Panik Bozukluk
Yazar Tuğba Demir • 11 Nisan 2023 • Yorumlar:
-
Panik atak deyince akla gelen şey ölüm korkusudur. Gerçekte, panik atan ölüm korkusu değildir, öldürülme korkusudur.
-
Ben kalp krizi geçireceğim ve öleceğim değil; benim kalp krizi geçirip ölmeme sebep olacak bir insan var, birisi bana kalp krizi geçirttiriyor. Fakat kişi bunu bilinçli olarak bilmez, bilinç dışı bilinir.
-
Ya da birisi beni öldürecek annem veya babam; o beni gelip kesse mi yoksa kalp krizi geçirip mi ölsem? Kendim öleyim o beni kesmesin.
-
Bu panik atak hastalarının hikayelerinde hep bu tarz olaylar vardır. Birisi hasta olursa. Mesela ne zamandır var diye sorduğumda 6 aydır diyor. 6 ay önce ne oldu? Annemin kanser teşhisi kondu. E konsun. Annenin kanseriyle panik atağın ne alakası var? Genellikle hemcinslerle duygu aktarımı fazladır; anne-kız baba-oğlan.
-
Bizim beynimizde iki temel duygu var: saldırganlık ve cinsellik. Mesela eğitimlerde konuşuyoruz, kendin olman önemli bir şey, kendi duygularını ifade emek önemlidir. Beynimiz bunlarla çok az ilgilenir. Beynimizin ilgilendiği 2 temel konu vardır: 1. Hayatta kalmak, 2. Üremek. Gerisi beyin için teferruattır. Eğer bu iki duyguyu tamamlamışsa diğerleriyle ilgilenir.
Hayatta kalma için yeme, içme, barınma gerekiyor ve birisi saldırırsa onu öldüreceksin ya da kaçacaksın; bir de sevişip uyuyacaksın. Beynimiz en çok bunlarla ilgileniyor.
-
Panik atağın sebebi aşırı adrenalin hormonu salgılanmasıdır. Bu kişi beni öldürecekse iki şey yapabilirim; ya ben de onu öldüreceğim ya da kaçacağım. Üçüncü şık ise donup kalma o daha nadir görülür.
-
Saldırmak için de kaçmak için de adrenaline ihtiyaç vardır. Amygdala aşırı ateşleniyor, korku-panik oluyor ve bir anda adrenalin salgılanıyor. Adrenalinin görevi, kasların kasılsın, kalp aşırı çalışsın ve vücuda kan pompalasın, enerjim artsın, mideme ve bağırsaklarıma az kan gitsin, kalbime beynime ve kaslarıma çok kan gitsin. Vücut bunu ayarlıyor. Bunları yapması için kalbin hızlı atması lazım, kalbin normalde atış sayısı 60 ila 100 arasıdır. Bu insanlarda oturuyor olsalar bile kalpleri çok hızlı atıyor. Adrenalin yükselince tansiyon da yükselir; tansiyonumuz normalde 12/8 civarıdır en fazla 14 olur ama bu kişilerde 18’e çıkar. Tabi kişi o an tansiyonun yükseldiğini bilmez, onun bazı semptomlarını hisseder mesela baş ağrısı, dönmesi, halsizlik olur. Çünkü adrenalin salgılandığından senin bu enerjiyi harcaman lazım. Adrenalin salgılnıyor ve sen koşuyorsun sorun olmaz ama eğer oturuyorsan semptom yaratır.
-
Ben birine saldıracaksam eğer enerji lazım ve enerji için de besinleri yakıp parçalamam lazım. Besinleri yakıp parçalamak için de oksijen gerekiyor. Bu kişilerde adrenalin çıktığında kandaki oksijen seviyesi normal olduğu halde bir hava açlığı başlar ve sık nefes alınır. Hem o korku ve paniği görürsünüz hem hızlı nefes alma olur hem de çarpıntı hisseder. Hızlı nefes aldığı halde nefes darlığı hisseder. Kandaki oksijenin artmasının bir etkisi daha vardır: hipokalsemi. Kandaki kalsiyum seviyesinde bir düşme yaşanır. Gerçekte total kalsiyum düşmez, serbest kalsiyum seviyesi düşer. Bunun önemi, kalsiyum düştükse ön ciğerler uyuşur, ellerde kasılmalar başlar.
-
Bunları anlatmamın sebebi, seansta panik atak geçirirse paniklemeyin, bu böyledir. Karşınızdaki panik atak geçirirken oturun çayınızı için çünkü paniklerseniz o daha da panikler. Danışanın sizin rahatlığınızı görmesi lazım. Atak geçiren kişiye bilgilendirme yapacaksınız ve bu bilgileri açıklayacaksınız. Detaylı bir şekilde vücut anatomisi, hızlı nefes alınca el uyuşması açıklanır.
-
Aşırı adrenalin yüksekliği hiperaktivite yapar ve aklımı yitiriyorum, çıldırıyorum derler. Bunları sakin bir şekilde anlatmanız bile onların anlamasını sağlar.
