Parasomnia (Uyku Terörü)
Yazar Hatice Alkan Akdağ • Psikiyatrist • 22 Nisan 2019 • Yorumlar:
Uyku sırasında görülen davranışsal ve duygusal tepkilerin olduğu bir hareket bozukluğudur. Kabustan yani korkulu rüyadan farkı, kabuslarda kişi uykudan daha kolay uyanabilir ve sakinleştikten sonra tekrar uykuya dalabilir. Uyku teröründe ise uyandırabilmek, kişiyi bilinçli hale getirebilmek yani farkındalığını sağlamak pek mümkün olmamaktadır.
Stres, aşırı yorgunluk, ateş, ilaç kullanımı, farklı bir yerde uyuma uyku terörünü tetikleyebilir.
Sıklıklı çocuklukta başlayan, erişkinde çok az sıklıkta devam eden bir durumdur. Şahit olan insanları tedirgin eden korkutucu bir olaydır. Ancak kendi kendine biteceğini bilmek, sabırla beklemek, kendisine ve etrafına zarar vermesinin önüne geçmek yeterli olacaktır. Kişiyi uyandırmaya çalışmak gereksizdir çünkü uyansa bile kendinde olmayacak ve hatırlamayacaktır.
Tetikleyebilecek nedenlerin araştırılması, varsa ortadan kaldırılması, kişinin hayatını ve birlikte yaşadığı insanları etkilemeye başlamışsa psikiyatri tedavi başvurusu önerilir.
Uyku korkusu derin REM dışı uyku döneminde oluşur. Uyku korkusu, kabustan farklı olarak rüya ile ilişkili değildir, daha çok bir uyku dönemin birinden diğerine geçerken ani korkuyla uyanma ile ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla uyku korkusu çocuk uykuya daldıktan 2-3 saat sonra, en derin REM dışı uyku döneminden rüyaların görüldüğü REM uyku dönemine geçerken ortaya çıkar. Normalde bu geçiş sessizce gerçekleşirken nadiren çocukta korku reaksiyonuna neden olabilir. Uyku sırasında çocuk birden yatakta oturur duruma geçer ve korku işareti olarak çığlık atar, ardından ağlamaya başlar. Çocuk hızlı hızlı soluk alıp vermektedir, kalp hızı artar, terleyebilir, ve korkuyla çığlık atarak kıvranır. Bu durum birkaç dakika veya daha uzun sürer, çocuk daha sonra sakinleşir ve yeniden uykuya dalar. Kabustan farklı olarak çocuk ertesi gün bu olayı hatırlamaz. Oysa kabusta çocuk ertesi gün gece gördüğü rüyayı ve korktuğunu hatırlayabilir. Bunun nedeni REM uykusundan uyanıldığında (kabus REM uykusunda oluşur) olayın ertesi günü bunun hatırlanabilmesi ancak derin REM dışı uykudan uyanıldığında bunun hatırlanamamasıdır.
Uyku korkusu 2 yaşın üstündeki çocuklarda erişkinlik yaşlarına kadar olan dönemde görülmektedir. Muhtemel nedeni henüz gelişmekte olan beynin uyku dönemleri ve bir dönemden diğer döneme geçişlerdeki ufak aksamalardır. Uyku korkusu olan çocukların çoğunluğunda aile bireylerinin en az birinde benzer bir durum söz konusudur ve bu çocuklarda uykudan sıkça uyanma ve uyurgezerlik gibi ek parasomiler bulunmaktadır.
Aşırı yorgunluk, stres, ateş, antibiyotik gibi ilaç kullanımı, yatağından farklı bir yerde uyuma gibi faktörler uyku korkusu yaşanma olasılığını artırır.
Uyku kabusu çocuklar arasında %3-5 arasında görülürken, kabus hemen hemen her çocukta sık olmayarak görülebilen bir durumdur. Uyku korkusu çoğunlukla 4-12 yaşlar arasında ve erkek çocuklarda biraz daha sıkça görülmektedir. Erişkinliğe geçişle birlikte kaybolmaktadır.
Uyku terörü sırasında anne-baba ne yapmalıdır?
Uyku korkusu aile içinde paniğe kapılmaya yol açan, korkutucu bir durumdur. Çocuk çığlık atmakta, elini kolunu sağa sola savurmakta ve her türlü telkine kapalı bir durumda, cevap vermemektedir. Aileye düşen bunun birkaç dakika süren bir olay olduğu ve biteceğini bilerek sabırla beklemesi, o sırada çocuğun hareketler nedeni ile kendine zarar vermesini engellemektir. Bu süreç geçtikten sonra çocuk zaten uykuya yeniden dalacaktır, bu nedenle çocuğu uyandırma gayreti içinde olunmamalıdır. Zaten uyandırılmak istense bile çocuk uyanmayacaktır, uyandırılabilse bile sersem ve kendinde olmayacaktır.
Uyku korkusu eğer çok çok sık değilse tedavisi gereken bir durum değildir. Ancak uyku korkusunu artıran faktörlerin giderilmesi yararlı olur. Bunlar, çocuğun okul stresi, doğacak olan kardeşe ait tedirginliklerinin giderilmesi, aşırı okul veya sportif yorgunluktan kaçınılması gibi basit önlemlerdir.