Paranoid Kişilik Bozukluğu
Yazar Diana Güler • Psikolog • 13 Ocak 2021 • Yorumlar:
Kişilik bozukluğu, sağlıksız ve sabit düşünceler ile davranışlara neden olan bir zihinsel bozukluktur. Kişilik bozukluğu olan bir birey, olayları ve insanları anlamakta zorluk yaşar. Bu durum ise ilişkiler, sosyal aktiviteler, iş ve okulda önemli sorunlara yol açmaktadır.
Bazı vakalarda kişi kendi düşünme şeklini ve davranışlarını normal olarak gördüğü için kişilik bozukluğunu fark etmesi zor olabilmektedir. Hatta kişi, karşılaştığı zorluklar için diğer insanları suçlama eğilimindedir.
Kişilik bozuklukları genelde ergenlik ya da erken yetişkinlik döneminde başlamaktadır. Pek çok kişilik bozukluğu mevcut olup bazıları yaş ilerledikçe daha az fark edilir hale gelebilmektedir.
Belirtiler
Kişilik bozuklukları, benzer karakteristiklere ve belirtilere sahip olmalarına göre üçe ayrılır. Bir kişilik bozukluğuna sahip olan bireylerde genelde başka bir kişilik bozukluğu daha görülmektedir. Kişilik bozukluğu olan bireylerin, bu bozukluğun neden olduğu davranışların hepsini göstermesi şart değildir.
A Kümesi Kişilik Bozuklukları
A kümesi kişilik bozuklukları içerisinde erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlamak ve başkalarına karşı duyulan genel bir güvensizlik ve kuşkuculuk vardır. Bu bozukluklar arasında paranoid kişilik bozukluğu, şizoid kişilik bozukluğu ve şizotipal kişilik bozukluğu yer almaktadır.
B Kümesi Kişilik Bozuklukları
B kümesi kişilik bozuklukları; dramatik, aşırı duygusal ya da beklenmedik düşünme ya da davranış şekillleriyle kendini göstermektedir. Bu bozukluklar arasında antisosyal kişilik bozukluğu, histriyonik kişilik bozukluğu, borderline(sınırda) kişilik bozukluğu ve narsistik kişilik bozukluğu yer almaktadır.
C Kümesi Kişilik Bozuklukları
C kümesi kişilik bozuklukları; endişeli ya da korku dolu davranışlar ve düşüncelerle kendini göstermektedir. Bu bozukluklar arasında kaçıngan kişilik bozukluğu, bağımlı kişilik bozukluğu ve obsesif kompulsif kişilik bozukluğu yer almaktadır.
Paranoid kişilik bozukluğu A kümesi kişilik bozukluklarına dahildir ve bu bozukluğa sahip olan bireylerin normal bir hayat sürebilmeleri için tedavi görmeleri gerekmektedir.
Paranoid kişilik bozukluğu nedir?
Paranoid kişilik bozukluğu, eksantrik kişilik bozukluklarından biridir. Eksantrik kişilik bozukluğu denilince bir kişinin davranışlarının diğer insanlar tarafından tuhaf ya da alışılmadık bulunduğu anlaşılmaktadır. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip bir birey, diğer insanların davranışlarını şüpheli bulur. Diğer insanlara güvenmediği gibi onların kendisine zarar vermek istediğine kendini inandırabilir. Bu kişilik bozukluğunda başkalarına güvenmemek, kin gütmek ve en basit bir olayın ya da yorumun altında başka şeyler aramak gibi davranışlar olduğu görülebilir. Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan bir birey çok çabuk öfkelenebilir ve diğer insanlara karşı düşmanca duygular hissedebilir.
Paranoid kişilik bozukluğu genelde erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkmaktadır ve erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülmektedir.
Paranoid bozukluğun tedavisi oldukça zorlu olabilir. Çünkü bu bozukluğa sahip kişilerin başkalarına karşı şüpheleri ve güvensizlikleri vardır. Bir klinik psikolog, paranoid kişilik bozukluğu yaşayan danışanı ile güven ilişkisi kurmalıdır. Bu güven sayesinde danışan kendini güvende hissedebilir ve bunun bir bozukluk olduğunu kabul edebilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğunun Nedenleri
Paranoid kişilik bozukluğunun nedeni bilinmemektedir. Ancak araştırmacılar, bu bozukluğa biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek neden olduğunu düşünmektedir. Paranoid bozukluğun, şizofreni ve delüzyonel bozuklukların görüldüğü ailelerde daha yaygın olduğu bilinmektedir. Ayrıca çocukluk döneminde yaşanan travmalar da bozukluğu tetikleyen faktörlerden biri olabilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğunun Belirtileri
Paranoid kişilik bozukluğu olan bireyler, kendi davranışlarının anormal olduğunu düşünmezler. Bu bozukluğa sahip olan kişiler için diğer insanlarda şüphe duymak oldukça mantıklıdır.Ancak paranoid bozukluğa sahip olan kişilerin etrafındaki insanlar, bu güvensizliğin yersiz ve kırıcı olduğunu düşünebilirler. Paranoid bozukluğu olan danışanın davranışları düşmanca ve tavrı inatçı olabilir. Aynı zamanda başkaları ile gerçekleştirdikleri konuşmalarda iğneleyici bir üslup belirleyerek onlardan düşmanca geri dönüş aldıkları zaman ilk baştaki tavırlarında haklı olduklarını düşünebilirler.
Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan bir kişide bu durumu tetikleyen başka durumlar da gözlenebilir. Örneğin, depresyon ve anksiyete bu bozukluğu, bireylerin ruh halini etkileyebilmektedir. Ruh halinde değişiklikler meydana geldiğinde ise kişi kendini daha paranoid ve dışlanmış hissedebilir.
Paranoid bozukluk ile ilgili diğer belirtiler ise şunlar olabilmektedir:
-
Diğer insanların gizli bir niyetleri olduğunu ve zarar vereceklerini düşünmek
-
Diğer insanların sadakatinden şüphe duymak
-
Eleştiriye karşı aşırı hassas olmak
-
Başkaları ile çalışırken zorluk yaşamak
-
Çok çabuk sinirlenmek ve düşmanca tavırlar sergilemek
-
Başkalarından ayrı ve dışlanmış hissetmek
-
Kendi sorunlarını anlamakta zorluk yaşamak
-
Kendini rahatlatmakta zorluk yaşamak
Paranoid kişilik bozukluğunun bazı belirtileri diğer bozukluklarla karıştırılabilmektedir. Şizofreni ve borderline kişilik bozukluğunun belirtileri paranoid bozuklukla benzerlik göstermektedir.Bu nedenle bazen ruhsal problemin tanısını koymak zor olabilmektedir.
Risk Faktörleri
Kişilik bozukluklarının nedeni bilinmese de bazı etkenlerin riski arttırdığı ve kişilik bozukluklarını tetiklediği bilinmektedir. Bunlar:
-
Kişilik bozukluğu ya da akıl hastalığına sahip olan aile bireyleri
-
Çocukluk döneminde dengesiz, istismar içeren ve karmaşık bir aile hayatı
-
Çocuklukta davranış bozukluğu tanısı almış olmak
-
Beyin kimyasında ve yapısında değişimler
Hastalığın tanısı nasıl konulur?
Hastalığınız ile ilgili bir klinik psikologa danıştığınız zaman belirtileriniz ve hastalık geçmişiniz hakkında konuşmak isteyecektir. Ayrıca başka bir sağlık sorunu olup olmadığını anlamak için fiziksel bir değerlendirme de yapmak isteyebilir. Paranoid kişilik bozukluğu ile ilgili olarak bir klinik psikolog ya da gerekli görüldüğü takdirde bir psikiyatrist ile görüşmeniz gerekir.
Danışacağınız psikoterapist kapsamlı bir değerlendirme yapacaktır. Bunun için çocukluğunuzla, işinizle, okulunuzla ve ilişkilerinizle ilgili sorular sorabilir. Ayrıca hayali durumlara nasıl tepki vereceğinizi görmek için bazı sorular yöneltebilir. Bunun nedeni belli durumlara karşı göstereceğiniz olası tepkiyi ölçmektedir. Bu sayede danıştığınız uzman tanı koyabilir ve bunun için bir tedavi planı oluşturabilir.
Nasıl tedavi edilir?
Paranoid kişilik bozukluğunda yapılan tedaviler oldukça başarılı olmaktadır. Ancak burada sorun, pek çok kişinin tedaviyi kabul etmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu bozukluğa sahip olan kişiler gösterdikleri belirtilerin yersiz olduğunu düşünmezler. Ancak kişi tedavi görmeye istekli olduğu zaman psikoterapi etkili olmaktadır. Bu yöntemler şu işe yaramaktadır:
-
Kişiye bu bozuklukla nasıl başa çıkılacağını öğretmek
-
Sosyal etkileşim durumlarında diğer insanlarla nasıl iletişim kurulacağını öğretmek
-
Paranoya hissinin azalmasına yardımcı olmak
Terapilerin yanında ilaçlar da bozukluğun iyileştirilmesinde yardımcı olabilmektedir. Özellikle kişi depresyon ya da anksiyete bozukluğu gibi durumlar yaşıyorsa ilaç kullanımı gerekli olabilir. Bu ilaç grupları şunlar olmaktadır:
-
Antidepresanlar
-
Benzodiazepinler
-
Antipsikotikler
Uzun Dönemde Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğunu uzun süreli olarak takip etmek önemlidir. Bu hastalıkta iyileşme, hastanın tedaviye karşı gösterdiği tutuma bağlı olarak değişmektedir. Tedaviyi kabul eden kişiler sağlıklı ilişkiler yürütebilmekte ve iş hayatında yer alabilmektedir. Ancak bu kişilerin tedaviyi uzunca bir süre devam ettirmeleri gerekmektedir. Paranoid bozukluğun belirtileri görülmeye devam edilse de kişi, destek ve ilgi ile bununla nasıl başa çıkabileceğini öğrenecektir.
Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler tedaviye direndikleri takdirde bu durum, hayatlarının daha sağlıksız devam etmesine neden olabilir. Bu bozukluk, kişilerin belli bir işte tutunmalarına ya da sağlıklı sosyal etkileşimler gerçekleştirmelerine engel olabilir.