PANİK ATAKLAR- PANİK BOZUKLUĞU
Yazar Mehmet Doğan • 10 Mart 2017 • Yorumlar:
“Doktorum, dün gece acildeydim. Ölüyorum zannettim. Akşam tam sofraya otururken içimden bir şey kalktı, boğazıma düğümlendi. Boğuluyordum. Nefes alamadım. Kalbim de nasıl hızlı hızlı atıyordu. Kesin kalp krizi geçiriyorum dedim. Bir arabaya atıp acile götürmüşler. İğne yaptılar da, bir saat sonra biraz sakinleştim.”
“Hiçbir şeyim yoktu. Dün akşamüzeri dolmuşla eve gidiyordum. Birden başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Bir korku geldi içime, kendimi bir an önce dolmuştan dışarı atmak istedim. Başım döndü, terledim, aklımı yitiriyorum sandım. Dolmuşu durdurup yarı yolda inmek zorunda kaldım. Bu benim başıma gelen de neydi, doktor bey?”
“2 gün önce bir alışveriş merkezinde dolaşırken aniden içim sıkıldı. İnsanlar üstüme üstüme geliyordu sanki. Göğsümde bir ağrı, bir basınç… Nabzımı tuttum, çok hızlıydı. O anları daha önce de yaşamışım gibi hissettim. Tüylerim diken diken oldu. Ellerim, kollarım buz gibi oldu, uyuştu. Yere düşecektim, kendimi dışarı zor attım. 1 hafta önce pazaryerinde de benzer bir şey olmuştu. Sokağa yalnız çıkmaya korkuyorum artık”
“Birkaç ay önce uzak bir semte taşınan komşularımı ziyarete gidiyordum. Yolda yürürken aniden bir fenalık geldi içime. Dizlerimin bağı çözüldü. Başım döndü. Nefes alamadım, tıkandım. Oracığa yığılıverecektim. Şimdi burada düşersem, tanıyan, yardım edecek kimse de yok, yalnız başıma öleceğim dedim. Acaba şekerim mi düşmüştü? Biraz gayret edip yakındaki simitçiden bir simit alıp birkaç lokma yedim, azıcık kendime geldim. O zamandan beri yanıma bir parça kuru ekmek ya da şeker almadan dışarı çıkamıyorum”
“Dün gece bir çarpıntıyla uyandım, ter içinde kalmışım. Şimdi nefesim duracak diye bekliyordum. İçimi ölüm korkusu kapladı. Evdeki aletle tansiyonuma baktım, yükselmişti. Herhalde beyin kanaması geçireceğim diye düşündüm”
Evet, bu örneklerdeki kişiler panik ataklar geçirmişler. Şimdi psikiyatristiniz önce, geçirilen panik atakların fiziksel bir hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını soruşturacaktır. Şüpheleniyor sa ya da böyle bir nedeni tespit etmişse sizi ilgili bölüme yönlendirecektir. Eğer fiziksel bir neden yoksa bu defa ataklarınızın, başka psikiyatrik bozuklukların yanı sıra ortaya çıkıp çıkmadığını araştıracaktır. Başka bir psikiyatrik rahatsızlık yoksa, sıklığı ve şiddeti değişebilen panik ataklar yaşıyorsanız, panik ataklar ortaya çıkmadığı zamanlarda da “ panik atağım gelecek” korkusu ve beklentisi içindeyseniz artık panik bozukluğu tanısına varılabilir.
Şimdi sıra tedavide. Depresyonda olduğu gibi panik bozukluğu tedavisinde de hekiminiz size uygun bir antidepresan ve gerekiyorsa başlangıçta size uygun bir kaygı giderici ilacı seçecektir. Ayrıca, gereğinde nefes egzersizleri, atakları çağırma egzersizleri gibi davranışçı terapi yöntemleri ni de tedavinize ekleyecektir. Panik bozukluğu tedavisi de hastaya özel olmalıdır. Her hastanın durumuna uygun bir tedavi yöntemi belirlenmelidir.
Bu durumu açıklamak için kısa bir örnek vereceğim. Gece vakti karanlık ve ıssız bir sokakta yalnız başınıza yürüdüğünüzü düşünün. Birisi gelip başınıza bir silah dayar ve: “Ya paranı ya canını” derse, dizleriniz titrer, kalbiniz hızlı hızlı çarpmaya başlar, nefesiniz kesilir, içinizi ölüm korkusu kaplar. İstisnalar olmakla birlikte çoğu kişide benzer tepkiler görülür ve bu tepkiler fark ettiğiniz gibi panik atak sırasında görülen belirtilerle benzerdir. Bu olayda dış dünyadan gelen bir tehdit söz konusudur. Panik atak ise hiç beklemediğiniz en keyifli anlarınızda bile gelebilir. Panik ataklar sırasında dış dünyadan gelen bir tehdit yoktur. Peki vücudumuz nereden gelen ve nasıl bir tehdit algılıyor da panik atak belirtileri ortaya çıkıyor? O tehdit iç dünyamızdan, farkına varamadığımız iç çatışmalar ve kaygılardan gelmektedir.
Eğer durumunuz uygun ve hekiminiz de bu konuda donanımlı ise bu iç tehdidi araştırmaya, iç çatışmaları belirlemeye, mümkünse size gösterip çözmeye odaklı derinlemesine bir terapi yöntemini de tedavinize ekleyebilecektir. Herkesin iç çatışmaları, derin kaygıları birbirinden farklı ise terapi ve tedavi yöntemleri de farklı ve kişiye özel olacaktır.
Kaygısız, paniksiz, mutlu günler dilerim.