ONKOLOJİ HASTALARINDA KLİNİĞİMİZDE UYGULANAN TAMAMLAYICI VE DESTEK TEDAVİLER
Yazar Tuncel Ziylan • İç Hastalıkları Uzmanı • 18 Temmuz 2017 • Yorumlar:
ONKOLOJİ HASTALARINDA KLİNİĞİMİZDE UYGULANAN TAMAMLAYICI VE DESTEK TEDAVİLER
Bu tür hastalarımıza uygulayacağımız tedavilerde tedavi protokolünü düzenlerken başlıca birkaç hususu göz önüne almaktayız.
1. Hastaya halen Kemoterapi ve (veya ) Radyoterapi uygulanmakta mıdır?
2. Hastanın şu anki genel durumu nasıldır? (Oral beslenme ve iştah durumu,aşırı kilo kaybı var mı?Kan değerleri nasıl ?vs.)
Eğer hastamıza halen kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulanıyorsa destek tedavide birinci amaç,uygulanacak tedavinin öncelikle uygulanmakta olan tedaviye kesinlikle zarar vermemesi olmalıdır.Bu prensipten hareketle biz kliniğimizde,bu gruba giren hastalarımıza daha çok,tedavi nedeniyle hastanın çöken bağışıklık sistemini güçlendirecek uygulamalar yapmaktayız.Bu uygulamalardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
a.Ozon Tedavisi:
Hastanın damarından alınan100-150cc.kanın belirli bir konsantrasyonlu Ozon gazı ile işleme tabi tutularak tekrar hastaya verilme işlemi olup,böylelikle, bir taraftan oksijeni sevmeyen kanser hücreleri zarar görürken,diğer taraftan da dolaşan kandaki artmış oksijen,sağlıklı hücrelerin daha da güçlenmesini sağlar.
b.Ortomoleküler Tedavi .
İlk defa Prof .L .Pauling tarafından 1968 yılında uygulanmaya başlanan bu tedavide ana prensip, hastanın giderek artan vitamin ,aminoasit ve mineral gereksinimini optimum dozlarda karşılamaktır.Bunun için,klinik olarak yurt dışından temin ettiğimiz amaca uygun bazı ilaçlarla iv.olarak yaptığımız bu uygulama ile hastalarımızdan, çoğunlukla yaşam süresi ve kalitesi açısından oldukça olumlu sonuçlar almaktayız.
c. Helixor A-B Tedavisi :
Almanya ‘da üretilen ve Alman Hükümetince ruhsatlı Helixor ampul,Ökse otundan elde edilmektedir.Özellikle Meme ve diğer kanser türlerinde etkili olduğu çeşitli bilimsel yayınlarla kanıtlanan bu ilacın özelliği,vücudun savunma sistemini güçlendirmesi ve böylelikle hastaya uygulanmakta olan tedaviye karşı,direnç ve tolerabilite artışını sağlamasıdır.
d.Vidatox Tedavisi :
Küba ‘da Mavi Akrep ( Rhopalurus junceus ) nin sağılması ile elde edilen zehirinin özel bazı kimyasal işlemlere tabi tutulması ile elde edilen bir ilaç (Damla ) olup,ağız yolu ile uygulanmaktadır.Özellikle terminal dönemde ve oldukça ağrı çeken hastaların narkotik analjezik ihtiyacını önemli oranda azaltmakta,dolayısıyla hastanın daha konforlu bir yaşam sürmesi sağlanmaktadır.
d. Gc MAF Tedavisi:
Özellikle her hangi bir tedavi görmeyen3.ve4. Evre hastalara uyguladığımız bir ilaç tedavisidir.İlacın özelliği,kanda bulunan D Bağlayıcı Proteinin kanserli hücrelere olan makrofaj özelliğini arttırmasıdır.Enjeksiyon şeklinde ve vakaya göre farklı dozlarda uygulanan bu ilaç tedavisi ile tedavi protokolüne uyulması halinde ilk 1-2 hafta içersinde tümör boyutlarında %25 civarında küçülme sağlanabildiği kanıtlanmıştır. ( Bakınız Ekteki yazı )
e. Bitkisel Ürün Destekleri ve Diyet :
Özellikle Kemoterapi uygulanan hastaların bu tedaviden kaynaklanan bazı olumsuz yan etkilerinin giderilmesinde olduğu kadar, tedavisi tamamlanmış hastaların tekrar hastalanmamalarını sağlamada bazı bitkisel ürünlerin yararlı olduğu uzun zamandır bilinen ve kabul gören bir gerçektir.
.Özellikle Zerdeçal ( Curcumin ) gibi tümör tedavisinde etkisi kanıtlanmış bu ve buna benzer ürünleri kullanırken iki hususa dikkat ediyoruz. Birinci husus ürünlerin laboratuar şartlarında hazırlanmış ve saflığı belgelenmiş olması ve ikinci husus da kullanım için Fitoterapist desteği. Bu nedenle hastalarımıza bu tür ürünler tavsiye ederken fitoterapistimizin görüşünü almakta ve ürün çeşidi olarak daha çok ürün kalitesi belgelenmiş İMMU-NAT Bitkisel ürünlerini tercih etmekteyiz.