Oyunlarıyla Çocuk
Yazar Gülistan Akyol Ay • Psikolog • 17 Ocak 2021 • Yorumlar:
Çoğu insan, oyun oynayan bir çocuk ya da çocuk grubu gördüğünde ne olduğunu hızlıca tanımlayabilir. “Ne yapıyorlar?” Diye bir soru yöneltilse oyun oynadıkları cevabını verebilirler. Ancak oyunun ne olduğunu tanımlamalarını istersek birbirinden farklı ifadeler kullanacaklar, farklı tanımlar oluşturacaklardır. Bu tanımlama farklılıklarına profesyoneller de dahildir. Oyun; oynayanların haz aldığı, yaratıcı, akılcı, esnek, değişime ve yeniliğe açık davranış, duygu ve düşüncelerin dahil olduğu bir olgudur. Oyun, oynayanları uyum sağlamaya, risk almaya, merak etmeye, problem çözmeye yönlendirir. Çocukların yaşamında önemli ve belirgin bir yere sahiptir.
Çocuklar beslenerek, uyuyarak büyüdükleri kadar oyun oynayarak büyürler. Çocuklar oyun içerisinde kendi gerçekliklerini, içgüdülerini, motivasyonlarını deneme fırsatı bulurlar. Tecrübe ettikleri yaşam olaylarının alternatif yollarını oyun içerisinde taklit ederek perspektif kazanırlar. Henüz hiç deneyimlemedikleri olaylar için ise yine taklit ve deney yoluyla başa çıkma stratejileri kazanırlar. Grup oyunlarında iş birliği ve uyum sağlama sürecini deneyimlerler. Bunlarla birlikte oyun çocuk için herhangi bir amaca hizmet etmek zorunda değildir. Oyun, motivasyonu tamamıyla iç kaynaklı olup kendiliğinden gelişen, keyiflendirici, herhangi bir ödül beklentisi olmaksızın ödülün kendisidir.
Çocuklarla yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda boşanmış ailelerin çocuklarının, boşanmanın ardından geçen bir yılda çoğunlukla saldırgan ve yıkıcı oyunlar oynadığı gözlemlenmiştir. Ailede yaşanan olumsuz yaşam olaylarından etkilenen çocuklar bunu oyunlarına yansıtarak bize oyunun aslında aynı zamanda da bir sağaltım yolu olduğunu anlatır. Oyunla yaşadıkları travmatik ya da zorlayıcı yaşam olaylarının yükünü hafifletir. Oyunu sadece başlarına gelen ve geçmiş durumları sergilemek için kullanmakla kalmayıp aynı zamanda dile getiremedikleri kaygılarını sergileyip bunlarla ilgili çözüm yolu bulmanın provalarını yapma imkânı yaratırlar.
Duyguları tanıma ve onları düzenleme gibi zorlu bir gelişim sürecinin de pek çok adımı yaşam olaylarının yanı sıra oyunla öğrenilir. Çocuklar sevinç, korku, öfke, sevgi, heyecan gibi pek çok duyguyu oyun içerisinde deneyimleme ve tanıma fırsatı bulur. Bununla birlikte oyunun içerisinde farklı roller üstlenerek empatiyi, kişiler arası ilişkileri ve iletişimi öğrenir. Sosyal oyunlar sayesinde sorumluluk almayı, kurallara uymayı öğrenir.
Özetlemek gerekirse, oyun çocuk için beslenmek, barınmak, uyumak kadar yaşamsal bir faaliyettir. Çocuğumuzun uykusunun yetmemesinden, karnının tam doymadan sofradan kalmasından endişeleniriz. Büyümesini olumsuz etkileyeceğinden korkarız. Peki ya oyunsuz kalmasından…?