Panik Atak Nedir? Kapsamlı Bir İnceleme: Nedenleri, Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Yazar Damla Arıkan • 13 Ağustos 2024 • Yorumlar:
1. Giriş
Panik atak, aniden ortaya çıkan ve birkaç dakika içinde yoğunlaşan, kişide ölüm korkusu, kontrol kaybı ya da delirme hissi uyandıran aşırı korku ve endişe durumudur. Panik ataklar, özellikle anksiyete bozukluklarıyla bağlantılı olarak ortaya çıkar ve genellikle 10-30 dakika arasında sürer. Bu süre zarfında kişi, hem fiziksel hem de zihinsel olarak oldukça zorlayıcı bir deneyim yaşar.
2. Panik Atak Belirtileri
Panik atak belirtileri geniş bir yelpazede yer alır ve bu belirtiler bireyden bireye farklılık gösterebilir. Belirtileri iki ana başlıkta inceleyebiliriz: fiziksel ve psikolojik belirtiler.
2.1. Fiziksel Belirtiler
Panik atak sırasında vücutta ortaya çıkan fiziksel belirtiler, genellikle otonom sinir sisteminin aşırı aktivasyonundan kaynaklanır:
-
Taşikardi ve Çarpıntı: Kalp atışlarının hızlanması ve düzensizleşmesi, kişide kalp krizi geçirme korkusuna neden olabilir.
-
Terleme: Yoğun stres ve kaygı, aşırı terlemeye yol açar. Terleme özellikle avuç içlerinde, alın bölgesinde ve vücut genelinde görülebilir.
-
Titreme ve Sarsılma: Kişi, kontrol edemediği bir şekilde titremeye başlayabilir. Bu, genellikle soğuk ya da sıcak basmalarıyla birlikte hissedilir.
-
Nefes Darlığı: Kişi, yeterince hava alamadığını hisseder ve bu da boğulma hissine yol açar.
-
Göğüs Ağrısı: Göğüste sıkışma veya ağrı hissi, panik atağın en korkutucu belirtilerindendir ve genellikle kalp krizi ile karıştırılır.
-
Baş Dönmesi ve Sersemlik: Kan basıncındaki ani değişiklikler, baş dönmesi, sersemlik ya da bayılacakmış gibi hissetmeye neden olabilir.
-
Mide Bulantısı ve Sindirim Problemleri: Panik atak sırasında sindirim sistemi etkilenebilir, bu da mide bulantısı, karın ağrısı veya ishal gibi belirtilerle sonuçlanabilir.
-
Dudaklarda ve Parmak Uçlarında Uyuşma: Kan akışının değişmesi, ekstremitelerde uyuşma veya karıncalanma hissine neden olabilir.
2.2. Psikolojik Belirtiler
Fiziksel belirtilerle birlikte, panik atak sırasında yoğun psikolojik belirtiler de ortaya çıkar:
-
Kontrolü Kaybetme Korkusu: Kişi, yaşadığı belirtiler nedeniyle kontrolünü tamamen kaybettiğini hissedebilir.
-
Ölüm Korkusu: Belirtilerin yoğunluğu, kişinin öleceği korkusunu yaşamasına neden olabilir.
-
Gerçek Dışılık Hissi (Derealizasyon): Çevresindeki her şeyin gerçek dışı ya da rüya gibi göründüğü bir his yaşanabilir.
-
Kendini Yabancılaşma (Depersonalizasyon): Kişi, kendi bedenine yabancılaşmış gibi hissedebilir, sanki kendi vücudundan ayrılmış gibi bir algıya sahip olabilir.
3. Panik Atağın Nedenleri
Panik atakların altında yatan nedenler karmaşık ve çok yönlüdür. Genel olarak, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilir.
3.1. Biyolojik Faktörler
-
Genetik Yatkınlık: Ailede panik bozukluğu öyküsü olan kişilerde panik atak geçirme riski daha yüksektir. Bu, genetik faktörlerin panik atak gelişiminde önemli bir rol oynadığını gösterir.
