Omuz Ağrısı
Yazar Füsun Şahin • Fizik Tedavi Uzmanı • 9 Temmuz 2020 • Yorumlar:
Omuz ağrısı bel ve boyun ağrılarından sonra 3. sıklıkta görülen bir problemdir. En sık olarak omuzun kendi yapılarından kaynaklanan ağrılar görülür. Omuzun tendonlarını ilgilendiren sıkışma sendromu donuk omuz, tendonlara kalsiyum birikimi ile oluşan kalsifik tendinitler, omuz gevşekliği ya da omuzun yarı çıkıkları, omuzun çevresindeki kaslara bağlı zorlanma ağrıları en çok görülen problemlerdir. Omuz çevresi kasların sinirlerinin hasarına bağlı olarak da omuz ağrıları görülebilir ve omuzda kuvvetsizlik, zayıflık daha ön plandadır.
Daha az karşılaşılan nedenler ise omuz dışı yapılardan kaynaklanan ağrılardır. İltihaplı romatizmaların çoğunluğu omuzu etkilemektedir. Akciğerin üst bölgesinin kanserleri, karaciğer, safra kesesi, dalak problemleri bile omuz ağrısı ile karşımıza çıkabilmektedir. Boyun fıtıklarının omuza yayılan ağrı yapması dolayısıyla boyun ağrısı yapan nedenlerle omuz ağrısı yapan nedenlerin sıklıkla karışabileceği unutulmamalıdır.
Omuzun ağrılı durumları
Sıkışma Sendromu
En çok görülen omuz ağrısı nedeni sıkışma sendromudur. Sıkışma sendromu, kolumuzu kaldırmamızı ve döndürmemizi sağlayan kasların tendonlarının omuzu oluşturan kemik yapılar arasında sıkışması sonucunda görülür. Elini yukarda kullanan mesleklerde, ev kadınlarında, yüzme ve voleybol gibi spor yapan sporcularda daha sık görülmektedir. Sonuç olarak bu problem omuzu kötü kullanma veya aşırı kullanma hastalığıdır. Bu sendromun önemi gerekli tedavi yapılmaz ve önlemler alınmazsa tendonlarının tamamıyla yırtılmasıyla sonuçlanabileceğidir.
Sıkışma sendromu tanısı muayene ile konur, MR veya Ultrasonografi ile doğrulanır.
Sıkışma sendromunun tedavisi
Tedavi sıkışma sendromunun evresine ve hastanın yaşına göre planlanır. Tedavisinde zorlayıcı hareketlerden kaçınılması en önemli konudur. En az 3 ay süreyle elin baş üzerinde kullanılması önlenmeli, bu tür aktiviteler kesinlikle yapılmamalıdır. Tedavinin başında günde 5 defa 20 dakikalık buz paketleri uygulaması yanında ağrı kesici ve anti romatizmal ilaçlar kullanılabilir. Fizik tedavide yüzeyel ve derin ısıtıcılar, alçak frekanslı elektrik akımları ağrı kontrol altına alınabilir.
Lokal ozon denilen omuz eklemi içine ozon enjeksiyonları da haftada 1 veya 2 uygulama ile başarıyla kullanılabilmektedir.
Son zamanlarda hastanın kanı kullanılarak yapılan PRP (plateletten zengin plazma) uygulamaları oldukça rahat bir şekilde omuz sıkışma sendromunu tedavi etme şansını vermektedir. Bu tedavi ile hem ağrıyı gidermek hem de hasarlanmış dokuları tamir etmek mümkün olabilmektedir.
Çok ödemli akut ağrılı hastalarda kortizon enjeksiyonları da hastayı çabuk rahatlatmak için kullanılabilir.
Bazen uzun süren omuz ağrıları sebebiyle omuz etrafındaki kaslarda tetik noktalar da görülebilir. Bu durumlarda tetik noktaların tedavisinin de eklenmesi gerekir.
Ağrıyı gidermek için ne tedavi yapılırsa yapılsın mutlaka egzersiz tedavisi eklenmelidir. Omuz eklemi etraf kas ve bağlarla desteklenen bir eklemdir. Bu nedenle etraftaki bağların uygun uzunlukta olması, kasların güçlü olması eklemi stabilize ederek hem ağrının azalmasını hem de fonksiyonun düzgün olmasını sağlar, ağrı tekrarlarını önler. Dikkat edilmesi gereken husus sıkışmayı arttırmadan egzersizlerin yaptırılmasıdır.
Altı aylık iyi bir tedavi programına rağmen yeterli sonuç alınamayan hastalarda cerrahi girişim söz konusu olabilir.
