Oyun
Yazar Ebru Demir Kara • Psikolog • 29 Ağustos 2018 • Yorumlar:
Anne ve babaların bir çoğu için oyun sadece bir eğlencedir. Bu gün oyunun sadece bir eğlence değil aynı zamanda bir tedavi şekli olduğunu anlatmak istedim. Çocuklarımızın sağlıklı büyümesi ve gelişimi için temel ihtiyaçlar(beslenme,uyku, bakım, sevgi) kadar oyun ve oyuncaklar da gereklidir. Oyun çocuğun vazgeçilmezidir, çocuğu gerçek hayata hazırlayan, hayal gücünü zenginleştiren, fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimini destekleyen araçtır.
Oyun çocuğa ne sağlar?
Oyunda kazandığında özgüveni gelişir.
Duygularını oyun yoluyla dışa vurur, gevşeme rahatlama oyun aracılığıyla sağlanır.
Arkadaşlık kurma, karşıdakini dinleme anlama oyun yoluyla öğrenilir.
Evcilik gibi mış lı oyunlar da çocuk içinde bulunduğu süreci canlandırır ve oyunda çözüm sağlanır.
Oyundaki konuşmaları, gerçek hayatta sözlü ifade becerisini güçlendirir.
Kas becerileri, oyundaki beden hareketleri sayesinde güçlenir.
İşin içinden çıkamadığı durumları oyununa yansıtıp oyununda farklı yollar dener ve bu şekilde problem çözme becerisi gelişir.
Kavramlar uzun-kısa gibi oyun aracılığıyla daha kolay öğrenilir ve kalıcı öğrenme sağlanır.
Ve daha birçok şey oyun sayesindedir. Peki günümüzde hakkını ne kadar veriyoruz oyunun?
Yetişkin olarak bizler dönüp oynadığımız oyunlara, oyuncaklara baktığımızda acaba çocuklarımızdan daha mı şanslıydık? Oynayacak vaktimiz, ortamımız ve arkadaşımız vardı. Mahalledeki komşunun oğlu/kızı güvenilirdi, apartman dairesinin bir göz odası yerine açık alanda koşturabiliyorduk. Şu ansa çalışan anne baba, vakitsizlik ve güvensizlik içine hapsoldu. Evet duyar gibiyim “hocam seçenekleri fazla bir sürü oyuncak alınıyor her ay” oyuncaklar çeşitlendi ancak yaratıcılıktan uzak tekdüze oyuncaklar giriyor evimize. En güzel oyuncak en basit oyuncaktır. Biz evi oyuncak bahçesine çevirdiğimizde ebeveyn olarak, çocuğumuzu mutlu etmiş olmuyoruz kendimizi rahatlatmış oluyoruz. Ve maalesef biz bu işin hakkını veremiyoruz.
Peki ya o zaman oyuncağı nasıl seçecek, çocuğumla nasıl oynayacağım?
Öncelikle oyuncak seçimi yaşına olduğu kadar ilgisine göre de olmalıdır. 3 yaşına kadar oyuncakları daha çok ebeveyn seçerken 3 yaş sonrası kontrollü şekilde kendi seçebilmelidir.
15-18 aylık: çocuk odalar arsında mekik dokumaktadır. Bu nedenle itilen, çekilen, aynı zamanda ses çıkaran oyuncaklar (otomobiller, gitar, ) tercih edilmelidir.
18 ay sonrası: çocuk artık kendini bilim adamı gibi görmektedir. Keşif ve icat yapmak onların en önemli özelliğidir. Bu dönemde farklı boyutlardaki bloklar, kutular ve şekillerden bir şeyler yapmak çok hoşlarına gider.
2-3 yaş: çocuk artık sosyal hayatı görmekte ve bunları hayal etmektedir. Anne-baba olurlar. Çocuklarını beslerler. Bu nedenle bu dönemde çocuklar hayatı dramatize edebilecekleri oyuncaklar alınmalıdır. Bebek, mini oda takımları, kuklalar, tamir aletleri, hayvan setleri vb.. oyuncaklar idealdir. Bu dönemde çocuklar denize götürülmeli kum ve suya olan ilgileri giderilmeli.
3-4 yaş: çocukların motor gelişimleri artmaktadır. Hareketten, zıplamaktan çocuklar çok hoşlanmaya başlamıştır. Bu dönemde üç tekerlekli bisikletler, sallanan atlar, yük arabaları, büyük küpler ve bloklar alınmalıdır.
