilinçli tüketici olmalıdırlar.
Yukarıdaki nedenlerin bir kısmı önlenebilirdir. Bu aşamada cerrah ve hastanın işbirliği büyük
önem taşır. Özellikle bel-boyun fıtığı gibi yaygın görülen sorunlarda yukarıda belirttiğim acil
durumlar dışında cerrahi olmayan yöntemlerin denenmesi ve ameliyat karar sürecinde hasta
ile cerrahın iyi iletişim kurması çok önemlidir.