Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Nedir?
Yazar Aleyna Nazlıcan Aday Yıldız • 26 Şubat 2024 • Yorumlar:
Hayatta her insanı zorlayan durumlar yaşanabilir, zorlayıcı durumlara verilen tepkiler bireylerin psikolojik dayanıklılık düzeylerine göre farklılaşmaktadır. Genel olarak depresyon gibi ruhsal hastalık ve benlik bütünlünü zedeleyici kişilik bozuklukları olmadığı sürece bireyler problemler ile baş edebilmek için çözüm yolları arar, destek kaynaklarına başvurur ve çözme de başarılı olurlar. Ancak pasif agresif davranışlar gösteren ve bu durumu kişilik örüntüsü haline getiren bireylerin problemlere karşı duruşları böyle işlememektedir.
Pasif agresif kişilik bozukluğu olan bireylerin insanlar beni sömürebilir temelli yerleşik düşüncesi vardır. Bu düşünceleri onların davranışlarına ,direnç gösterme şeklinde yansır. Kimi insanlar öfkelerini nesnelere zarar vererek dışarı vururken pasif agresif kişiler somurtmak, küsmek, iletişimi minimuma indirerek tavır almak, karşısındakini yok saymak gibi davranışlar sergiler. Hemen hemen herkes yaşam olaylarında bu tepkileri gösterebilirken pasif agresif kişiler için bu tepkiler süreğenleşmiştir. Kendilerini ortaya koyamayan, sorumluluktan kaçınan, otoriteye karşı olan ancak otoriteye karşı pasif direnç tepkileri gösteren, işleri ağırdan alan veya geciktiren, inatçı ve etkililiği düşüren tutumlar sergileyen kişilik özelliklerine sahiptirler.
-
Pasif agresiflerin özellilkeri nelerdir? Ailede, iş ortamında, arkadaş çevresinde ne tür davranışlarda bulunur, hissiyatlarırnı nasıl ifade ederler?
Pasif-agresif kişilik bozukluğunun yerleşik düşünceleri vardır, bunlar :
-
Kendime yeterim ancak amaçlarıma ulaşmak için başkalarına gereksinim duyuyorum.
-
İnsanlara bağlanmayı severim ancak başkalarının yönetiminde olmaya katlanmak istemiyorum.
-
Yönetimdekilerin egemenliğine karşı koymalıyım ancak onlar tarafından kabul de görmeliyim.
-
Başkalarının denetimi altında olmak katlanılacak şey değil.
-
Her şeyi kendi bildiğim gibi yapmalıyım.
-
İnsanların beklediği kurallara uyarsam özgürlüğümü kısıtlamış olurum.
-
Kızgınlığımı doğrudan göstermemem gerekir, hoşlanmadıklarımı başkalarına boyun eğmeyerek gösterebilirim.
-
Benim için en iyisinin ne olduğunu ancak ben bilirim, ne yapmam gerektiğini bana başkaları söylememeli.
-
İnsanlar hep beklenti içindeler ve kuralları beni boğuyor.
-
İnsanları çok buyurgan olarak görürsem onların isteklerini önemsemeyebilirim.
Daha bir çok ambivalans düşünceleriyle hayatlarına yön verirler. Pasif agresif davranışlar göstermelerinde ambivalans düşünceleri yer almaktadır. İkircikli düşünen bireyler temel de kendilerine güvenmemektedirler. Kendi duygu ve düşünceleri hakkında yeteri kadar farkındalık sahibi olmadıkları ve gerçekçi değerlendiremedikleri için kurban rolünde olmak istememelerine rağmen yeteri kadar direnç göstermedikleri, kişisel sınırlarına sahip çıkacak özgüvene sahip olmadıkları için pasif kalarak kurban rolünde davranışlar sergilerler.
-
Pasif agresifliğin temelinde neler yatar? Daha çok kimlerde görülür, neden?
Kişiliğimizin oluşturan birçok faktör vardır. Mizaç kalıtım ile kişiliğimize katkı sağlarken aile hayatı, ailenin yaşadığı coğrafi konum ve çevresel özellikler, içinde bulunulan toplum, bireyin toplum algısı, kişilik gelişimi üzerinde de rol oynamaktadır. Ebeveyn tutumları ve örseleyici yaşam hikayelerine küçük yaşta maruz kalmak temel sebeplerindendir çünkü kişiliğimiz her terapi ekolüne göre farklı olsa da kesin zaman olmamak kaydıyla ilk çocukluk döneminde şekillenmektedir. Bu dönemde edinilen ilk izlenimler, deneyimler ileriki yıllarda sergilenecek tutumların temelini oluşturmaktadır. Pasif agresif kişilik bozukluğunu genellikle çocukluk döneminde yaşanan travma niteliğinde ki olaylar etkilemektedir. Baskıcı, titiz, otoriter bir aile tutumu ile büyüyen çocukların duygularını ifade etme olanağı bulamamaları pasif agresif kişilik için risk faktörlerindendir. Ebeveynleri tarafından ihmal edilen, beklenilen takdir ve ilgiyi alamayan, özgüveni zedelenen, kıyaslamacı bir tutum ile büyüyen çocukların da ileri de pasif agresif kişilik göstermelerinde risk faktörü taşımaktadır. Taciz ve istismar gibi duygusal travmalarla dolu yaşam hikayeleri, anksiyete veya depresyon gibi diğer ruhsal sorunlar yaşamaları da pasif agresif kişilik bozukluklarının nedenleri arasında sayılabilir.
