Pandemi Bize Ne Yaptı?
Yazar Gizem Ahcı • Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Uzmanı • 19 Şubat 2021 • Yorumlar:
11 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilen SARS-CoV-2 pandemisi dünya çapında birçok kişinin enfeksiyonun yayılmasını önlemek için tedavi ve / veya izleme için izole duruma alınmasına sebep oldu. Bununla birlikte, izolasyon, fiziksel ve psikolojik düşüşe neden olabilecek aktivite kısıtlamasına yol açmakta . Ayrıca izolasyondaki hastalarda depresyon ve anksiyete riskini artırmaktadır.
KAS GÜCÜ KAYBI KRONİK HASTALIKLARA DAVETİYE: Karantinanın ana sonucu fiziksel aktivite düzeylerini azaltmasıdır. Evde uzun süre zaman geçirmek hareketsiz davranışların artmasına ve enerji harcamasındaki azalmayla birlikte kronik hastalıkların oluşumu ve/veya ilerlemesi, kas gücü ve kitlesinde kayba neden olmaktadır. Kas atrofisi, kuvvetsizlik, azalmış fiziksel kapasite, kronik yorgunluk, obezite,artmış insülin direnci, azalmış yaşam kalitesi fiziksel inaktivitenin olumsuz yayılmasını engellemek için katı izolasyon stratejilerinin uygulanmasıyla birlikte azalan fiziksel aktivite, diyabetle ilişkili semptomların artmasına sebep olarak yaşam kalitesini bozar, psikososyal sorunlara yol açabilir.Fiziksel hareketsizliğin tek başına tip 2 diyabet yükünün% 7'sine neden olduğu tahmin edilmektedir.
VÜCUT AĞIRLIĞI:: Uygulanan karantina tedbirleri ile sokağa çıkılmaması ve evde kalınması insanların fiziksel aktivitelerinin kısıtlanmasına yol açmıştır. Karantina, kişinin günlük rutin yaşantısından uzak kalmasına neden olarak hem zihinsel sağlığında değişikliğe hem de daha hareketsiz bir yaşam sürmesine neden olmaktadır. Evde geçirilen sürenin artması, sürekli dinlenen ve izlenen pandemi haberleri, artan endişeler, duygu durumuna bağlı yiyecek tüketme (özellikle karbonhidratlı gıdaları) arzusunun artması ve fiziksel aktivitenin azalması, vücut ağırlığında istenmeyen artışlara ve hatta obeziteye neden olabilmektedir.
OBEZİTE: Obezite de covid19 sürecinde hastalık şiddetini ve hastaneye yatışı artıran risk faktörlerinden biridir. Orta düzeydeki fiziksel aktivite obez bireylerde de virüs ile başa çıkmada ucuz, etkili bir yöntemdir. Vücut fonksiyonlarının ilaçsız yollarla güçlendirilmesi,özellikle obez bireylerde çok önemlidir.
ARTMIŞ VÜCUT KOMPOZİSYONU: Vücutta depo edilen yağ miktarı olarak tanımlanabilir.Karantina sürecinde azalmış Fiziksel aktivite vücutta depolanan yağ miktarının artmasına sebep olur.
ARTMIŞ KARDİYOVASKÜLER RİSK: Enfeksiyon hastalıklarındaki riskin azaltılmasında en önemli sosyal izolasyon tavsiyesi evde karantina uygulanmasıdır. Bu izolasyonlar kardiovasküler hastalıklar ve sağlıksız yaşam tarzı gibi uzun vadeli etkiler bırakabilmektedir.İki hafta gibi ksıa bir sürede bile günlük 10.000 adımdan 1.500 adıma düşme sonucu ortaya çıkacak fiziksel inaktivite sonucunda sağlıklı bireylerde insülin duyarlılığı düşer, lipid metabolizması bozulur , visseral yağlanma artar ve kardiyovasküler seviye azalır .
METABOLİK SENDROM:: COVİD-19 öncelikle bir solunum yolu enfeksiyonu olmasına rağmen, Metabolik Sendrom (MS) ve Kardiyovasküler Hastalığı (KVH) olan bireyler orantısız olarak daha kötü sonuçlar yaşamaktadır. Fiziksel aktivitenin kardiyoprotektif olduğu ve sedanter olmanın Metabolik Sendrom ve Kardiyovasküler hastalıklar için bir risk faktörü olduğu düşüncesi yüksek kanıt düzeyi ile desteklenmektedir
AZALMIŞ BAĞIŞIKLIK : Egzersiz modalitelerinin de immün sistem aktivitesini artırdığı ve viral enfeksiyonları azalttığı bilinmektedir. Bu kapsamda yapılan egzersiz uygulamaları immünomodülatör bir etkide bulunmaktadır . Ek olarak bağışıklık kaybı oluşturarak ve viral potansiyel riski arttırmaktadır
OSTEOARTRİT/ KEMİK SAĞLIĞI:: Virüsün yayılmasını engellemek adına alınan evde kalma süreci artrit hastalarını ( özellikle osteoartrit) da birtakım zorluklarla karşı karşıya bırakmıştır. Egzersiz ve ağrılık yönetiminin semptomları düzenlemede en etkili yöntemlerden biri olarak görüldüğü bu hastalarda da karantina süreci boyunca mümkün olduğunca egzersiz yapılması önerilmektedir. Bu hastalar için en iyi seçenek, yürüyüş, yoga, pilates, sandalye egzersizleri, Tai Chi gibi modaliteleri orta şiddette yapmaya devam etmeleridir .
