Parkinson Hastalığında Egzersiz Nasıl Yapılmalı?

İlk kez 1817 yılında İngiliz hekim James Parkinson tarafından ‘titrek felç’ adıyla tanımlanmıştır. Parkinson hastalığı progresif (ilerleyici) seyirli motor ve non-motor semptomlarla ilişkili nörolojik bir hastalıktır. Parkinson hastalığı ilk etapta farmakolojik olarak tedaviedilmesine rağmen, non-farmakolojik tedavilere yönelik artan kanıtlar, fizyoterapi ve rehabilitasyonun hastalığın tedavisindeki önemini ortaya çıkarmıştır.

Tanısı klinik olarak konan bu hastalık 40-75 yaşları arasında, sıklıkla da 60 yaşın üzerinde başlar. Tüm Parkinson hastalarının %5’inde 20 ila 40 yaş arasında da genetik nedenlere bağlı olarak başlangıç görülebilmektedir.. Fizyoterapi ve rehabilitasyon programındaki amaç; hastalığın yol açtığı problemleri en aza indirip, kendi yetersizliğinin ve çevresel koşulların elverdiği ölçüde hastayı maksimum bağımsızlığa ulaştırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.

Hastalığın Mekanizması: Üst beyin sapı bölgesinde yer alan substantia nigra (kara çekirdek) hücrelerinin azalmasından ileri gelir. Bu hücreler ‘dopamin’ denilen bir madde yapar, depolar ve bunu kimyasal bir iletici beynin derinliğinde bulunan ‘striatum’ denilen yapıların sinir hücreleriyle kurulan bağlantısında kullanılır.

STRİATUM: Beyin kabuğunda gelen hareketle ilgili verileri işleyerek ahenk, beceri katar. Denge ve koordinasyona katkıda bulunur ve veriler tekrar beyin kabuğu, beyin sapı ve omurilik aracılığıyla kaslara yollanır. Parkinson hastalığında da substantia  nigra hücreleri   dopamin depolayamaz ve striatum’da dopamin eksilir. Vücutta ise bu eksilmeye ve bozulan döngüye bağlı olarak hastalığın belirtileri görülmeye başlar.  İşte tam da bu noktada Parkinson hastalığında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon gereksiniminden bahsetmeye başlayabiliriz.

TEMEL BELİRTİLER

Hastalık sinsi ve yavaş biçimde ilerler. Genel olarak hastalığın başlangıç zamanı kesin olarak kaydedilemez. Sıklıkla ilk belirti olarak bir el parmağında veya bir elde titreme diyebiliriz.

  • Titreme(Tremor): Parmak,el,ayak,diz,çene,dudak’ta görülebilir.

  • Rijidite (Kaslarda Sertleşme):Normalde kasların dinlenme halinde yumuşak ve gevşek olmaları gerekirken, rijidite varlığında dinlenme halinde bile sabit biçimde, gergin ve elle hissedilebilen sertlikte olduğu görülür.

  • Bradikinezi(Hareketlerde yavaşlama):En temel belirtilerden biri olan bradikinezi erken veya geç olarak her hastada gelişir. Hareket yavaşlığı belirgin olsa da Kas Kuvveti normaldir.

  • Hipokinezi: Hareketlerin azalması.

  • Hipomimi: Mimik hareketlerinin azalması.

  • Mikrografi: El yazısının bozulması.

  • Dizartri: Konuşma Bozuklukları

  • Siyalore: Yutma güçlüğüne bağlı salya akması

  • Postüral İnstabilite: Postüral reflekslarde azalma, rijidite ve akinezi(hareket yokluğu) postüral instabiliteye neden olmaktadır.

  • Duruş ve denge bozuklukları

  • Öne doğru düşme eğilimi

  • Yürüyüş bozuklukları(Festinasyon yürüyüşü)

  • Kilitlenme ve Donma:Hareketin Başlatılamaması,hareket esnasında kilitlenmeler

  • Düşme

 

 

 

PARKİNSON HASTALARINDA POSTÜR:

  • Başın öne eğilmesi(fleksiyonu)

  • Gövdenin öne Eğilmesi

  • Pisa Sendromu:Gövdenin yana eğilmesi

  • Torakolumbal kifoz

  • Kalça ve dizlerde öne bükülme(fleksiyon)

Sürekli öne eğik postür sırt kaslarının mekanik olarak gerilmesine ve ön grup kasların da kısalmasına neden olur. Sonuç olarak da  bel,boyun,kalça ve diz eklemlerinde kronik ağrılar meydana gelir. Duruş bozukluğu zamanla ayakta dururken,yürürken,sağa sola dönüş yaparken veya sandalyeden kalkarken ve ileri doğru uzanırken emniyetsiz hissetmeye, denge kaybına ve düşmelere yol açabilir.