-
Tansiyon yükseledebilir düşedebilir. Eğer korku ortalamaysa tansiyon yükselir ama kişi zayıf ve korku çok büyükse tansiyon düşebilir. Çünkü kaçarsan yakalanırsın, saldırırsan ölebilirsin napıyorsun duruyorsun.
-
Panik atak sırasında amygdalada çok yüksek bir ateşlenme olur. Amygdalada ateşlenmeye sebebiyet veren en çok duygu korkudur. Her duygu amygdalayı ateşler, en yoğun ateşleyen ise korkudur. Danışan seansa geldi ve 3 farklı durum anlattı: Şöyle bir olay oldu ve sevindim, şöyle bir şey oldu kızdım, şöyle bir şey oldu ve korktum. Önceliği korkuya veririz çünkü yoğun duygu olduğu için beyni en yoğun ateşleyenden başlayın.
-
Korku duygusu olduğunda amygdala ateşleniyor, amygdala çok fazla ateşlenirse korteksi bloke ediyor. Frontal korteks dediğimiz bizim düşünen, analiz yapan alnımızın arkasındaki kısım. Çok yoğun duygu olursa orası kapanır. Kişi analiz yapamaz. Bunun etkisi, panik atak geçiren birisine bu bilgileri verirseniz hiçbir işe yaramaz, çünkü sizi duymaz. Bu sebeple panik atak geçiren birini panik ataktan çıkarmaya çalışmayacaksınız; çıkarmaya çalıştıkça daha da yapışır hatta. Yaptığı şeyi tanımlarsak çıkar. Şuan bir şeyden korkuyorsun ve panik geçiriyorsun demek daha işe yarar. Rahat ol dersen bir işe yaramaz.
-
Panik atak geçiren birisi atak geçire geçire bunu hazmedip atakları azalabilir, kendiliğinden geçebilir ya da tam tersi giderek daha fena hale de gelebilir; orası bir yolak olur, havadan nem kapar ve her şeye atak geçirebilir.
-
Panik atağın birinci sebebi öldürülme korkusu ikinci sebebi ise panik olan bakıcıyı modellemesidir. Annesi ameliyat oldu ve öldü. Eğer anne ile ayrışmadıysa o da kendisi ameliyat olacağı zaman ölecek zanneder. Bunun sebebi ödipal öldürülme korkusu bir sebebi ise preödipal ayrışmadığı bakıcının panikleri; annesi de panik. O zaman ikisini de araştırıcağız.
-
1. Bu kişiye otorite yapan, ezen, öldüren bakıcı kim? 2. Bu kişinin bakıcılarından kim hiperaktif? Bir onu öldüren var bir de onun modellediği var. İkisi de varsa ikisini ayrı ayrı çalışmak gerekiyor. Senin çocukluğundaki önemli figürler kimler? 4-5 kişi vardır. Onlardan heyecanlı, kıpır kıpır, mükemmelliyetçi, panik olan kimse onlarla çalışılmalı. Genetikten ziyade ayrışamama çalışılmalıdır.
-
Bazen çocuklar annenin kaderini devam ettirmek ister ya da anne bunu talep eder. Diyelim benim çocukluğum kötü geçti; fakirlik, ekmek bulamıyordum. Çocuğum bir yerde müdür oldu ama bilinçdışında anne çocuğunda fakir olmasını aynı kaderi yaşamasını ister. Çocuk da bir süre sonra potansiyelinin tamamını kullanmaz ve aşağı iner. 15.000 tl kazanabileceği varsa 1000 tlyi kabul eder.
-
Danışana çocukluğunda heyecanlı, panik olan kim diye soruyorsunuz ve bu paniği ona nasıl yüklemiş bunu öğrenin. Mesela çocuk sakin oturuyor anne diyor ki kızım bi hareketlen, çabucak koşarak şuraya git gel. Hep ona bir duygu, coşku verir. Siz bunu farkedip ona farkettireceksiniz; senin annenin bir kısmı bununla ilgili. O zaman bununla ilgili egzersiz veririz. “panik duygusu annemin duygusu, sakin olma duygusu benim duygum. Annem başka biri ben başka biriyim” bu en önemli cümlemiz.
-
Mesela yolda gidiyorsun köpek gördün orada panik hissetmen normal, gerçek bir şey var. ama gerçek bir risk yoksa panik hissetmen normal değil, rahat olacaksın. Bunu danışanın farketmesini sağlarız. Diğer bir örnekle danışan su almaya gidiyor ama böyle kıpır kıpır heyecanlı bir şekilde. Ya da yere çöp düşüyor hemen alıyor. “daha yavaş davranabilirsin”Daha sakin ve rahat hareket etmesi gerekiyor.
Modellediği bakıcıdan farklı davranmaya başlaması lazım. Danışan beyninin içinde hemmodellediği bakıcıdan ayrışmaya çalışacak ona öğretecek onun içinde ego parçaları-kendilik parçaları var. Bir parça diyor ki koştura koştura yap bir parça diyor ki yavaşça yap. Bu duygunun kendisinin değil annesinin duygusu olduğunu ve kendi duygusunun farklı olduğunu öğretiyoruz. Böylece beynimiz de duyguları ayırt etmeyi öğreniyor. Devamı gelecek şifa olması dileğiyle.. Sevgilerimle