Otizm
Yazar Cansu Yılmaz • Psikolog • 13 Temmuz 2020 • Yorumlar:
Otizm, ilk 3 yaşta görülmeye başlayan, iletişim ve sosyal becerilerinde bozukluk olarak kendini belli eden doğuştan gelen gelişimsel bir bozukluk çeşididir. Yaşam boyu devam eden bir bozukluk olan otizmin kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörlere bağlı olduğu düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda kızlara oranla erkeklerde otizmin 4 kat daha fazla görüldüğü ortaya konmuştur. Otizmli bireyler %10 ihtimalle üstün zekâ olarak görülebilir. Otizme eşlik eden pek çok bozukluk vardır. Bunlardan bazılarını saldırganlık, zekâ geriliği, uyku bozuklukları, dikkat dağınıklığı, takıntı, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü, tikler gibi şekilde sıralayabiliriz.
Otizm doğuştan gelen ve genetik bir bozukluk olarak bilinmekte olsa bile pek çok tetikleyen faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları hamilelik döneminde annenin düzensiz beslenmesi, enfeksiyonlar, aşırı kilo, hipertansiyon, stres faktörlerinin bebeğin beyin gelişimini etkilediği ve otizm olasılığını artırdığı belirtilmiştir. Erbaş hayvanlar üzerinde yapmış olduğu deneyde 12 hafta boyunca yüksek kalorili diyetler vererek karaciğer yağlanması ve obezite oluşturarak gebe kalmalarını sağlamış ve sonuçlar incelendiğinde doğan denek hayvanlarının 2. ayında yapılan testte erkek denek yavruların sosyal tanıma testlerinde bozukluk olduğu görülmüştür. Buda otizm riskini göstermektedir. (Doç. Dr. Oytun Erbaş).
Eğer çocuğunuz; göz temasından kaçınıyorsa, ismini duyduğunda bakmıyorsa, söylediğiniz şeyleri duymuyormuş gibi davranıyorsa, istediği şeyi parmağıyla gösteremiyorsa, oyuncaklarıyla oynamıyorsa, yaşıtlarıyla oyun oynamada ilgisiz kalıyorsa, bazı kelimeleri tekrarlıyorsa ve alakası olmayan ortamlarda söylüyorsa, konuşmada yaşıtlarına göre gerisinde kalmışsa, sallanmak, çırpınmak gibi hareketleri varsa, aşırı hareketli, hep kendi bildiği gibi davranıyorsa, gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa, bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketler yapıyorsa, günlük yaşamındaki düzeninin bozulmasına karşı aşırı tepki gösteriyorsa, otizm riski değerlendirilmelidir. Bu belirtilerden en az 6 tanesi çocukta görülmekte ise en kısa zamanda kesin bir tanı için gerekli yerlere gidilmelidir.
Otizm için erken teşhis çok önemlidir. Erken fark edildiğinde gereken müdahalelerin yapılması büyük önem arz etmektedir. Tedavinin asıl amacı bireyin yaşamsal faaliyetlerini, sosyal ve iletişimsel açıdan gelişim görmesini sağlamaktır. Bu yüzden davranışsal ve özel terapiler uygulanmaktadır. En temek uygulanan terapiler arasında konuşma terapisi, sosyal ve iletişim becerisini geliştirici terapiler ve motor becerilerini artırmaya yönelik terapiler vardır. Otizmli çocuklara sahip ailelerin de eğitim ve terapi sürecinden geçmeleri aralarındaki ilişki açısından büyük önem arz etmektedir.
Otizmli çocuklar camdaki perdeler gibi kapalı olan perdeleri yüzde 80 kapalı, ince perdeleri yüzde 80 açıktır. İlk adım kalın perdeyi açmaktı.