Ortodonti Hakkında
Yazar Ceylin Yılmaz • 8 Ocak 2019 • Yorumlar:
Ortodonti kelimesi yunanca ortho ve odons kelimelerinden köken almaktadır ve düzgün diş anlamına gelmektedir. Fakat günümüzde kelime anlamının ötesine geçen ortodonti; düzgün dişlere ilaveten, alt ve orta yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi ile ilgilenmektedir.
Ortodonti dalı; alt ve üst çenenin kafa kaidesine ve birbirlerine göre konumlarını ve dişlerin ilişkilerini üç boyutlu olarak inceler.
Ortodontide gelişen yeni uygulamalarla; ortodontik tedavi için yaş sınırı ortadan kalkmıştır. Yetişkin hastalarda da ortodontik tedavi uygulanabilir.
ORTODONTİST
Diş hekimliğinde 8 ayrı uzmanlık dalı bulunmaktadır. Bu uzmanlık dalları:
-Ortodonti (dişlerin ve çenelerin sıralanması, diş teli tedavisi)
-Ağız, diş ve çene cerrahisi (ağız, diş ve çene dokularının ameliyatı)
-Oral diagnoz ve radyoloji (teşhis, tanı ve görüntüleme teknikleri)
-Periodontoloji (diş eti hastalıkları ve implantoloji)
-Protez (kron, köprü ve implant üstü)
-Pedodonti (çocuk diş hekimliği)
-Restoratif diş hekimliği (estetik dolgular ve koruyucu uygulamalar)
-Endodonti (kök kanal tedavisi)’dir.
Ortodontistlerin görevi maloklüzyonları düzeltmektir. Ortodontik tedavi ile amaç; sağlıklı bir kapanış yaratmaktır. Sağlıklı kapanış; ısırma, çiğneme, konuşma işlevlerinin düzgün bir şekilde yerine getirilmesini ifade etmektedir. Ayrıca doğru şekilde sıralanmış çene ve dişler güzel görünmenizi de sağlar.
Ortodontist olmak için ilk olarak diş hekimliği fakültesinden mezun olmanız gerekmektedir. Diş hekimliği fakültesinden mezun olduktan sonra ortodontistler 4-4,5 akademik yıl süren ortodonti programına devam ederler. Ortodonti eğitim programı tıptaki uzmanlık eğitimine benzer şekilde tıp fakültesinden mezun olduktan sonra; ortopedi, plastik cerrahi, kulak burun boğaz gibi uzmanlık dallarına devam etmek gibidir. Ortodonti uzmanlık programını tamamladıktan sonra diğer uzmanlık dallarında olduğu gibi ortodontistler sadece uzmanlık alanımızda çalışırlar; ortodonti.
Genel diş hekimliği eğitimi diş ve diş eti sağlığı üzerinedir ve genel diş hekimleri diş ve dişeti sağlığı üzerine çalışırlar. Ortodonti eğitimi ise yüz yapılarını gelişimi, çene ilişkileri ve diş dizilimi üzerine özel eğitim alırlar. Her bireye en iyi ağız sağlığını sağlamak amacıyla ortodontistler ve diş hekimleri yakın ilişkide çalışırlar.
MALOKLÜZYON
Maloklüzyon literatürde “kötü kapanış” olarak tanımlanmaktadır. Bazı çocukların çene ve dişleri düzgün olarak gelişemezler. Bu da düzgün olarak sıralanmamış, karşı çenedeki dişlerle iyi uyumda olmayan ilişkiye neden olur.
Genel olarak maloklüzyonlar sağlığı etkilemez, bir hastalık değildir. Maloklüzyon dişlerin normal pozisyonlarında olmamasıdır. Bu duruma; bireyin yüz şeklini, dişlerin görünümlerini etkileyerek kişide utangaçlık, özgüven eksikliği ve depresyona sebep olabilmektedir. Şiddetli maloklüzyonlar yeme, konuşma gibi fonksiyonları etkileyebilir ve dişlerin temizlenmesini zorlaştırabilir.
Bazı maloklüzyon tipleri şunlardır:
1- İleride konumlanmış (fırlak) ön dişler
Ortodontik tedavi bireyin görünüşünü düzeltmenin yanı sıra dişleri olası hasardan da korur. Ön dişleri ileride konumlanan bireylerde, spor ya da düşme esnasında dişlerinde kırık, çatlak meydana gelme ihtimali daha fazladır.
2-Çapraşıklık (yamuk/çarpık dişler)
Hastanın çenesi darsa, dişlerin yerleşmesi için yeterli yer olmayabilir ve dişler çarpık/yamuk konumlanır. Bu durumda; ortodontistin yer kazanmak için diş teli tedavisinden önce bir ya da daha fazla dişi çekmesi gerekebilir.
3- Gömülü dişler
Dişin yerine süremeyip çene kemiği içinde dişeti altında gömülü kalması durumudur.
4- Derin kapanış
Hasta ısırıp, dişlerini kapattığında üst ön dişlerin alt ön dişleri fazlasıyla kapatmasıdır.
5- Açık kapanış
Hasta ısırıp, arka dişlerini kapattığında alt ve üst dişler arasında ön veya yan kısımlarda boşluk olmasıdır.
6- Çapraz kapanış
En az bir dişte üst dişin alt dişe göre içeride (dil tarafında) olmasıdır. Kesici dişlerde olduğu gibi arka dişlerde de çapraz kapanış görülebilir.
7- Diastema
Halk arasında ayrık diş/ seyrek diş olarak bilinen, dişler arasında boşlukların olduğu durumdur. Diş eksikliğinden ya da dişlerin çeneyi tamamen doldurabilecek büyüklükte olmamasından yani dişlerin çeneye göre küçük olmasından kaynaklabilir.
8- Eksik dişler
Sık görülen bir ortodontik bozukluktur. Çürük, diş eti hastalığı ve travma gibi sebeplere bağlı diş çekimi nedeniyle diş kaybı görülebildiği gibi doğuştan da diş eksikliği mevcut olabilir.
MALOKLÜZYONLARIN OLASI SEBEPLERİ
1- Koruyucu diş hekimliği uygulamalarından yararlanılmamış olabilir. Örneğin; süt dişlerindeki çürükler "nasıl olsa değişecek" düşüncesiyle tedavi edilmemiş veya zamanından önce dişler çekilmiş, florlama ve fissür koruyucu uygulamaları gözardı edilmiş olabilir.
2- Genetik faktörler: Özellikle iskeletsel bozukluğu (çene gelişimi bozukluğu) olan bireylerde soy geçmişte benzer bir anomalinin olup olmadığı önemlidir. Kalıtımsal diş eksiklikleri, dar üst çene, çapraşıklık (çarpık/yamuk diş) problemleri de kalıtımsal olarak çocuğa geçebilmektedir. Bu durumda ortodontik sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Yapılması gereken ise; çocuğu süt dişlenme döneminden başlayarak düzenli diş hekimi kontrolüne götürmektir.
3- Kulak, burun, boğaz problemleri: Kronik bademcik iltihabı, burun ve geniz eti varlığı, sürekli ağız solunumu yapılması gibi faktörler çene kemiklerinin kötü şekillenmesine sebep olabilir ve diş sürme bozuklukları yaratabilirler.
4- Kötü alışkanlıklar: Parmak emme, uzun süre yalancı emzik veya biberon kullanımı; dil emme, dudak emme, kalem ısırma gibi kötü alışkanlıklar da diş ve çene yapılarında ortodontik bozukluklara neden olabilmektedir.
5- Kassal bozukluklar: Bazı kas bozuklukları da ortodontik problemlere neden olabilir.