OSTEOPOROZ:.İzolasyon ve sınırlanma, insan fizyolojisinin birçok yönünü önemli ölçüde etkilemektedir. Evde kalma sürecinde azalan fiziksel aktivite ile kemik kütlesindeki kayıp hızlanmaktadır.Fiziksel aktivite , egzersiz ile kemiğe uygulanan mekanik güç osteoblastik aktiviteyi artırmaktadır
MENTAL/FİZİKSEL SAĞLIĞIN BOZULMASI: Karantina döneminde azalan fiziksel aktivite bireylerin mental sağlığını da etkileyebilir. Yapılan çalışmalar, bu tarz salgınların travma sonrası stres, depresyon veya konfüzyon gibi semptomları tetikleyebileceğini göstermiştir . Hareketin kısıtlanması, olağan rutinin kaybı ve başkalarıyla sosyal ve fiziksel temasın azalması sıklıkla can sıkıntısına, hayal kırıklığına ve izole edilmişlik hissine neden olmaktadır. Tek başına fiziksel inaktivitenin hem mental/ fiziksel sağlığın bozulmasına hem de hastalıkla ilişkili mortalite oranının artmasına neden olduğu bilinmektedir.
KRONİK STRES: Bireylerin bu izolasyon sürecinde bulaşma, karantina ve damgalanma korkusu ve aynı zamanda aşırı ve yanlış bilgi yüklenme potansiyeli, bireylerde anksiyete ve depresyon açısından risk faktörü oluşturarak kronik strese neden olmuş ve zihinsel sağlık üzerinde büyük bir yük oluşturmuştur. Kronik stres, beyin üzerinde yapısal ve fonksiyonel sonuçlar doğurmakta, bu da sosyal davranışların değişmesine neden olmakta ve salgın sırasında bireylerin stresli koşullarla başa çıkma kapasitelerini sınırlamaktadır.
YORGUNLUK:: Fiziksel aktivite yapmak, vücudun daha fazla serotonin hormonu salgılamasını sağlar. Serotonin mutluluk seviyesini yükselterek yorgun/keyifsiz hissedilmesini engeller...
SONUÇ: Sonuç olarak hayat standartlarının artması ve gelişen teknoloji ile birlikte fiziksel aktivitenin azalması ve sedanter yaşam tarzının yaygınlaşması fiziksel hareketsizliğe bağlı birçok hastalığı tetiklemektedir. DSÖ’nün pandemi ilan etmesinin ardından dünya genelinde sağlıklı bireylerin evlerinde kalmaları istenmektedir. Uzun süre evde kalmak, fiziksel olarak aktif olmak için önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Düşük fiziksel aktivite seviyeleri bireylerin sağlığı ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Kendi kendine karantina ve pandemi haberleri de ek stres kaynağı oluşturabilir ve ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ev ortamında yapılan fiziksel aktivite ve rahatlama teknikleri bu sürede sakin kalmaya ve sağlığın korunmasına yardımcı olacaktır. DSÖ haftada 150 dakika orta seviyede ya da 75 dakika ağır seviyede fiziksel aktivite ya da her ikisinin birlikte yapılmasını önermektedir . Bu dönemde televizyon veya internet gibi medya iletişim araçlarından egzersiz programları takip edilebilir, ev içerisinde veya bahçede yürümek aktif kalmaya yardımcı olabilir ve oturmak yerine mümkün olduğunca ayakta durmak hareketsiz kalınan zamanın azaltılmasını sağlayan önlemler olarak uygulanabilir.Düzenli yapılan fiziksel aktivitenin mortaliteye sebep olan faktörleri azaltmasının yanı sıra, özellikle ciddi bir COVİD-19 hastalığına yakalanma sonucu oluşabilecek istenmeyen durumlar açısından risk faktörü olarak kabul edilen morbiditeler ve immünolojik faktörler üzerindeki faydaları, stresi azaltması, kısa ve uzun vadede zihinsel sağlık üzerindeki iyileştirici etkileri göz önünde bulundurulduğunda mevcut sosyal durum için oldukça yüksek önem taşımaktadır .