Pandemide Çalışanların Psikolojisi
Yazar Nazan Sondaç Köroğlu • Psikolog • 15 Haziran 2020 • Yorumlar:
11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklama ile Korona Virüs’ün ‘’pandemi’’ olduğu ilan edildi. Ülkeler, insanlar herkes önlem almaya, daha tedbirli davranmaya ve hijyene özen gösterip evlerinde kalmaya başladı.
İş hayatı bu süreçte ciddi anlamda sekteye uğrayan alanlardan. Hem çalışanlar hem de yöneticiler için zor bir sürece girildi. Çalışanlar kendilerinin, iş arkadaşlarının ve evdeki sevdiklerinin sağlığına dikkat etme sorumluluğunu alıyor. Elbette bu durum kişide zorlayıcı etkilere sebep olabiliyor.
İş verenler hijyen tedbirlerini aldı, fiziksel sağlığı korumaya yönelik çalışmalar yapıldı fakat ruhsal sağlık için bir çalışma yapılmadı. Sağlığın bir bütün olduğunu unutmadan hareketle; ruhsal sağlığı da korumak adına neler yapabileceğimize bakalım..
Bu süreçte iş hayatını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
İşine aynı şekilde devam edenler,
İşine ağırlıklı olarak evinden devam edenler,
İşine süresiz ara verilenler ya da işlerini kaybedenler.
İşine süresiz ara verilen ya da kaybedenler için yaşanan belirsizlik; gelecekle ilgili endişe, yerini giderek umutsuzluk ve çaresizlik düşüncelerine bırakmaya başlıyor. Hem bireysel açıdan yaşadıkları sağlık endişesi hem de yeniden işlerin ne zaman ve nasıl düze çıkacağını düşünmek, psikolojik açıdan yorgun hissettirecektir. İstenmeyen bu sonuçların birçok kişiyi etkilediğini ve onların da ortak kaygılar yaşadığını, yalnız olmadığını hatırlamak bir miktar sakinleştirebilir. Bu dönemi; yeni imkanları düşünmek, alternatif planlar yapmak için değerlendirebilirler.
İşine ağırlıklı olarak evden devam edenler; Daha önce home office çalışma deneyimi olmayanlar için bu durum kolay olmayabilir. Peki evden çalışanlar neler yapabilir?
Her gün uyandığınız saatte uyanmaya çalışın ve pijamadan kurtulup, günlük giysilerinizi giyin.
Koltukta kanepede dağınık bir şekilde çalışmak yerine kendinize hemen küçük bir alan yaratın.
Medya araçlarını sürekli açık tutmamaya çalışın; belli saatler içinde kullanın.
İş arkadaşlarınızla başlama ve bitiş sürelerini belirlediğiniz online buluşmalar yapın.
Uyanma, kahvaltı, iş, sosyal medya, kişisel gelişim, ev sorumlulukları, egzersiz, sağlıklı beslenme ve uyku döngüsünü bozmayın.
Çalıştığınız ortamın sessiz olmasına dikkat edin.
Geç saatlere kadar yeme içme eşliğinde film, dizi izlemeyin. Bu alışkanlığa dönebilir ve size yorgun hissettirir.
Evde çalışmak zor gelebilir ancak bu geçici bir durum unutmayın.
İş hayatına iş yerinde devam ederken;
Öncelikle şunu unutmayın, daha çok endişe bizi daha emniyette yapmaz!
Sürekli salgın hakkında konuşmak iyi gelmez.
Salgını yok sayıp, ‘hayat devam ediyor işimize bakalım’ demek hiç iyi gelmez.
Birbirimizi sağlık önlemleri konusunda uyarırken nezaketi elden bırakmamalıyız!
Salgın korkusu herkeste farklı yaşanabilir. Herkesin sizin gibi tepkiler vermesini beklemeyin.
Kendinizi suçlu hissetmeyin, kişisel önlemlerinizi alarak kendinizi ve ailenizi koruyabilirsiniz.
Bu yüzden insanlığın ortak bir acı çekerken, bir yandan da yaşamak için mücadele ettiği tarihi bir dönemden geçtiğimizi unutmamalıyız. Sorumluluklarımızı yerine getirirken de birbirimize karşı nazik ve şefkatli olmaya çalışmalıyız.