Pandemi Süreci ve Psikolojik Sağlamlık
Yazar Ebru Özkurt Topçu • Psikolog • 20 Ocak 2021 • Yorumlar:
Pandemi süreci, hayatımızda birçok değişime neden oldu; üstelik bu değişimler aniden ve isteğimiz dışında oluştu. Birden çok boyutta ve uzun süreli olan etkileriyle bu süreç zaman zaman herkes için zorlayıcı bir durum haline dönüştü. Sağlığımızı tehdit ediyor olmasının yanı sıra, virüsün hızlı bulaşıcılığı sevdiklerimize bulaştırma ihtimaliyle de kaygıyı yükseltti. Yaşam şeklimizin ciddi boyutta değişime uğramış olması; davranışsal, bilişsel ve duygusal etkileri ortaya çıkarmaktadır. Bu içinden geçtiğimiz dönemi ele alırken; yalnızca koronavirüse değil hayatın içinde karşılaşılan zorluklarla başa çıkabilmeyi sağlayan becerileri ele almalıyız Bu becerilerle sahip olduğumuz donanım, psikolojik sağlamlığımızı arttıracak ve uyumu kolaylaştıracaktır.
Bir problem veya tehlike karşısında mücadeleyi başlatmadan önce neyle savaşacağımızı bilmeliyiz. Nasıl bir sorunla karşı karşıyasınız?
-Evet, tüm insanlar için tehlikenin adı koronavirüs olsa da, anlamı ve etkileri farklı farklı.
Önce doğru teşhis, sonra doğru tedavi. Zorlandığımız noktalarda neye ihtiyacımız olduğunu, ne yaşadığımızın ve nasıl etkilendiğimizin farkında olursak bulabiliriz. Bu ihtiyaç iletişim becerilerine, kendini tanımaya, sınır koyabilme, hayır diyebilme, duygu yönetimi gibi konularda olabileceği gibi yaşanan kaygı sebebiyle tetiklenen geçmiş yaşantılar, aynı düşüncelerde takılı kalma gibi durumlara yönelik olabilir.
Hayatın içinde şimdi olduğu gibi birçok zorlukla, problemle karşılaşıldığında; kişinin başa çıkma yöntemleri, uyum sağlama yeteneği işe yarar. Başa çıkmayı ve adapte olmayı kolaylaştıran içsel ve dışsal kaynaklarımızdır. Bu kaynakları, bir masanın ayakları gibi düşünebiliriz; ayakta tutan, daha güçlü durmayı sağlayan iyi gelen şeylerdir. İçsel kaynakları; sahip olduğumuz özellikler, becerilerimiz (girişkenlik, sabır, duygu yönetimi, iletişim becerileri gibi) oluşturur. Dışsal kaynaklar ise; hobi, spor, arkadaşlar gibi dışarıdan sağlanan desteklerdir. Bazen sahip olunan kaynaklar arka plana atılabiliyor, düşününce yokmuş gibi bulmakta zorlanma olabiliyor. Bu kaynaklara sahip çıkmak ve geliştirmek mümkün.
Yeni başa çıkma stratejileri öğrenmek, sosyal çevre ağlarını genişletmek, profesyonel psikolojik destek almak gibi kaynakların arttırılması sağlanabilir. Başa çıkmak için mücadele vermek bazı durumlar için bakış açısını değiştirebilmektir; durumun değişmediğini görmek umutsuzluğa neden olmamalıdır.
Kabullenmek, boş verebilmek önemli bir beceridir; problem karşısında olumsuz duygularla boğuşarak eli kolu bağlı kalmak, umursamamak değildir. İçinde bulunulan durum ile ilgili baş etme gücünüzle yapabileceklere odaklanmak ve gerekenleri yaptıktan sonra durum hala aynıysa, varlığını kabul etmektir. Böyle bir kabulleniş sonrasında önceki gibi rahatsız olmadığınızı deneyimleyebilirsiniz. Bu yaşanan durum/olaya karşı bakış açınızı değiştirir ve değişimin kendisi o anda başlar.
Kaynak Geliştirmek için Küçük Bir Uygulama
1-Daha önce karşılaştığınız sizi zorlayan bir duruma/soruna odaklanın.
2- Bu problemle daha iyi baş edebilmenizi sağlayan neler vardı?
3-Hangi özellikleriniz veya beceriniz size yardımcı oldu? (Sabırlı olmak, iletişim becerisi gibi…)
4-Bu sorunla mücadele gücünüzü arttıran neler/kimler vardı?(Arkadaş, psikolog desteği, kitap gibi…)
5-Bugün zorlandığınız durumla daha etkili biçimde başa çıkabilmek için nasıl bir içsel ve dışsal kaynağa ihtiyacınız var?