Paranoid (Kuşkucu) Kişilik Bozukluğu

Yazar Cemre Özcan • 16 Eylül 2024 • Yorumlar:

Kişilik, bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarındaki farklılıkları belirleyen, süreklilik gösteren özellikler ve eğilimlerdir (Linda, 1999). Bireyle ilgili bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel özellikleri kapsar. Bir kişiyi diğerlerinden ayıran davranış örüntüleridir. Kişinin içerisinde bulunduğu toplum normlarının dışına çıkması, duygu, düşünce ve davranış örüntülerinde bir aksama yaşaması ve beklenenin dışına çıkması durumunda bir kişilik bozukluğundan söz edilebilmektedir.

Paranoid kişilik bozukluğuna sahip bir kişinin temel inancı dünyanın tehlikeli bir yer olduğu, kendisinin de her an bir yara alabileceği ve bu durumda kendisini sürekli koruması gerektiğidir. Başkalarının davranışlarını kötü niyetli olarak yorumlarlar (Şekil.1). Çevresine karşı hep çok dikkatli ve çok tetiktedirler. En yakınlarının dürüstlüğünden bile kuşku duyarlar ve kafalarında oluşturdukları kuşkularının kanıtlarını aramaya kendilerini adamışlardır. Dış dünyaya karşı gösterdikleri imaj ise akılcı, soğuk ve mantıklıdır. Genellikle sevgi ya da olumlu duygular göstermezler.

DSM-V Tanı Ölçütleri El Kitabı paranoid kişilik bozukluğunu şu şekilde tanımlamıştır:

1)Yeterli bir kanıt olmaksızın başkalarının kendisini aldattığından veya kötülük yaptığından kuşku duyma.

2)İş arkadaşlarının veya arkadaşlarının bağlılıkları ve güvenilirliklerini sorgulama.

3)Söylediklerinin daha sonra kendisine karşı kullanılacağı korkusuyla başkalarına içini dökemez.

4)Sıradan sözlerden aşağılama veya göz korkutma anlamı çıkartır.

5)Sürekli kin besler.

6)Ortada bir neden yokken, başkalarının davranışlarını kişiliğine ya da statüsüne yönelik bir saldırı olarak algılar. Bunlara öfkeyle karşılık verir.

7)Partnerinin kendisine bağlılığını devamlı sorgular ve partnerinin sadakatiyle ilgili sürekli bir kuşkuculuk yaşar.

Paranoid kişilik bozukluğu olan bireylerin düşünce ve düşünceyi işleme sisteminde bir çarpıtma meydana gelmektedir. Yaşanan olaylarda her zaman başkalarını suçlama eğilimindedirler. Bunun sebebi ise bireyin altta yatan düşük benlik saygısını korumak adına yaptığı psikolojik bir savunma durumudur (Bentall, 2006).

Zihin Teorisi; başkalarının niyetlerini ve zihinsel durumlarını anlayabilme beceresidir ve paranoid düşüncede bu beceride eksiklik görülmektedir (Kinderman, 1998). Başka bir kişinin bakış açısını anlayamama durumu paranoid kişinin sosyal etkileşimlerini etkilemektedir.

DİĞER KİŞİLİK BOZUKLUKLARINDAN FARKI

Şizoid kişilik bozukluğu ve şizotipal kişilik bozukluğunun bazı belirtileri paranoid kişilik bozukluğuna benzese de bu bozuklukların birbirinden farklı özellikleri vardır (Carroll, 2009).

Şizoid kişilik bozukluğu sosyal içe çekilmeyle karakterizedir. Kişi, yakın ilişkiler ve temastan uzaktır. Genelde tek başına bulunmayı severler. Duygusal olarak kayıtsız ve soğuk bir yapıdadırlar. Paranoid kişilik bozukluğunda olduğu gibi diğerlerinden şüphe etmek yerine dış dünyaya karşı ilgileri ve kişilerarası temas yok denecek kadar azdır (Carroll, 2009).

Şizotipal kişilik bozukluğu, yakın ilişkilerden kaçınma ve yetersiz kişilerarası ilişkilerle karakterizedir. Paranoid kişilik bozukluğundan farklı olarak bu kişilerde bilişsel ve algısal çarpıtmalar yaygın olarak görülür. Büyüsel düşünme, geleceği görebilme ve telepati gücü olduğuna inanma gibi gerçekdışı inanç ve düşünceleri vardır.

