Özgül Öğrenme Bozuklukları
Yazar Mehmet Karadağ • Çocuk Psikiyatristi • 30 Nisan 2021 • Yorumlar:
“Taare Zameen Par (Every Child Is Special)” Türkçesi Yerdeki Yıldızlar (Her Çocuk Özeldir) olan Aamir Khan’ ın filmini birçoğunuz izlemişsinizdir. Filmde harfleri ve sayıları algılamakta, öğrenmekte problem yaşayan 8 yaşında küçük bir çocuk olan Ishaan, çevresi ve ailesi tarafından tembel ve zeka geriliği olan bir çocuk muamelesi görür. Herkes onunla alay etmekte ve onu aşağılamaktadır. Derslerinde başarısız, yaptığı işlerin çoğunda tutarsız bir çocuktur. Okumayı ve yazmayı 3. Sınıfta olmasına rağmen öğrenememiştir. Bu akademik ve sosyal başarısızlığı sonucunda içine kapanık, depresif ruh haline bürünür. Eski adıyla “disleksi” şuan tüm bu bozuklukların tek çatı altında toplandığı adıyla “Özgül Öğrenme Bozukluğu” olan Ishaan, aslında zekâ geriliği olmayan sadece harfleri okumakta öğrenmekte zorluk yaşayan bir çocuktur. Hayatı onun hastalığını anlayıp, tedavi olması için uğraşan öğretmenle tanışınca değişmiştir. Film çocuğun kendini ve eksikliklerini keşfetmesi, bu eksikliklerini kapatması ile güzel bir şekilde biter. IMDB sıralamasında da iyi bir yer edinen filmi izlemeyenlerin izlemesini kesinlikle önerebileceğim bir yapıttır.
Gerçekten de Özgül öğrenme bozukluğu olan çocukların hikâyesi Ishaan’a çok benzerdir. Bazı çocuklar zekâsıyla okulun ilk birkaç yılı açıklarını belli etmeseler de en fazla 5. Sınıfa kadar (10. yaşlar) bu bozuklukla başa çıkabilirler. Hemen ardından okumanın, sayıları anlamanın ve anladıklarını anlatmanın zorluğuyla boğuşan çocuk; okul ve sosyal hayattaki başarısızlığına ek olarak, depresif ruh hali, davranım bozukluğu, okul reddi, düşük benlik saygısı gibi şikâyetlerle daha da kötüleşir. Şanslı olan çocuklar öncelikle okulundaki rehber öğretmene, sonrasında çocuk ergen psikiyatristine ulaşır ve ardından hazırlanan bireysel eğitim programları sayesinde kaybettiklerini kazanmaya başlar. Şansız olanlar ise geri zekâlı(!), okumakta gözü yok(!) gibi haksız damgalamalara maruz kalarak, erken dönemde okuldan uzaklaşıp kendi halinde yaşamını sürdürmeye çalışır.
Gençlerdeki özgül öğrenme bozukluğu, beynin etkili algılama veya sözlü-sözsüz bilgiyi işleme yeteneğini etkileyen, kalıtsal ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile oluşan nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu bozukluk, erken çocukluk çağında başlayan, çocuğun genel entelektüel yetenekleriyle uyumlu olmayan, okuma, yazılı anlatım veya matematik gibi akademik becerileri öğrenmede kalıcı zorlukla karakterizedir. Özgül öğrenme bozukluğu olan çocuklar, diğer arkadaşlarından başarılı olsalar bile; belli akademik konularda akranlarının seviyesine ulaşmakta çoğu zaman zorluk yaşarlar. Özgül öğrenme bozuklukları çatısı altında toplanan bozukluklar üç başlık halinde incelenir; okuma bozukluğu, matematik bozukluğu, yazılı anlatım bozukluğu. Çocukta bu bozukluklar tek tek bulunabileceği gibi, birlikte de bulunabilir. Toplumun geneliyle karşılaştırıldığında, birinci derece akrabalarda okuma bozukluğu riski 4-8 kat, matematik bozukluğu riski yaklaşık 5-10 kat artmıştır. Özgül öğrenme bozukluğu, erkeklerde kızlardan 2-3 kat daha sık meydana gelmektedir. Özgül öğrenme bozukluğu olan ergenlerin okulu bırakma olasılıkları normalden en az 1,5 kat daha fazladır.
Hastalığın tedavisine gelince, en önemli adım tanı konulma aşamasıdır. Çünkü erken dönemlerde konulan tanılar sayesinde, çocuk özel eğitime yönlendirilir. Bu birebir eğitim sayesinde çocuklar ilgili konudaki açıklarını kapatacaklarından, geri dönüşü imkânsız sorunlarla hiç karşılaşmamış olacak ve diğer yaşıtları gibi hayatları boyunca öğrenmeye devam edeceklerdir.
Haftaya görüşmek üzere, sağlıcakla kalın…