Özgüven Eksikliği
Yazar Beste Ergün Özel • Psikolog • 26 Ekim 2022 • Yorumlar:
“Özgüven” kelimesi, günlük hayatta oldukça duyulan bir kelime olsa da aynı zamanda birçok kişinin konuşma dilinin içerisinde de fazlasıyla kullanılır. Günlük hayatın içinde özgüven kelimesi, bir şeyleri yapıp başarmanın ya da başaramamanın nedenlerini ölçen zihnimizin bir ölçüt aracı gibidir. Bu yüzden birçok kişinin, “Onun özgüveni çok yüksek. Benim özgüvenim çok düşük” ya da “Sende özgüven eksikliği var,” gibi cümlelerle kendisinin veya bir başkasının yeterlilik seviyesini ölçen tespitlerde bulunduğu görülür.
Özgüven, 0-6 yaş dönemini kapsayan erken çocukluk döneminde başlayarak yaşam boyu gelişimini devam ettiren dinamik bir kavramdır. Bu yüzden yaşanan özgüven eksikliği, durumsal veya dönemsel olarak farklı seviyelerde anılabilmektedir. Özgüven olarak adlandırılan dinamik ve değişken yapılı bu kavramın hayatımıza olan etkilerini doğru anlayabilmek için önce “Özgüven nedir?” sorusuna cevap aramak daha doğru olacaktır.
Özgüven Nedir?
Özgüven, bireyin kendi yetenekleri doğrultusunda yapabileceği ve yapamayacağı işlere karşı gerçekçi bir bakış açısı geliştirerek kendini bilmesi ve yeterli hissetmesi hâlidir. Böylece birey, kendi olumlu ve olumsuz yönlerini birlikte kabul ederek kendi özüne güvenebilir. İşte kendi özüne güvenme hâli özgüven olarak ifade edilir.
Özgüven, kişinin bazı konularda çok iyi performans sergileyeceğine güvenebilmesi kadar bazı konularda da iyi bir performans sergileyemeyeceğini bilmesi yönünde bilinçli bir farkındalığı içerir. Bu yüzden her konuda kendini yeterli hissetmek, her şeyi çok iyi yapabileceğini düşünmek ve diğerlerinden çok üstün olduğunu ispatlamaya çalışmak sağlıklı bir özgüven algısını içermez. Bu abartılmış özgüven biçimi yanıltıcı bir algı problemi olarak karşımıza gelir ve kesinlikle gerçekçi bir beklenti değildir.
Özgüven Eksikliği Nedir?
Özgüven eksikliği, bireyin kendi yeteneklerine, düşüncelerine ve kişisel özelliklerine güvenmemesi hâline denir. Özgüven eksikliği yaşayan bireyler, yapmaları gereken işlerin üstesinden gelebilecek becerilere sahip olmalarına rağmen o işte asla yeterince iyi olamayacaklarına inanarak kendilerine karşı önyargı geliştirebilirler.
Özgüven eksikliği bazı bireyler için yaşamın tüm dönemlerinde ve birçok beceri alanında kendini gösterirken bazılarında ise belli yaşam evrelerinde oluşabilir. Belli yaşam evrelerinde oluşan özgüven eksikliği, genelde geçici durumlara bağlı olarak kısa süreli şekilde ön plana çıkabilmektedir.
Bir bireyin gerçekten yeterli olmadığı konuları bilmesi ve bunları kabul etmesi özgüven eksikliği değildir. Bu, durumsal bir güvensizlik hâlidir ve kişi, o anki koşullara bağlı olarak gerçekten yapamayacağı bir işi yapmak istemeyerek doğru bir tespitte bulunmuş sayılır.
Örneğin, sosyal bir etkinliğe katılan ve mükemmeliyetçi kişilik özellikleri taşıyan bir kişiden son dakikada topluluk önünde konuşma yapması istendiğini düşünelim. O kişi bu teklife hazırlıksız olduğu için etkili ve akıcı bir konuşma yapamayacağını düşünerek bunu kabul etmediğinde bu durum “özgüven problemi” olarak adlandırılamaz.
Çünkü bu kişi, topluluk önünde konuşma yapmak için daha önceden gerekli ön çalışmaları ve ön hazırlıkları yapmadan etkili bir konuşma yapamayacağının farkındadır. Kendisi için ani ve sürpriz bir istek olan topluluk önünde konuşma teklifini reddetmesi durumu, kişinin kendisini gerçekçi şekilde değerlendirdikten sonra ortaya çıkan bilinçli bir farkındalık hâlidir.