4-6 yaş: çocuklar artık özellikle açık havada oynamaktan ve masa başı oyunların hoşlanırlar. Bu dönemde boyama, yapıştırma, kağıtlardan şekiller yapma, parçaları birleştirme gibi oyunları destekleyen faaliyetler yapılmalıdır. Suluboya, pastel boya, karton, mukavva, ip gibi oyuncaklar tercih edilmedir.
6 yaş sonrası (okul çağı): çocuk artık okula başlamıştır. Oyun ve oyuncak anlayışında önemli değişikler olmaya başlamıştır. Bu dönemde futbol, basketbol, bisiklet gibi oyunlar ve bunlar oynanırken kullanılacak materyaller önem kazanır. Televizyon ve spor etkinlikleri ilgilerini çeker
Oyuncak seçimi kadar oyuncakla nasıl oynadığını da takip etmeliyiz. Oyununa neleri yansıttığı, oyunda neleri ifade etmeye çalıştığı oldukça önemlidir. Çocuğun kronik halde aynı oyuncakla yada aynı oyunu kurması problem olabileceğine işaret etmektedir.
Unutmayalım ki her oyuncağın ve oyunun bir anlamı vardır. Oyun terapisi literatüründen küçük bir örnek verecek olursak;
Biberon: bebeklik dönemine geri dönme, bakım, oralite, başa çıkma konuları, bebekler, kardeşler, idrara çıkma…
Dürbün: ilişki(yakın/uzak), gözetleme, avlanma, bulma, arama, yakınlık, kendini değerlendirme…
Oyuncak ayı: sıcaklık, bakım verme, güvenlik, arkadaşlık, kendini koruma…
Anne babaya öneriler;
-
Çocuğunuza, evde kendisinin oynayabileceği, oyuncaklarını koyabileceği bir köşe hazırlamalısınız
-
Bu köşe oyuncaklarını rahatça alabileceği, oynamak istediğini seçebileceği ve geri koyabileceği şekilde düzenlemelidir,
-
Bu köşede oyuncak sepeti veya oyuncak kutusu, minderler veya çocuğun boyuna uygun sandalyeler bulunabilir,
-
Çocuğa kendi oyuncaklarından kendisinin sorumlu olduğunu yavaş bir geçişle öğretilmelidir. İlk zamanlarda oyuncakları birlikte toplamak bu geçişi sağlar.
-
Çocuk oyun sürecinden birden koparılmamalıdır. Oyununu bitirmesi için ona zaman tanımalısınız.
-
Anne-baba olarak çocuğunuzun oyun oynamasını cesaretlendirmeli, yeni oyunlar öğretmeli ve çocuğunuz oyun oynarken ona eşlik etmelisiniz. Anne-babayla oynanan oyun, çocuğa çıktığı keşif olculuklarında güven verir.
-
Sizlerin sıcak yaklaşımınız, onunla sık sık oynamanız ve ilgilenmeniz çocuğunuzun daha sağlıklı gelişmesini ve becerileri daha iyi kazanmasını sağlar.
-
Çocuğunuza oyun sırasında, kendi kararlarını kendisinin vermesi için olanaklar sağlamalı, aşırı zorlamalardan kaçınmalısınız.
-
Alınan oyuncak yeterli miktarda olmalı, kardeş/arkadaş kıskançlıklarını göz önünde bulundurmalısınız.
-
Oyuncak seçiminde, oyuncağın çocuğun hangi gelişim alanına hitap ettiğini göz önünde bulundurmalı ve çocuğunuzun yaşına, gelişim düzeyine uygun oyuncakları seçilmeye özen göstermelisiniz.
-
Çocuğunuzun seçim yapabilme yetisini geliştirebilmek için, kendi oyuncağını kendisinin seçmesine, sizinle oynamak istediği oyunu kendisinin seçmesine fırsat verilmelisiniz.
Akıllıca seçilmiş bir oyuncak, çocuğunuzun oyuncaktan ve oyundan en iyi şekilde yararlanmasını sağlar, ancak hiç bir oyuncak anne-baba ilgisinin yerini tutamaz… Ona verebileceğiniz en büyük hediye ilginiz, zamanınız, sevginiz…