Donuk omuz
Kırık, çıkık, ameliyat, sıkışma sendromu gibi omuzun ağrılı durumları sonrasında özellikle ağrının iyi kontrol altına alınamadığı, harekete erken başlanamadığı durumlarda omuz ekleminin etrafını saran kapsülün kalınlaşması ve büzüşmesi sonrası oldukça ağrılı ve ileri hareket kısıtlılığı ile kendirin gösteren klinik tablodur. Bazen inme, kalp krizi gibi durumlar sonrasında da görülebilir. Şeker hastalarında, böbrek hastalarında, yaşlılarda daha sık görülen bir tablodur.
Omuzun ağrılı tablolarında donuk omuz gelişmemesi için dinamik bir tedavi süreci hemen başlatılmalıdır. Sıkışma sendromunda bahsedilen tüm tedavi yöntemleri donuk omuz için de geçerlidir. Ancak omuzu açmak için yapılacak sert ve ağrılı germelerin omuzun kısıtlılığını daha fazla arttırma riski olduğundan egzersiz sırasında germelerde dikkat edilmelidir.
Kalsifik Tendinit
Omuzda en şiddetli ağrıya yol açan bir patolojidir. Bilinmeyen bir nedenle yumuşak dokuda kireç birikimi diye izah edebileceğimiz tendon üzerinde kristallerin çökmesi ile oluşan bir durumdur. Omuz ağrısı zorlayıcı bir aktivite sonrası ani ve şiddetli bir şekilde başlar. Genellikle basit röntgen filmleri ile tanı konulur. Şiddetli ağrının olduğu dönemde ilaç tedavisinin yanı sıra buz uygulaması ve kalsifik lezyona yapılacak enjeksiyon uygulamaları çok önemli yer tutar. Kronik olgularda ultrason tedavisinin ön planda olduğu fizik tedavi rehabilitasyon programları uygulanır. Ayrıca şok dalga ultrason uygulaması vardır. Çok dirençli olgularda cerrahi olarak bu kalsifikasyonların çıkarılması gerekebilir.
Omuzun çok sık yerinden çıkması
Eğer bir omuzda herhangi bir travma olmadan tekrarlayan çıkıklar olmaktaysa bu hastalar çıkığın yönüne göre uygun kasların kuvvetlendirmesini içeren fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarından çok fayda görürler. Düşme gibi büyük bir travma sonrası omuzu çıkmış daha sonra tekrarlayan çıkılar oluşan hastalarda ise ilk planda cerrahi girişim düşünülmelidir. Omuz ağrısı olan genç hastalarda ve sporcularda ilk olarak düşünülmesi gereken problem omuzda bağların gevşekliğine bağlı instabilite dediğimiz çıkmaya eğilimli olma durumudur.
Omuz kireçlenmesi
Yük taşıyan bir eklem olmadığı için omuz ekleminde diz eklemi kadar kireçlenme hastalığı fazla görülmez. Özellikle Romatoid Artrit gibi zeminde iltihabi romatzimal hastalığı olanlarda, omuzda travmatik kırık veya çıkık geçirenlerde, sıkışma sendromunun ilerlemiş dönemlerinde kireçlenme görülebilir. Önceden bahsettiğimiz tedavi şekilleri kireçlenme için de geçerli, olup yine egzersiz ve omuz koruma tekniklerinin uygulanması gerekir. İlerlemiş ve ağrının kontrol edilemediği hastalarda ameliyat ile protez uygulamaları yapılabilir.
Görüldüğü gibi omuz ağrılarının nedenleri çok çeşitlidir. Bu saydığımız hastalıklar dışında tümörler, enfeksiyonlar, iltihaplı romatizmal hastalıklar, kemik dolaşım bozukluğuna bağlı durumlar gibi pek çok hastalık omuz ağrısı olarak karşımıza çıkabilir. Kalp krizi, akciğer enfeksiyonları, mide problemleri gibi organsal sorunlar da omuz ağrısı ile kendini gösterebilir. Bazen kireçlenme, fıtık gibi boyun problemleri omuz ağrısı ile kendini gösterebilir. Bu nedenle ateş, gece ağrısı, kilo kaybı, kol hareketleri ile değişmeyen sürekli olan ve basit ağrı kesicilerle dinmeyen ağrılarda tümör ve enfeksiyonların mutlaka ekarte edilmesi gereklidir. İltihaplı romatizma omuzu tutmuşsa tanısı çok çabuk konulmalıdır. Yoksa bu hastalıklar omuz eklemini hemen harap edebilir ve sakat kalınmasına neden olabilir. Şeker hastalığı, dolaşım bozukluğu, börek yetmezliği gibi hastalarda omuz problemlerinin daha sık ve hızlı gelişmesi nedeniyle bu hastalıkların da kontrol altında tutulması önerilir.