PSİKOZLA GİDEN DİĞER BOZUKLUKLARLA FARKI

Psikozla giden bozukluklar; kısa psikoz bozukluğu, şizofrenimsi (şizofreniform) bozukluk, şizofreni, şizoduygulanımsal (şizoaffektif) bozukluktur. Bu bozukluğa sahip bir kişide en yaygın görülen belirtiler sanrı (delüzyon) ve varsanılar (halüsinasyon), dağınık bir konuşma örüntüsü (sık sık konudan sapma veya anlaşılmaz bir biçimde konuşma), dağınık davranış örüntüsü ve negatif belirtilerdir (duygu eksikliği, duygusal içedönüklük). Şizoduygulanımsal (şizoaffektif) bozuklukta bu belirtilerle birlikte depresyon belirtileri de eşlik eder.

Bu bozuklukların tümünde görülen ortak belirtiler sanrı ve varsanıların varlığıdır. Paranoid kişilik bozukluğunda ise varsanılara rastlanmamaktadır.  

PARANOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU TEDAVİSİ

Tedavi Adımları

Uzun Dönem Tedavi Hedefleri (Bernstein, 2007):

-Kırılgan duygularını tanımak ve kabul etmek

-Öz-yeterlilik duygularının farkındalığını arttırmak

-Başkalarına karşı daha güvenilir bir bakış açısı geliştirmek

-Başkalarını göz korkutucu olarak görüp kaçınmak yerine, sıkıntılarını sözlü olarak ifade edebilmek

Paranoid Kişilik Bozukluğu olan kişiler tedavide terapiste karşı kendini korumaya yönelik güçlü bir savunma ve agresyon gösterebilirler. Bu durumda terapistin yapması gereken danışanın savunmasını harekete geçirecek karşıt tepkilerden uzak durmak olmalıdır. Terapistin öncelikli hedefi, danışanla yakın ve empatik bir ilişki kurarak onu destekleyen bir tavır sergilemek olmalıdır. Terapistin yapması gereken bir diğer konu ise gerçekçi terapi hedefleri belirlemektir.

Terapist, terapi ortamında danışanla yakın fiziksel temastan uzak durmalıdır ve danışana kendi özel alanını vermelidir. Böylece danışan kendini daha rahat hissedecektir. Aynı zamanda terapistin dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri de, danışanın duygudurum değişimlerinin farkında olmaktır.

Paranoid Kişilik Bozukluğu olan kişilerin tedavisinde kullanılan yöntemler; Bilişsel Davranışçı Terapi (Beck, 2004), Bireysel Destekleyici Dinamik Psikoterapi (Gabbard, 2000) ve Şema Terapi’dir (Young, 2003). Paranoid kişilik bozukluğu olan bireyde en temelde yer alan çekirdek bilişsel şema yetersizlik duygusudur ve bu nedenle tedavinin ilk amacı ilk aşamalarda bireyin kendi öz-yeterlilik duygusunu arttırmaktır. Buna paralel olarak iletişim ve empati gibi sosyal nitelikler de geliştirilmelidir. Sonraki aşamalarda ise yapılması gereken, kişinin zihninde yer alan diğerlerine karşı kötü niyetli ve şüpheli/kuşkucu inançların değişimini sağlamaktır. Bu aşamada terapist ve danışan işbirlik içerisinde olmalı ve danışanın şüpheli/kuşkucu inançlarını sorgulamalıdır. Şüpheli inançlar belirlenir ve bu inançların doğrulukları, gerçekle uyup uymadığı test edilir.

Paranoid Kişilik Bozukluğu olan kişilerin tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem ise ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinde en önemli nokta ise terapistin, hastanın güvenini kazanmış olmasıdır. Aradaki güven ilişkisi kurulamazsa hasta, ilaç tedavisine yanıt vermeyecektir. Paranoid kişilik bozukluğu olan kişilerde depresyon ve/veya anksiyete birlikte görülebilmektedir. Bu noktada danışanın da işbirliğiyle semptom azaltıcı ilaç tedavisine başlanabilmektedir.

YAZAN

Psk. Cemre ÖZCAN

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)