Parkinson Hastalığı
Yazar Hasan Armağan Uysal • Nörolog • 13 Ocak 2021 • Yorumlar:
Parkinson Hastalığı sinir sisteminin süreğen, ilerleyici bir hastalığıdır. Hastalık beyindeki nöron adı verilen sinir hücrelerinin belli bir kısmının kaybı ile 'dopamin' adı verilen bir kimyasal maddenin üretilememesine bağlı ortaya çıkar. Dopamin bir kimyasal mesaj ileticisidir ve hareketlerimizin kontrolünde ve koordinasyonunda görev alır.
Dünyada yaklaşık 5 milyon hasta olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye' de ise 100.000 civarında Parkinson Hastası vardır. 65 yaş üstünde her yüz kişiden birinde bu hastalık görülür iken, 85 yaş üstünde bu oran %5' lere çıkmaktadır. Hastalık daha çok erkeklerde görülmekle beraber bugüne kadar kanıtlanmış risk faktörleri yaş, genetik, kırsal kesimde yaşamak, kuyu suyu kullanımı ve tarım ilaçlarına maruz kalmaktır.
Hastalığın tanısı bir nörolog tarafından yapılan muayene ile konulur. Hastalık tanısında özel bir kan testi ya da görüntüleme yöntemi yoktur. Yapılan tetkiklerin hepsi hastada muayene ile gözlenen bulguların Parkinson Hastalığı' nı taklit edebilen diğer hastalıkları dışlamak amacı ile yapılmaktadır.
Hastalar doktora en sık titreme şikayeti ile başvurur. Bu titreme vücudun bir tarafında, özellikle ellerde, ayrıca çenede, dudaklarda, dilde ve bacaklarda bulunur. İkinci bulgu hareketlerde yavaşlıktır. Anormal bir şekilde durağanlaşma, yüzde donuklaşma, düğme iliklemede, traş olma ve diş fırçalamada zorlanmalar ilk belirtilerden de olabilir. Bunlar dışında kaslarda sertlik, dengesizlik, ayakta durma esnasında kararsızlık yaşanması, düşme eğilimi gözlenebilir. Hastalar hafifçe öne eğik dururlar, küçük adımlar ile yürürler. Yazıları küçülmüş, konuşma tekdüze ve monoton hale gelmiş olabilir.
Hareket ile ilgili sorunlar yanında, kabızlık, koku duyusunda azalma, uyku bozuklukları, vücudun çeşitli yerlerinde ağrı, mutsuzluk, huzursuzluk, idrar problemleri, ani tansyon düşmeleri, ağızdan salya akması gibi problemler Parkinson Hastalarında görülebilir.
Parkinson Hastalığı' nda erken tanı ve tedavi önemlidir. Bugün itibarı ile kullandığımız tedavi yöntemleri bu hastalığı durduran ya da ilerlemesini geciktiren tedavilerdir. Hastalığın tedavisi medikal (ilaçlar ile) ve cerrahi olarak ikiye ayrılır. Tedavi seçiminde yaş, hastalığın o hastadaki belirti ve bulguları ve hareket ile ilişkili olmayan diğer bulgular rol oynar.
Unutulmamalıdır ki, her Parkinson hastası aynı belirtileri göstermez. Tüm belirtilerin bir arada olması gerekli değildir. Belirtilerin oluşumu için bir sıralama yoktur. Her Parkinson hastası bir diğerinden farklıdır. Bu nedenle her hastanın tedavisi de farklılıklar gösterebilir. Ayrıca hastalığın ilerleme hızı da farklılıklar gösterecek.