Panik Bozukluğun Tedavisi

Yazar Selin Birgül BaranPsikiyatrist • 30 Mayıs 2019 • Yorumlar:

Kalbiniz deli gibi atıyor, nefes alamadığınızı ve hatta ölmekte ya da deliriyormuş gibi hissediyorsanız yaşadığınız bu sıkıntılı durum panik bozukluğu işaret ediyor olabilir.

PANİK ATAK OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ?

Panik ataklar bir tür korku yanıtıdır. Vücudunuzun tehlikeye, strese veya heyecana normal tepkisinin abartılı olarak yansımasıdır. Panik atak belirtileri ve semptomları aniden gelişir ve genellikle 10 dakika içinde zirveye ulaşır. Nadiren bir saatten fazla sürerler, en çok 20-30 dakika içinde sona erer. Panik ataklar herhangi bir zamanda ve yerde olabilir. Mağazada alışveriş yaparken, sokakta yürürken, araba kullanırken hatta evde kanepede otururken bile panik atak geçirebilirsiniz.

Bir panik atak, sizi ölmek üzere olduğunuz hissine kaptırır, ancak genellikle ataklar zararsızdır.

Hiçbir neden yokken birdenbire başlayan göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes alamama, terleme, titreme, üşüme ya da ürperme, bazen de bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik; düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, uyuşma ya da karıncalanma gibi belirtiler, kişiyi dehşet içinde bırakır.

Kişi O an “kalp krizi” geçirdiğini ya da felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” ya da “felç olma korkusu” yaşar.

Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik, kendisini ya da çevresini bir garip ya da değişik hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla, “kontrolünü kaybetmeye” ya da “çıldırmaya başladığını” düşünerek kendisine ya da çevresindekilere bir zarar vermekten korkmaya başlar.

PANİK BOZUKLUK BELİRTİLERİ

Bir panik atak, birkaç dakika içinde zirveye ulaşan ve aşağıdaki semptomlardan en az dördünü içeren yoğun bir korku veya rahatsızlık başlangıcıdır:

– Çarpıntı ya da hızlanan nabız

– Terlemek

– Titreme

– Nefes darlığı veya boğulma hissi

– Göğüs ağrısı

– Mide bulantısı veya karın ağrısı

– Baş dönmesi ve baygınlık hissi

– Ateş basması

– Parestezi (uyuşma veya karıncalanma hissi)

– Derealizasyon (gerçek olmayan hisler) veya duyarsızlaşma (kendinden geçme) – Kontrolü kaybetme korkusu ya da “delirmek”

– Ölüm korkusu

Hastaların panik bozukluğu teşhisi öncesinde sıklıkla acil polikliniklerine başvurdukları dikkate alındığında, hastaları “senin bir şeyin” yok diye evlerine göndermek yerine bir ruh hekimine sevk etmek oldukça akılcı bir taktiktir. Böyle yapılmadığında; hastalar bu şikayetleri bedensel rahatsızlıklar ile açıklanmadığı ve panik nöbetleri sürdüğü müddetçe doktor doktor dolaşma eğilimindedirler. Bu da gereksiz birçok tetkikin tekrar tekrar yapılmasına, zaman ve emek israfına yol açmaktadır. Üstelik hastanın şikayetleri azalmadan devam etmektedir. Panik bozukluğu teşhisi ruh hekimi tarafından konulmalıdır. Teşhis sürecinde amaç belirtilerin bedensel ve diğer ruhsal rahatsızlıklardan ayırt edilmesidir. Bu amaçla ayrıntılı fizik muayene, çeşitli kan tetkikleri, görüntülemeler ve gerekirse diğer branş hekimlerinden konsültasyon istenir.

Panik Bozukluk tedavi edilmediği takdirde kişide ikincil olarak depresyon başlayabilir.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ;

İlaç Tedavisi, Psikoterapi, Nefes egzersizleri, Bilgilenmek, TMS, Alkol uyuşturucu maddelerden uzak durmak, Fiziksel egzersiz gibi yöntemlerle mutlaka bir uzmandan yardım alarak ilerlenmelidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)