-
Tedaviyi kabul ederler mi, pasif agresif olduklarına ikna olmaları kolay mı olur?
Pasif agresif kişilik bozukluğu olan bireyler kişisel hayatlarında özgüvensiz ve ikircikli tutumlarda sıklıkla bulundukları için hedeflerine ulaşmada gerekli motivasyonu sağlayamayabilirler. Sosyal ve iş hayatında yaşadıkları problemlerde kendisinde bir hata arama taraftarı olmadıkları için tedavi sürecine katılımları uzun zaman alabilir. Yaptıklarının farkında olan ve tedavi için gönüllü olanlarla ise kurulan işbirliği sayesinde terapi ve tedavi sürecinden fayda sağlamak daha kolaydır.
-
Nasıl bir tedavi uygulanır?
Fiziksel yaralanmaları teşhis etmek ve tedavi etmek daha hızlı gerçekleşebilir çünkü somut olarak müdahale edilecek bölgeyi görmekteyken ruhumuzun yaralarını sarmak o kadar kolay olmuyor. Her ruhsal sorunun bir kaynağı vardır. Müdahale edilecek sebepleri bulmak zaman ve emek ister. Ancak profesyonel ilerletilen bir psikoterapi süreciyle pasif agresif kişilik bozukluğu olan bireyler düşüncelerini anlamlandırabilirler. Daha gerçekçi düşünme yollarını deneyimledikçe, var olan travmaları ile yüzleştikçe, sosyal hayata katılımları, sağlıklı iletişim kurma becerileri ve benlik bütünlüğü sağlanması sayesinde kendilerine olan güvenleri de artacaktır. Bilişsel-davranışçı terapi, duygu odaklı terapi, grup terapisi gibi terapi yöntemleri kullanılabilir. EMDR yöntemi, kişinin yaşadığı olumsuz olaylara karşı duyarsızlaşmasını sağlamak için psikoterapide kullanılabilir. -
Madde madde pasif agresiflerin özelliklerini yazar mısınız? Pasif agresifleri nasıl tanırız?
- Karşı tarafın sevgisi onun için besleyicidir onu kaybetmek istemez ama kendi isteklerinden de vazgeçemez isteklerinin ve ihtiyaçlarının yerine getirilmesi için manipatifül davranışlarda bulunur.
- Engellenme eşikleri düşüktür. İstedikleri hemen gerçekleşsin isterler, işler istedikleri gibi gitmediğinde surat asarlar bir an için akılları başlarından gitmiş ve tüm umutlarını yitirmiş biri gibilerken bir an sonra pireyi deve yapan, kinci, inatçı ve kavgacı biri oluverirler. Duygularında ve düşüncelerinde ikirciklik vardır.
- Duygularını kolaylıkla belli ederler. Kolaylıkla telaşa kapılabilir ve dürtüsel davranışlar gösterebilirler. En ufak bir üzüntüde bile gözyaşlarına boğulabilirler veya reddedildiğinde, kışkırtıldıklarında öfke gösterebilirler. Duygusal değişimlerinin sıklığından dolayı ikili ilişkileri uzun süreli olmaz. Her an neye nasıl tepki verecekleri kestirilemez.
- Bir karara varmaktan korkarlar ancak kendi isteklerinden de emin olamadıkları için düşünceler arasında yoğun ambivalans görülür, çözümler arasında gidip gelmeleri aceleci davranmalarına sebep olur.
- Suçluluk duyma ve başkalarına içerleme duyguları arasında bir çatışmada bulunurlar.
- Düşüncelerine, duygularına ve davranışlarına genel bir kararsızlık hakimdir. İçsel denetimleri çok azdır bu sebepten dolayı kendi kararlarına güvenmekte zorlanırlar. Başka insanlara karşı kişisel alanını koruyamazlar.
- İkili ilişkilerinde iki anlamlı iltifatlar da bulunabilirler. Pasif direnç gösterir dediğimiz tepkileri tam da bu davranışlarında yatmaktadır. Nezaket gibi gözüken zekice bir iltifatta size bulunduğunuzu sanarken üzerine düşündüğünüzde kullandığı kelimelerin aşağılama amacı içerdiğini fark edebilirsiniz.
- Yüzleşmekten ve kontrol edilmekten aşırı derecede rahatsızlık duyarlar bu yüzden otoriter bir işte çalışmak yerine kendileriyle baş başa kalacakları bireysel işleri ve iş ortamlarını tercih ederler.
- Basit konularda alınganlık gösterebilir karşısında ki kişiyi suçlamaya yatkındır.
- Başkalarının başarılarını takdir etmekte zorlanır, eleştirel bakış açısına sahiptir, kusur arar ve bulur.
- Empati kurmakta ve başkalarının ihtiyaçlarını çıkarsız bir şekilde karşılamakta zorlanır.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN
ALEYNA NAZLICAN ADAY