TAM DA BU NOKTADA FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON

Hastalığa karşı uygulanan medikal ve cerrahi seçeneklerinin yanında kronik ve ilerleyici, motor ve non-motor semptomlar için fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları büyük önem arz etmektedir. Hastalığın fizik tedavi uygulamaları  kişinin yaşı, mesleği, hastalığın belirtileri, hastalığın evresi, psikiyatrik sorunları(halüsinasyon,demans,depresyon..vs.)’na  göre değişiklik göstermektedir.

Kullanılan medikal ilaçlara göre on(ilaç alınınca semptomların azaldığı)-off(dozun sonuna doğru bulguların arttığı) dönemleri bulunur . Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon açısından değerlendirme yapılırken hangi ilaçların kullanıldığı, ilaçların hangi saatlerde ve sıklıkla kullanıldığı ve semptomların buna bağlı olarak artıp-azaldığı detaylıca sorgulanmalıdır.

Fiziksel olarak zinde olan hastaların uzun hastalık seyriyle daha iyi başa çıktıkları bilinen bir gerçektir.  Egzersiz faaliyetleri   sürekli bir strese maruz kalan kasların ve eklemlerin korunmasına yardımcı olur. Ayrıca kalbin çalışmasına kan dolaşımına ve akciğerlerin havalanmasına da katkıda bulunur. Böbrekler, idrar yolları ve mesane daha iyi çalışır ve kabızlık durumu en aza indirgenir.

Fiziksel faaliyetler zihinsel faaliyetler için de önemlidir. Hastanın kaygılarını yönetmesine yardımcı olur,mutluluk hissi,gevşemiş ve rahat hissetme duyguları da kişiye hakim olur.Aile bireyleri de en az hekim ve fizyoterapist kadar bu konuda destekleyici ve teşvik edici bir tutum içinde olmalıdırlar.

Tedaviler hastalara özgüdür. Hekim tanısı ve fizyoterapist değerlendirmesiyle hastaya özel rehabilitasyon planı çizilir ve egzersizlerin  hayatın içine adapte edilmesi, hasta yakını bilgilendirilmesi ilk hedeflerimiz arasındadır.

Genel olarak Egzersizlere Bakarsak;

Yukarıda    bahsettiğimiz her  fiziksel semptom için egzersiz uygulamaları vardır.

  • Yatak içinde yüzüstü ,sırtüstü ya da ayakta yapılacak olan Germe Egzersizleri

  • Postür Egzersizleri :Bu hastalar için büyük önem göstermektedir. Bozulmuş öne eğik postür için detaylı değerlendirme yapılmalı ve egzersiz programı planlanmalıdır.

  • Yürüme Çalışmaları:Bozulmuş postür ve hareketlerde azlık nedeniyle bozulan yürüme paterni için yapılacak ev içi düzenlemeler hem düşme korkusuna iyi gelecek hem de yürüme bozukluğunun ilerlememesi için hastaya yardımcı olacaktır.

  • Dönme Çalışmaları: Hareket azlığı, kaslarda rijiditeye bağlı olarak hasta sağa ve sola dönmekte zorlanabilir. Yatarken, otururken ya da ayakta iken rotasyon(dönme) çalışmaları ve gündelik hayatta yapılabilecek egzersiz düzenlemeleri hastaya iyi gelecektir.

  • Denge ve Koordinasyon Eğitimi:Dinamik ve statik pozisyonlarda yapılan denge çalışmalarına rehabilitasyon programında mutlaka yer verilmelidir.

  • Solunum Egzersizleri:Solunum kaslarında oluşabilecek olan sertlikler(rijidite) solunum kapasitesinin azalmasına neden olabilir.

  • Mimik Egzersizleri: Hipomimi varsa eğer egzersiz programına eklenmelidir.

  • Yutma Rehabilitasyonu:Yutma güçlüğü çeken hastalarda alanında uzman hekim ve fizyoterpistler tarafından değerlendirilmelidir.

  • Gevşeme Egzersizleri ve Meditasyon

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Sevgi Gül Köse Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Fzt.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)