Otomatik Düşüncelerimiz ve Yalnızlık Duygusu
Yazar Selin Uçar • Psikolog • 12 Ekim 2020 • Yorumlar:
Yalnızlık duygusu varoluş terapisinde çalıştığımız temel materyallerden biridir. Yalnızlık bir seçim olabileceği gibi (sadece tek başınalık bir seçim değildir) bireyi sosyal ortamlardan ve düşüncelerden izole hissettiğinde olumsuz yönde etkilemeye başlar.
Yalnızlık fiziksel olabileceği gibi kişilerarası, psikolojik ve düşünsel olabilmektedir. Bazen en büyük yalnızlığı karşımızdakinden empati görmediğimizde ve gerçekten dinlenilmediğimizi düşündüğümüzde hissederiz.
Yalnızlık evrenin başlangıcından beri insan olmanın adeta gerekliliklerinden biridir. Yalnız doğar ve vakti gelince hayattan yalnız ayrılırız dolayısıyla bu duyguyu sıkışmışlık hissiyle duyumsamak ancak onu kabullenirsek ve varlığının bize ‘ben ve biz olma’ ayrımlarını kattığını, yaşam anlamı bulma konusunda motive ettiğini düşünürsek artık bizim kapalı dolap hayaletimiz olmaktan çıkar anlaşıldığımızı hissetmeyi, birey olarak değer görmeyi her ne yaşarsak yaşayalım hak ediyor olsak da her duygunun aslında düşüncelerde ve kendi benliğimizde saklı olduğunu unutmamamız gerekli.
Otomatik düşüncelerimiz yaşadığımız bir olay karşısında hissettiğimiz duyguların olayı yorumlayış şeklimizi etkilemesi ve düşüncelerimizi kendi yönlerinde etkilemesiyle harekete geçerler. Aklımıza üzerinde düşünülmeden ve istemsiz olarak gelirler bu nedenle günlük hayatta bir an aklımıza gelip keyfimizi kaçıran düşünceleri biraz somutlaştıralım isterim:
Örneğin; Bir arkadaşınızla tartıştınız sizi hiç anlamadığını düşünüyorsunuz ve bu durumun çözülecek gibi olmadığını hissediyorsunuz.. Duygunuz ne olurdu? (ben sanıyorum üzgün olurdum) Düşünceniz ne olurdu? ve en nihayetinde yorumunuz bir yüklemi akla getirirdi. (değersizim, sevilmiyorum, başarısızım) otomatik düşüncelerimiz aklımıza geldiğinde bizi düşünmeye iten yüklemlerimizdir aslında.
Bu örneği yalnızlık duygusuna uyarladığımızda hislerimiz ne kadar derinden olursa olsun tek çözümün bu duyguya hapsolmak olduğunu düşünmek perspektiflerimizi daraltmak anlamına gelebilir. Düşünce ve yorumlarımız anılarımızla birlikte bizi biz yapan şeylerdir. Yalnız hissettiğinizde aksi kanıtlarınızı yazmayı unutmayın.