Panik Atak ve Panik Bozukluğu Arasındaki Fark Nedir?
Yazar Eylem Özten Özsoy • Psikiyatrist • 4 Haziran 2020 • Yorumlar:
Panik atak ve panik bozukluk aynı kavramlar gibi dursa da, aynı durumu anlatmak için kullanıldığı düşünülse de aslında psikiyatri literatüründe ayrı tanımlamalardır.
Panik atak, ani, beklenmedik başlayan, bir anda yoğunlaşan ve kısa bir zaman dilimine kısıtlı olan şiddetli korku nöbeti olarak tanımlanabilir. Panik atak, kişide ani şekilde başlayan, kısa zaman süren (10-30 dakika) vücudunda bir anda hissettiği çarpıntı, nefes alamama, uyuşma, terleme, titreme vs gibi bedensel belirtilere, ölüm, kalp krizi geçirme, kontrolü kaybetme gibi bazı korkuların eşlik etmesi halidir. Hastalar tarafından çoğu kez atak, kriz, nöbet şeklinde tanımlanmaktadır.
Panik bozukluk ise panik atakların tekrarlaması ve bununla birlikte kişinin işlevselliğinde kaybın ortaya çıktığı haldir. Yani panik atak tek başına bir hastalık değildir. Tek bir atak ya da seyrek ataklar bazen basit bir uykusuzluk ve çok kafein tüketimi gibi bir nedenden olabildiği gibi, bir çok psikiyatrik hastalığın (sosyal kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, depresif bozukluk, şizofreni vs) ya da psikiyatri dışı diğer tıbbi hastalıkların (hipertiroidi, feokromasitoma, mitral valv prolapsusu, anemi vs) belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.
Panik atağı oldukça sık ve yaygın görülen bir durumdur. Panik bozukluk ise panik ataklara göre daha az görülen bir durumdur. Panik ataklar uykusuzluk, yorgunluk, çok kafein tüketimi vs gibi günlük basit durumlarla bile ortaya çıkabilen bir belirtidir. Panik bozukluk ise bir hastalıktır. Tekrarlayıcı panik atakların da içinde olduğu başka belirtilerinde eşlik ettiği, işlevselliği bozan bir hastalıktır. Yani panik atak bir belirti, panik bozukluk ise bir hastalıktır. Panik atak tek bir defa herhangi bir nedenle görülüp geçebilirken, panik bozukluk herhangi bir neden olmadan tekrarlayıcı bir çok panik atağın varlığı ve bunun sonucunda kişinin yaşamında işlevselliğin bozulmasını gerekmektedir. Panik bozukluk tanısı için beklenmedik birden fazla panik atakların olması gerekir. Bunun yanısıra, atakların tekrar olacağına yönelik bir beklenti kaygısı, atakların bayılma, kalp krizi, ölüm vs gibi olumsuz sonuçları ile ilgili kaygı, üzüntü duyma hali görülür. Ayrıca kişi ataklardan olabilecek olumsuz sonuçlara yönelik önlem alma, kaçınma, güvence davranışları arama halindedir.
Panik atakların yaşam boyu görülmesi %6-10 sıklığında bildirilmiştir. Yaklaşık olarak da her 10 kişiden biri yaşamının bir döneminde panik atağı geçirir. Yani panik atak görülme oranı yüksektir. Genelde panik atakların başlangıcı ergenlik sonu ve 30 lu yaşların başı aralığıdır. Yani panik ataklar daha çok 18-30 yaş aralığı olan genç yaşlarda başlar. Ancak her yaşta da başlayabilir ama panik atağı ilk defa ileri yaşta görülür ise altta yatan başka tıbbi hastalıklar açısından mutlak ayrıntılı inceleme yapmak gerekir. Panik bozukluğu kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür.
Panik bozukluk tanısı düşünülen hastalarda başka tıbbi hastalıklar, madde kullanımı, başka psikiyatrik hastalıklar ayrıntılı şekilde sorgulanmalı ve diğer tıp branşlarından konsültasyon istenerek değerlendirilmeleri sağlanmalıdır.