ORTOPEDİK REHABİLİTASYON
Yazar Muhammet Sadıç • Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Uzmanı • 4 Eylül 2017 • Yorumlar:
Ortopedik Rehabilitasyon
Ortopedik rehabilitasyon, konservatif yada cerrahi tedavi gerektiren kas-iskelet sistemine ait tüm ortopedik vakalarda tedavi öncesi ve sonrası uzun ve kısa süreli amaçları hedefleyerek yapılan rehabilitasyondur.
- Bel, boyun rahatsızlıkları,
- Menüsküs Yırtıkları,
- Bağ yaralanmaları,
- Burkulmalar, ezilmeler,
- Kas ve tendon zorlanmaları,
- Omuz, diz yaralanmaları,
- Kırık, çıkık sonrası rehabilitasyon,
- Kalça, diz protezleri
vs…gibi hastalıklar ortopedik rehabilitasyon içine giren problemlerdendir.
Yapılan iş hastayı sadece fonksiyonel açıdan optimum iyilik düzeyine getirmek ve rehabilite etmek değil, aynı zamanda hastanın mevcut durumunu ve yapılan cerrahiyi korumaktır.
Ortopedik rehabilitasyon’un amaçları kısa ve uzun süreli amaçlar olarak iki başlık altında incelenir.
Kısa süreli amaçlar
1) İlgili sahayı korumak
2) Aktivite düzeyini azaltmak ve dinlenmek
3) Ağrıyı azaltmak
4) Varsa inflamasyonu azaltmak
5) İntrakapsuler efüzyonu(kanama)/synoviti azaltmak
6) Ekstrakapsüler ödemi azaltmak
7) Eklem hareketliliğini arttırmak
8) Hastaya bilgi vermek ve eğitmek
Uzun süreli amaçlar
1) Muskulotendinöz fleksibiliteyi(kasın normal uzunluk yada esnekliği) arttırmak
2) Kas kuvvetini arttırmak
3) Kas gücünü arttırmak
4) Kas enduransını arttırmak
5) KVS enduransını arttırmak
6) Normal biyomekaniksel fonksiyonları restore etmek, hangi kası gerip hangisini gevşeteceğimizi bilirsek hastalığın kronik bir seyre girmesini engellemiş oluruz.Eğer cerrah biomekaniksel ve kinezyolojik prensipleri dikkate almadan fiksasyon materyalini yerleştirirse, bu da birçok probleme neden olabilir.
7) Denge, proprioception ve kinestetik duyuyu arttırmak
8) Fonksiyonel aktivitelere progresif geri dönüşü sağlamak, hastayı yaptığı sporlara ve günlük aktivitelerine yavaş yavaş geri döndürmek.
Hastaların tedavisinde sonuçtan sebebe varma yaklaşımı ile aynı sorunların bir daha yaşanması önlenebilir.
Örneğin yapılan araştırmalar bazı hastalarda proprioseption feedback’ini sağlayan reseptörlerin olmadığını göstermiştir. Bu reseptörler eklemlerimizi koruyan mekanizmaların anahtarlarıdır. Ekleme binen yük miktarını ölçerek eklemin aşırı baskı altında kalmasını engellerler.
Örneğin bu reseptörler olmadığında hasta ayağına verdiği yükü bilemez ve sık sık burkulma ve incinmelere maruz kalır.