Özgüven Üzerine
Yazar Dilara Açıkgöz • 22 Şubat 2024 • Yorumlar:
Bu hafta önce özgüven nedir, nasıl oluşturulur ve nasıl sürdürülür konusuna değinmek istiyoruz.
“Özgüvenli insan” dilimize fazlasıyla yerleşmiş bir kelime grubu. Bizler özgüveni her istediğini yapan, ağzına gelen her şeyi düşünmeden söyleyebilen olarak nitelendiriyoruz daha çok.
Bandura özgüveni; kişinin kendisini değerli hissetmesine yönelik yargısı olarak adlandırır. Burada bahsettiğimiz nokta insanın bir aktiviteyi başarılı bir şekilde gerçekleştirebileceğine inanmasıdır.
Özgüven insan yaşamında önemli bir yere sahiptir. İnsanların istedikleri gibi davranabilmeleri için gerekli olan gücü verir. Bu sayede özgüveni yüksek insanlar yaşamlarının yönünü belirlemede daha aktif rol oynarlar.
Çıkan her rüzgarın kendilerini savuracağı limanı beklemek yerine dümenin başına geçip rüzgar ile birlikte hareket ederler.
Özgüvenli kişi bunu yaparken her koşulda başarılı olmak için kendini yıpratan kişidir demek istemiyoruz elbette. Elinden geleni yaptıktan sonra başarısızlığa uğrasa dahi bu başarısızlığı kabul edebilen kişilerdir. Değiştiremeyeceği şeyleri kabul etme cesareti gösterebilirler. Bu tutumları sayesinde hayat yolculuğunda huzurlu ve mutlulardır. Böyle kişilerin çevresindekileri mutlu etmeleri de kaçınılmaz sonuçtur.
Bunun yanında özgüveni düşük kişi kendisini başarılı hissetmek için başkalarının onayına ve beğenisine muhtaç haldedir. Başarısızlıktan korkar ve mücadeleden kaçar, eleştirilere tahammül edemez. Bu kişiler için denememek her zaman en iyi yoldur. Çünkü alabildiğine başarısızlıktan korkarlar.
Özgüvenin İnşası
Özgüveni küçüklüğünden itibaren kişinin kendisi inşa eder. Çevresindeki faktörler ise bu inşa ortamını en uygun hale getirenlerdir. Her noktada olduğu gibi en büyük görev aileye düşmektedir.
Ailenin özgüven düzeyi üzerine etkisinin incelendiği araştırmalarda ebeveyn-çocuk etkileşimi fazla olan ailelerdeki öğrencilerin özgüven düzeyleri de yüksek olarak bulmuştur.
Çocuklarımız için en önemli kişiler anne ve babadır. Anne babanın ilgili ve benimseyici tutumu çocuğun özgüvenini yükseltirken, çocuğu önemsemeyen ve dışlayan tutumları ise düşük özgüvene neden olur.
Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki özgüvenin ilk temelleri ailede ve yaşamın ilk yıllarında atılıyor.
Ailenin üzerine düşün görev, çocuğuna “Özgüvenli olmalısın.” demekten çok çocuğunun özgüvenli olabilmesi için alanlar oluşturmak. Çocuğun serbestçe oynayabilceği, hayaller kurup onların içinde yaşayabilceği alanlar.
Sonraki adımlarda ise akrabalar, öğretmenler, arkadaşlar ile halkanın zincirleri oluşturuluyor.
Peki, Özgüvenli Olabileceğimiz Bir Ortamda Büyümemişsek?
“Yukarıda bahsettiğimiz olanakları sağlayamamışsak ya da koşullarımız buna elverişli değilse ne olacak?”,
“Biz yetişkin olduğumuzda bunu değiştiremez miyiz?” gibi sorular aklınıza geliyor olabilir.
Hayatta her şeyin telafisi olduğu gibi bunun da var tabiki.
Meşakatli bir yoldan geçecek olsanız da, her zaman denemeye değer.
Peki ne yapılabilir?
1.Adım: Yolculuğa Hazırlanın
İlk adım hazırlık aşamasıdır. Nerede olduğunuzu belirleyin, nereye ilerlemek istediğinizi hedefleyin ve bu yol için size gerekecek ne varsa toparlamaya başlayın.
Neleri başardınız, eksik olanlar neler ve hep neyi hayal ediyorsunuz? Bunlar sizin alet çantanızda olması gereken değerler. Güçlü yönleriniz ve geliştirilmesi gereken yönlerinizi analiz edin. Bunları bir deftere yazabilrsiniz. Kendiniz ile ilgili yapacağınız bu somut değerlendirme size fazlasıyla yardım edecektir.
Sonrasında ulaşılabilir küçük hedefler koyun kendinize. Her birini başardığınızda asıl amaca bir adım daha yaklaştığınızı kendinize hatırlatın. Bu şekilde beyninizde böyle düşünmeye başlayacak ve size yardımcı olacaktır.
2. Adım: Küçük Ayarlamalar Yapın
Başlama noktanızdan ilerlemeye başladığınızda, zaman içinde aldığınız notlardan ve deneyimlerinizden yola çıkarak bazı küçük ayarlamalar yapmanız gerekebilir. Bunlar sizin bilgileriniz olmaya başlıyor. Bilgi ve deneyim de tabiki en değerli şeylerdir. Çözüm üretirken, harekete geçerken bunlardan faydalanın.
Yolculuk sırasında küçük hedeflere doğru ilerlerken sakın acele etmeyin ve büyük bir hedefe odaklanmayın. Siz bu yolda mükemmel olmayı değil, kendiniz olmayı ve özgüven sahibi olmayı hedefliyorsunuz; sakın şaşırmayın. Her yaptığınız ufacık bir kazanımdan keyif alın.
3. Adım: Yavaş ve Emin Adımlarla İlerleyin
Şimdi hedefleri biraz daha büyütün ve gelecek biraz daha büyük zorluklara hazırlanın, artık güçlüsünüz. Ortaya çıkarmayı başardığınız becerileri yeni ama yakından ilgili alanlara da açarak genişletebilirsiniz. Ama unutmayın, odaklanarak ve asla büyük resimde kaybolmadan…
Özgüven ulaşabileceğiniz yerde...
Çocukluktan itibaren onu sakladığınız ya da başkalarının onu sakladıkları alandan çıkarma zamanı şimdi. Tüm başaranların arasına katılmak ise bakın sadece 3 adım uzakta… Yeter ki bu adımları atıp bu özgüven yolculuğuna çıkmaya karar verin…