Panik Atak
Yazar Şenay Çelikbaş • 3 Ocak 2019 • Yorumlar:
Panik atak; her canlı için doğal bir durum olan, güvenliğimiz açısından reaksiyon
göstermemizi sağlayan, gerçek bir tehlike olmasa bile ortaya çıkan korku duygusuyla
kendini gösteren, bedenin alarm sisteminin bozulduğu, kalbin hızla atması, nefes darlığı,
baş dönmesi, mide bulantısı, titreme, terleme, dengesizlik hali, vücudun bazı bölgelerinde
uyuşma gibi fiziksel belirtilerin ön planda olduğu bir durumdur.
Aniden başlar veşiddetlenerek 10 ila 30 dakika civarında sürebilir.
Fiziksel belirtiler ile korku, kaygıduygularının yanında “dayanıksızım”, “bu durumla baş edemeyeceğim”, “her şey kötüye gidecek”, “öleceğim” gibi felaketleştirici düşünceler de olabilir.
Bireyde, bunu birkaç kez yaşadığı takdirde, tekrar panik atak geçirmemek adına bazı davranışlarına kısıtlamagetirdiği ya da bu davranışları tamamen hayatından çıkardığı görülebilir. Kaçınma davranışları, güvenlik davranışları (yanında sürekli ilaç taşıma ya da dışarı yanında biri
olmadan çıkmama gibi), beklenti kaygısı (tetikte olup panik atak yaşanacağı beklentisi
içinde olma), ve bahsedilen belirtiler sıklaşırsa bu durumun panik bozukluk olma ihtimali
vardır.
Bazı stresli durumlarda her insanda uykusuzluktan, aşırı alkol ve kahve
tüketiminden kaynaklanan panik atak yaşama olasılığı vardır, ancak bu durum sık sık
görülmeye başlandıysa ve beklenti kaygısı, artan kaçınma ve güvenlik davranışları
görülüyorsa, bir psikolog veya psikiyatristten psikolojik destek almak gerekebilir.
Kişide fiziksel bir hastalık riski varsa psikiyatristler ilgili alana yönlendirme yapabilir. Panik atağın
yaygınlığı %10, panik bozukluğun yaygınlığı ise %1,5 olarak bilinmektedir.