Sürpriz ve ani gelişmelere bağlı durumlar karşısında kişinin kendisini o anlık yetersiz hissetmesi, o kişinin o özel duruma bağlı olan, kısa süreli ve geçici olarak kendi öz becerilerine güvenememesi hâlidir. Yani kişinin verdiği bu tepki, o anki durumsal koşullara bağlı olarak ele alındığında genel bir özgüven eksikliği belirtisi olarak değerlendirilmemektedir.
Ancak bu kişi, ne pahasına olursa olsun, asla bir topluluk önünde konuşamayacağına inanıyor ve ne zaman topluluk önünde konuşması gerekse bu durumdan kaçınıyorsa o zaman kişinin sosyal fobi veya glossofobi yaşamasına neden olabilecek düzeyde genel bir özgüven eksikliğinden söz etmek mümkündür.
Özgüven Eksikliği Belirtileri Nelerdir?
Özgüven eksikliği yaş, cinsiyet, yaşam olayları ve karşılaşılan durumun kişi üzerindeki etkilerine bağlı olarak her bireyde farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. En yaygın görülen özgüven eksikliği belirtileri ise şöyledir:
-
Kendini sürekli diğerleriyle kıyaslamak,
-
Çoğu işe başlarken başarısız olacağını düşünmek,
-
Diğerlerinin düşüncelerinin kendi düşüncelerinden daha doğru ve önemli olduğuna inanmak,
-
Karar almada zorlanmak,
-
Özeleştiri yaparken özşefkatten yoksun bir şekilde kendisine karşı acımasız olmak,
-
Diğer insanları gereğinden fazla yüceltmek,
-
Kendi yaptığı işlerde genelde işin olumsuz ve eksik yönlerine odaklanmak,
-
Eleştiriye karşı alınganlık düzeyinde hassas olmak,
-
İş veya görevleri tek başına yerine getirebileceğine inanmadığı için diğerlerinin desteğine ihtiyaç duymak,
-
Başarılı olamayacağını düşündüğü durumlardan kaçınmak ve bu işi deneme fırsatını kendisine tanımamak,
-
İşleri sürekli ertelemek.
Özgüven Eksikliği Nelerden Kaynaklanır?
Özgüven, insan yaşamında doğumdan itibaren gelişmeye başlayan ve ömür boyu gelişim göstermeye devam eden dinamik yapılı bir kavram olduğu için ilişkisel ve sosyal yönlü birçok kanaldan da olumsuz anlamda etkilenebilmektedir. Bu yüzden yapılan araştırmalar doğrultusunda özgüven eksikliğine nelerin neden olduğuna dair bulgular geniş bir yelpazede yer alır.
Özgüven eksikliğinin nelerden kaynaklandığına dair en sık görülen etkenler şöyledir:
-
Sağlıksız ebeveyn tutumları olarak anılan koruyucu, endişeli, mükemmeliyetçi, ilgisiz, eleştirel veya otoriter aile tutumlarının çocuğun özgüven gelişimindeki olumsuz etkileri,
-
Çocukluk döneminde kendisiyle dalga geçilme, aşağılanma, dışlanma ve istismar edilme gibi özgüveni zedeleyici olumsuz yaşam tecrübeleri,
-
Çocuklukta kişinin kendisinin tembel ya da başarısız olduğuna inanmasına neden olabilecek düzeyde yaşadığı akademik zorlanmalar,
-
Kişinin hayatında büyük olumsuz etkilere neden olan başarısızlık, ayrılık, aldatılma ve terk edilme gibi yaşantılar,
-
Sağlıklı ve destekleyici sosyal ilişkilerden mahrum olma,
-
Gerçekçi olamayacak kadar büyük beklenti veya hedefler,
-
Kişinin kendi gerçek potansiyelini yansıtan doğru ilgi, yetenek ve beceri alanlarını tanıyamaması,
-
Düşünce çarpıtmaları nedeniyle olayların sağlıklı şekilde yorumlanamaması,
-
Olayların olumsuz sonuçlarının gerçekte olduğundan daha negatif biçimde değerlendirilmesi,
-
Geçmişte yaşanan olumsuz durumlara daha çok odaklanarak şimdiki ve bundan sonraki zamanlarda yaşanabilecek olumlu durumların yok sayılması,
-
Yaşanmış olumsuz olayların suçunu ve sorumluluğunu sadece kendi üzerine alarak tüm olumsuzlukların kendisinden kaynaklı olduğuna inanması,
-
Diğerlerinin kendisinden daha iyi olmasına neden olacak kişisel, durumsal veya maddi farklılıklara bakmadan kendisini başkalarıyla kıyaslaması,
-
Mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip olması.
Özgüven Eksikliği Nasıl Geçer?
