Otizm
Yazar Mehmet Karadağ • Çocuk Psikiyatristi • 30 Nisan 2021 • Yorumlar:
Otizm sıklığı gün geçtikçe artan bir bozukluktur. Sorunları bir ömür devam eden bu hastalıkla boğuşmak aileleri ve çocuğu aşırı derecede yıpratmaktadır. Otizmin erken tanınması, tedaviye erken başlamayı sağlayacağı için hem ailelerin üzerindeki yükün paylaşılmasını sağlayacak hem de çocuk daha fazla eğitim olanağı bulmuş olacaktır.
Otizmde, sosyal etkiletişimde bariz yetersizlik, iletişimin kalitesinde yetersizlik ve tekrarlayıcı ilgi alanı ile aşırı uğraş gibi üç temel alanda belirgin sorunlar vardır. Bu hastalık doğuştan gelir, genelde yaşamın ilk üç yılında belirtileri ortaya çıkar. Genetik ve çevresel faktörlerin bir arada etkili olarak meydana getirdiği varsayılmaktadır; ama günümüzde hala otizme sebep olan tek bir gen ya da sebep bulunamamıştır. Otizmin çocuk yetiştirme özellikleriyle ya da ailenin ekonomik koşullarıyla hiçbir ilişkisi yoktur; bu nedenle otizm spektrum bozukluğuna her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu, günümüzde zihinsel yetersizlikten sonra en sık rastlanan nörogelişimsel yetersizliktir. Dünyada otizm spektrum bozukluğunun görülme sıklığı 88’de birdir. Dolayısıyla, ülkemizde de her 88 çocuktan birinin bu spektrum bozukluğundan etkilendiği düşünülmektedir. Ayrıca, otizmin erkek çocuklarındaki yaygınlığı, kızlardan 4 kat fazladır.
Peki hangi durumlarda çocuğun otizm olabileceği şüphesine düşmeliyiz? İsmiyle çağırıldığında çoğunlukla dönüp bakmıyorsa, söylenenleri duymuyor gibi davranıyorsa, aile bireyleri ve diğer kişilerle göz teması çok zayıfsa, kucağa alınmasına, ebeveynler tarafından ilgi gösterilmesine rağmen mutlu olmuyorsa, istediği şeyi parmağıyla göstermeyip, isteklerini sadece bağırarak ya da ağlayarak ifade ediyorsa, oyuncakları amacına yönelik oynamıyorsa (mesela saatlerce oyuncak arabanın sadece dönen tekeriyle ilgilenir.), yaşıtlarıyla beraber oyun oynamayıp tek başına bir köşede oynuyorsa, sallanmak, çırpınmak ya da parmak ucunda yürümek gibi tuhaf hareketleri varsa, aşırı hareketli ve hep kendi istediğini yapıyorsa ayrıca engellendiğinde öfke nöbetleri geçiriyorsa, konuşması kendi yaşıtlarına göre geri kalmışsa, günlük yaptığı rutin şeyler değiştirildiğinde aşırı tepki veriyorsa otizm açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Otizm tanısı konulan çocuklar bir an önce özel eğitime başlatılır. Konusunda uzman özel eğitim öğretmenleri çocukların eksik olduğu alanlarda gelişimi açısından eğitimler verir. Halen otizmin en geçerli tedavisi özel eğitimdir. Çok farklı tedavi modelleri sunulmasına rağmen, maalesef bu yöntemlerin çoğu, ailelerin çaresizliği ve iyi niyetini kullanarak onlardan haksız kazanç sağlanmasına neden olmaktadır. Bunlar gluten/kazein diyeti, vitamin ve mineral desteği, ağır metallerden arındırma, mantar tedavisi, hiperbarik oksijen tedavisi gibi yöntemlerdir. Bu yöntemlerin hemen hepsi birkaç araştırmayla desteklenmiş olup, çocukların geneline yayılacak güvenilirliğe sahip değildir. Otizimli çocuklarda gereksinim halinde eğitimlerini kolaylaştırıcı ilaçlar da kullanılmaktadır. Bu tedaviler hekim, öğretmen, aile iş birliğiyle başlanıp devam ettirilmektedir.
Haftaya görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…