-
Nörotransmitter Dengesizlikleri: Beyindeki serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi kimyasalların dengesizliği, anksiyete ve panik ataklarla ilişkilendirilmiştir.
-
Beyin Yapıları: Amigdala gibi beyin bölgeleri, korku ve endişe tepkilerini düzenler. Bu bölgelerdeki işlevsel değişiklikler, panik ataklara yatkınlığı artırabilir.
3.2. Psikolojik Faktörler
-
Travmatik Yaşantılar: Geçmişte yaşanan travmatik olaylar, panik ataklara neden olabilir. Özellikle çocuklukta yaşanan ihmal, istismar veya ani kayıplar, bireyde kalıcı anksiyete ve panik bozukluğuna yol açabilir.
-
Düşük Benlik Saygısı: Kendine güven eksikliği, sürekli bir başarısızlık korkusu ve aşırı öz eleştiri, kişinin panik atak yaşama riskini artırabilir.
-
Stres ve Kaygı: Sürekli stres altında olmak, vücudun aşırı duyarlı hale gelmesine neden olabilir, bu da panik atakların tetiklenmesini kolaylaştırır.
3.3. Çevresel Faktörler
-
Stresli Yaşam Olayları: İş kaybı, boşanma, finansal zorluklar veya sevilen birinin kaybı gibi stresli olaylar, panik atakların başlamasına yol açabilir.
-
Yaşam Tarzı: Aşırı kafein tüketimi, kötü uyku düzeni, yetersiz beslenme ve sedanter yaşam tarzı, panik atak riskini artırabilir.
-
Alkol ve Madde Kullanımı: Alkol ve bazı uyuşturucu maddelerin kullanımı, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve bu durum panik ataklara zemin hazırlayabilir.
4. Panik Atağın Tanısı
Panik atak tanısı koymak, dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Tanı süreci genellikle birkaç aşamadan oluşur:
4.1. Klinik Görüşme
Tanı süreci, kapsamlı bir klinik görüşme ile başlar. Kişinin yaşadığı belirtiler, atakların sıklığı, süresi ve tetikleyiciler hakkında ayrıntılı bilgi toplanır. Psikiyatrist, ayrıca kişinin genel ruh sağlığı durumunu, aile öyküsünü ve yaşam olaylarını da değerlendirir.
4.3. Psikiyatrik Değerlendirme
Psikiyatrik değerlendirme, panik atakların altında yatan psikolojik nedenleri ve anksiyete bozukluğunun derecesini belirlemeye yardımcı olur. Bu değerlendirme, kişinin genel ruh hali, kaygı düzeyi ve düşünce süreçlerini içerir.
5. Panik Atak Tedavisi
Panik atak tedavisi, genellikle çok yönlü bir yaklaşımı gerektirir. Tedavi süreci bireyin ihtiyaçlarına göre şekillenir ve genellikle şu yöntemleri içerir:
5.1. Psikoterapi
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Panik atak tedavisinde kullanılan terapi yöntemlerinden biridir. BDT, kişinin düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmeyi amaçlar. Kişi, panik ataklarını tetikleyen düşünceleri tanımlamayı ve bu düşüncelerle başa çıkmayı öğrenir. Ayrıca, maruz bırakma terapisi gibi yöntemler de kullanılarak, kişinin korkularıyla yüzleşmesi sağlanır.
EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): Travma ile ilişkili panik atakların tedavisinde etkili bir yöntemdir. Bu terapi, travmatik anıların işlenmesine ve kişinin bu anılardan kaynaklanan korkularını yeniden değerlendirmesine yardımcı olur.
5.2. İlaç Tedavisi
Panik atakların tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, belirtilerin kontrol altına alınmasına yardımcı olur ve kişinin günlük yaşamını sürdürmesine destek sağlar.
Uzm. Psk. Damla Arıkan