''Onu Çok Seviyorum Ama Mutlu Edemiyorum...''
Yazar Erdem Ocak • Psikolog • 21 Temmuz 2022 • Yorumlar:
Eğer bu cümle sana tanıdık geliyorsa okuyacağın bu yazı tam da sana göre.
“Onu çok seviyorum ama bir türlü mutlu edemiyorum.” Cümlesine şöyle bir göz attığımızda kendine yönelik bir yetersizlik düşüncesinden bahsediyor olmaktasın. “Onu mutlu edemiyorum”. Kendini, yalnızca o kişi nezdinde değerlendirmeye devam ettiğinde ve başkalarını mutlu edebildiğin gerçeğini göz ardı ettiğinde, senin zihnin sana “sen kimseyi mutlu edemiyorsun, yetersizsin” demeye başlıyor ve tabii ki hiçbirimiz bunu doğal olarak kabul edip hayatımıza olduğu gibi devam edemeyiz. Bizler; mutlu olmak, mutlu etmek, değerli olmak, yeterli olmak gibi varoluşsal ihtiyaçlara sahibiz.
Peki, “o” kişiyi mutlu edemiyor oluşun, gerçekten de sadece senin yetersizliğinle mi ilgili? Sevgili okur, lütfen o kişiyi mutlu edemediğini düşünmeden önce hayatında az veya çok iletişim kurduğun diğer insanları düşün. Eğer o kişiden başka hiç kimse yoksa hayatında aileni, akrabalarını, belki pencerene, balkonuna konan kuşları veya beslediğin kendi hayvanını veya sokak hayvanlarını düşün. Bunları düşündükten sonra aslında senin “mutlu edebilme” özelliğinin olduğunu fakat bunun “o” kişide işlemediğini söyleyerek konuyu önce netleştirelim. Biliyorsun ki problemin net olması, çözümün de direkt soruna yönelik olmasını sağlayacaktır.
Şimdi eğer “ben başkalarını mutlu edebiliyorum fakat hiçbiri önemli değil; ben onu mutlu etmek istiyorum asıl” diyebildiğine ve bunu bir tek kişi üzerinde düşünmeye başladığına göre konumuza geçebiliriz. Eğer bu okudukların sana oldukça anlamlı geliyorsa bir tür psikolojik şiddete maruz kalıyor olabilirsin. Bu yazıyı okuduktan sonra da bunu araştırabilmen için bu şiddetin adı: “Gaslighting”. Bu kelime; kişiyi sanrıya zorlama olarak çevrilebilir ve “geslayting” diye okunur. Bir tür duygusal ve bilişsel manipülasyon çeşididir. “Sevgilimin İngilizcesi bile yok; bunu nasıl yapsın?” diyorsan eğer, bunu bilinçli bir şekilde yapmak zorunda olmadığını, bunun bir tür öğrenme olduğunu ve bilinçsiz bir şekilde yalnızca öğrendiğini sürdürme şeklinde yapılabildiğini bilmende fayda var.
Peki, bu Gaslighting nasıl çalışıyor? Tüm bu iletişim şeklinde olanlar seni nasıl etkileyebilir? Gaslighting’in temel prensibi; karşılarındaki kişilerin öz benliklerini, özgüvenlerini, dünyaya ve kendilerine yönelik tüm algılarını etkileyip kendilerine bağımlı hale getirmektir. Bu şekilde buna maruz kalan sen; yaşanmış bir anının üzerine ikinci kez düşünüp kendini suçlamaya, kendi duygularını küçümseyerek onu üzdüğünü düşünmeye, anormal bir tepki verip vermediğini düşünmeye başlarsın ve bu şekilde manipülasyonu yapan kişi, hikâyeyi tersine çevirerek, dikkat dağıtarak ve suçlu hissettirerek senin hatalı olmanı sağlamış olur. Kendine olan güvenini yitirdiğinde, senin üzerinde gücü ve kontrolü iyice artar ve bu şekilde ona olan bağımlılığın da aynı oranda ilerler. Bu şekilde de ilişkiyi bitirme olasılığın gitgide azalır.