Yaşamın farklı dönemlerinde pek çok sebepten dolayı özgüven eksikliği yaşanabilir. Ancak özgüven eksikliği, doğru tespit ve değerlendirmeler sonrasında izlenecek sağlıklı yollar neticesinde geçebilen hatta geliştirilerek artırılabilen algısal bir kavramdır. Bu nedenle özgüven eksikliğini gidererek özgüveni artırmaya yönelik aşağıda belirttiğimiz adımlar izlenebilir:
-
Gerçekçi hedefler belirlemek,
-
Bireysel yeteneklerin dışındaki alanlarda performans başarısı değerlendirmeleri yapmamak,
-
Kişinin kendi kapasitesini tanıdıktan sonra sorumluluk seviyesinin kapasite düzeyini aşmasına izin vermemek,
-
Kişinin yeterli olamayacağını düşündüğü durumları önceden fark edip başından itibaren bu durumlarla ilgili destek almak,
-
Destek alınan durumlar sırasında desteği öğrenme aracı olarak görüp, bunu zamanla azaltarak tek başına desteksiz bir şekilde işi tamamlamayı hedeflemek,
-
Kişinin zaman ve koşulların yeterli olmadığı durumlarda yeni sorumluluklar edinmeyerek mevcut görevlerin yerine getirilebilirliğini korumak,
-
Yaşanan olumsuz olaylar veya başarısızlıklarla ilgili hangi faktörlerin ne düzeyde kişinin başarısını olumsuz etkilediğini araştırmak,
-
Başarısız ve olumsuz sonuçlanan durumları sağlıklı analiz ederek bu durumlardan yaşam tecrübesine dönüşecek hayat dersleri çıkarmak,
-
Başarılı olunan ve olumlu sonuçlanan durumları analiz ederek kişinin neleri iyi yapabileceğini fark edebilmek,
-
Başarılı olunan durumlarda kendini takdir etmek ve ödüllendirmek,
-
Kendini diğerleriyle kıyaslamak yerine kendi gelişimine odaklanmak,
-
Hata yapıldığında bunun normal olduğunu hatırlamak,
-
Hataları kişisel gelişim aracı olarak görebilmek,
-
Yeni bir girişimde bulunurken, bu girişimde başarılı olmakla ilgili endişeler olsa da, gereken tedbirleri aldıktan sonra işi yapmayı deneme cesareti gösterebilmek.
Yukarıda özgüveni artırmaya yönelik yazılan öneriler, günlük yaşamda da uygulanabilir alışkanlıklar hâline getirildiğinde özgüvenin yükseltilmesinde etkili rol oynayabilmektedir. Ancak özgüven eksikliği, bireylerin kendi başlarına aşamayacak kadar zor ve karmaşık bir problem olarak karşılarına geldiğinde bu öneriler bazen yeterli olmayabilir. Bu noktada daha profesyonel düzeyde psikolojik danışmanlık hizmetinin alınması önerilmektedir.
Özgüven Eksikliği Yaşayan Bireyler Ne Zaman Psikolojik Danışmanlık Hizmeti Almalıdırlar?
Özgüven eksikliği, olumsuz yaşantılarla ilişkili olduğu kadar kişinin kendi başına aşmada zorlandığı travmatik yaşantılarla da doğrudan ilişkili bir kavramdır.
Travmaya bağlı ortaya çıkan özgüven eksikliğinin iyileşebilmesi için önce travmatik yaşantıların bireyde oluşturduğu olumsuz duygu, düşünce ve davranış örüntülerinin iyileşmesi gerekir. Ancak travmalar, insan yaşamının çok hassas bir sürecini kapsadığı için insan bedenindeki derin yaralara benzetilebilir.
Nasıl ki insan bedenindeki derin yaraların neden olduğu acı ve ağrıların geçebilmesi için önce doktorun yarayı iyileştirecek doğru tıbbi müdahaleyi yapması gerekiyorsa, travmanın da neden olduğu özgüven eksikliğinin giderilmesi için bir ruh sağlığı uzmanı tarafından travmatik yaşantılara yönelik doğru terapötik müdahalenin yapılması gerekir. Bu yüzden özgüven eksikliği travmatik yaşantılara dayanıyorsa öncelikle travmatik yaşantıların neden olduğu duygusal, düşünsel ve davranışsal problemlerin terapi yoluyla çözümlenmesi çok önemlidir.
Bazen de kişiler, kendi kişisel özelliklerini yeterli düzeyde tanıyamamaları, erken çocukluk döneminden itibaren kalıplaşmış şemalarını fark edememeleri veya düşünce çarpıtmaları nedeniyle olayları sağlıklı yorumlayamamaları yüzünden özgüven eksikliği yaşayabilirler. Ancak bu konuların kendi başlarına çözümlenmesi kolay olmadığı için kişinin kendi kendine özgüvenini iyileştirmesi de zor olabilir.