Panik Bozukluk Tanısı
Yazar Ezgi Aktaş • Psikolog • 7 Şubat 2022 • Yorumlar:
Panik bozukluk beklenmeyen panik atak evreleri ile ilerleyen bir bozukluktur. Tıbbı inceleme sonucu fizyolojik bir sıkıntı görülmeyen kişilerde bedensel uyarılmalar ile başlayan atakların panik bozukluk olduğunu söyleyebiliriz. Bedensel belirtiler kalp krizi ve boğulma hissine benzediği için kişi genelde öleceğini düşünür. Bir kaygı bozukluğu türü olmasının yanında bedensel belirtilerin yanlış yorumlanması ve tekrar eden panik nöbetleri kişilerin hayatını ciddi etkilemeye başlar. Kişi bedensel belirtilerle başlayan atakları katastrofik ( ölme, delirme, gibi...) yorumlar şeklinde hatalı değerlendirir. Ve her atak öncesi bedensel belirtilere hassasiyet artmaya başlar. Bu hassasiyet ve zamanla belli yerlerle eşleşen atak seyirleri kişiyi bazı kaçma davranışlarına götürür. Yani kişi araca binmeye, yalnız evden uzaklaşmaya, yalnız kalmaya, kapalı yerlere girmeye ve açık alanlarda olmaya karşı korku geliştirmeye başlar. Buna “ agorafobi” demekteyiz. Kişi artık yaşamının her yerinde atak beklentisine girmeye başlar. Ve buna atak sonrası durumun felaketleştirmesi eşlik eder. Kişi atak geçirdikten sonra sonuçların en kötüsü olacağını hayal eder, çaresiz, yardımsız kalacağı ya da kendisine bir şey olursa sorumlu olduğu kişilerin zor duruma düşecekleri gibi…
Atak beklenti korkuları, kaçınma davranışları gitgide kişinin insanlar arası ilişkilerini, akademik durumlarını ve aile ortamında işlevsizliğe yol açmaya başlar.
Panik Bozukluk Oluşma Sebebi
Panik Bozukluk direk bir olayla bağlantılı olarak ortaya çıkmayabilir. Bazen yaşanan bir travma sonrası yıllar sonrası panik nöbetler görülebilinir. Kişinin uzun süre maruz kaldığı stres ve kaygı süreçleri panik bozukluğu tetikleyebilir. Olumsuz bir yaşam olayı sonrası kişinin panik bozukluk geliştirme riski artabilir.
Tedavisi
Panik atağın tedavisi ise psikoeğitim, bilişsel yeniden yapılandırma, nefes, gevşeme egzersizleri ve maruz bırakma yöntemini içeren BDT teknikleri ile ortalama sekiz seansta tedavi edilebilmektedir.
Hayat kaliteniz düşmeden mutlaka uzman bir psikologdan destek alın.