Çocukluk yıllarında anne baba sevgisini sağlıklı bir şekilde alamamış olan, bu sevgiyi, ilgiyi, ihtiyaçlarının giderilmesini her seferinde bir sorun olduğu durumlarda giderebilmiş olan çocuklar, yetişkin hayatlarında da bu sevgiyi ve ilgiyi aynı şekilde almaya yatkındırlar. Örneğin; çocukluğunda akademik olarak başarılı bir çocuk, zaten “iyi” olduğu için anne baba tarafından ilgisiz bırakılabilir ve bir gün hasta olduğunda yoğun bir şefkat, sevgi ve ilgi ile karşılaştığında bu ihtiyacı için “hasta” veya benzeri durumların olması gerektiği düşüncesini öğrenebilir. Unutmayın ki; çocuğun isteği akademi k olarak başarılı biri olmak değil; akademik olarak başarılı olan çocuğa gösterilen ilgi ve sevgi çocuğun bu başarıyı devam ettirmesini sağlar. Çünkü çocuğun ihtiyacı ilgi ve sevgidir. Bunu yalnızca kötü olduğu durumlarda görmesi, çocuğun yetişkinlikte kurduğu ilişkilere de benzer şekilde yansıyabilmektedir. Sen ona durumu açıklamaya çalışırsın, fakat dinlemek istemez; kendi mücadelelerini ifade etmeye çalışırsın, fakat sanki yaptıkların hiç yokmuş gibi davranır; bir konu üzerinde tartışmak istersin, bir süre sonra bakmışsın ki yine onun istediği konulardasındır. Son olarak; senden bir şey yapmanı istediğinde sen bunu biraz daha sonra yaptığında bunu sanki kendisi aslında hiç istememiş de sen durduk yere yapmış olursun ve onu hiç dinlememekle bile suçlanırsın.
Tüm bu davranışlar aslında zorbalık olmaktadır. Fakat çoğunlukla bu zorbalığın temelinde yine çocukluk yaşantıları ve aile ilişkileri bulunmakta, bu yüzden de Gaslighting yapan kişi ne yaptığının farkında bile olmamaktadır. Bunu bilinçli bir şekilde uyguladığını düşünüyorsan zaten en kısa zamanda araya mesafe koyman en sağlıklısı olacaktır.
Sevgili okur: eğer ilişkinde kendini sürekli suçlu hissediyorsan, sürekli olarak özür dileyen tarafsan, kendini bir kenara bırakmış ve daima onun ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olduğunu görüyorsan bilinçli veya bilinçsiz yapılan bir Gaslighting’e maruz kalıyor olma ihtimalin yüksek. Bununla başa çıkabilmek; araya mesafe koymadan ve bilişsel farkındalık olmadan oldukça zor. Bu tür insanlarla baş etmek zorunda olan insanlar için uygulanan bir takım taktikler olsa da bunlar anlık kurtarma şeklindedir. Uzun vadede ise bu sana duygusal ve fiziksel yıkımdan başka bir şey getirmeyecektir. Bu yüzden öncelikle öz benliği zedelenmiş, kendine olan güveni ve dünyaya yönelik algısı tamamen örselenmiş olan mağdurun psikolojik destek alması atılabilecek ilk adım olarak düşünülebilir. Asıl destek Gaslighting uygulayan kişi için verilmeli gibi gözüküyorsa da bunun da bir öğrenme ve savunma mekanizması olduğunu hatırlamakta fayda var. Bir probleminin olmadığını düşünen birine onun problemini anlatamazsın sevgili dostum. Üşümeyen birine kazak giydiremeyeceğin gibi…
Umarım tüm bu okudukların senin için faydalı olmuştur ve daha çok umarım ki bu yazıyı okumaya bile gerek duymamışsındır. Okuduysan ve böyle bir sorunla karşı karşıya olduğunu düşünüyorsan bil ki yalnız değilsin ve bununla tek başına mücadele etmek zorunda değilsin. Bunun üstesinden gelebilir ve hayalini kurduğun o mutluluğu, seni hak eden kişilerle paylaşabilirsin. Bir sonraki yazımda bu manipülatörlere karşı “anlık kurtarma” taktiklerinden biri olan “Gri Kaya”dan bahsedeceğim. Sevgiyle kal.