PICT( İçimdeki Çocuk Terapisi) nasıl çalışır?
Yazar Canan Araz • Psikolog • 19 Eylül 2017 • Yorumlar:
Birçok terapi modeli danışanın sorunları hakkında konuşmasını dinleyerek ve ona sevgiyle destek olarak yeni düşünce yolları açmaya çalışır ya da eski sorunlara uygulayabileceği yeni bilgiler verir. Bu sürecin sonunda yetişkin genellikle nasıl düşünmesi ve davranması gerektiğini biliyor olur ama yine de hayata geçirmeyi başaramaz ya da sürekliliğini sağlayamaz. Bu da kişilerin kendilerini başarısız hissetmelerine ve yeni bilgiden tam anlamıyla faydalanamadıkları için kendilerine kızmalarına neden olur. Bu tarz duygular genellikle “Biliyorum böyle hissetmemeliyim ama hissediyorum işte!” gibi ifadelere yansır.
Böylece yetişkin, kişinin mantıklı tarafı, atılması gereken adımları bilir ve başarmak ister ama bir şekilde diğer tarafları bunu gerçekleştiremez. Başka bir deyişle, mantık duygularla çatışma halindedir ve duygular savaşı kazanıyor gibi görünür. Bu hayatını kontrol etmek isteyen bir kişi için üzücü bir deneyimdir ve çoğunlukla kendilerini suçlamalarına sebep olur. Kendilerine ‘zayıf’ ya da ‘faydasız’ derler. Neden güçlü muhakeme yetisine sahip insanlar istenmeyen davranış ya da duyguların içine hapsoluyorlar?
PICT terapi modeli yetişkinin yeni bilgilerle anlayıp çözemediği her türlü sorunun bilinçaltında, kişin çocuk kısmında (kişinin genç hallerine ait anıların bulunduğu bilinçaltı bölümü) gizli olduğu bilgisi üzerine inşa edilmiştir. Başka bir deyişle çözülemeyen sorun artık bilinçli olarak hatırlanmayan ve çocuklukta başlamış duygular ve bağlantılı inanışlarla ilgilidir. Böyle olmasına rağmen kişinin yetişkin hayatında aktif bir rol oynamaya devam ederler. İçeride bir ‘çocuk’ yoktur ama bir zamanlar çocukken hissedilmiş o çok gerçek hisler vardır ve o hisler, güzel ya da değil yetişkin hayatımızdaki deneyimlerimizi oluştururlar. Dr. Itzhak Fried’ın beyin faaliyetleri konusundaki çalışması geçmişten bir anı geldiğinde yanan nöronların olay olduğu zaman en aktif olanlar olduğuyla ilgili doğrudan biyolojik kanıt da sağlamaktadır. Bilincimiz ‘bugün’ olan bir sorunun çocuklukta yaşanan bir deneyimle doğrudan ilintili olduğunun farkında olmayabilir ama etkin bilinçaltımız bağlantıyı hızlı ve kolayca yapar- o zaman oluşturulan inanışları aktive eder.
Yeni bilgiyi kullanamamanın insanda yarattığı kafa karışıklığının sebebi, bilginin çocuk hale yetişkin hal aracılığıyla verilmesi gerekmesidir. Çünkü bilgi yetişkinden çocuğa otomatik olarak geçmez. Bu aynı müdürün bilgisinin otomatik olarak saha personeline geçmemesi gibidir. Şirketler saha personelinin eğitimlerden faydalanması için kişisel olarak eğitilmeleri gerektiğini öğrendiler. Eğer çocuk kısmının yeni bilgiden faydalanmasını istiyorsanız çocuk kısmına bunun özel olarak söylenmesi gerekir. PICT, yetişkinin (eski, modası geçmiş bilgilerle ve yanlış inanışlarla işleyen) çocuk kısmına olumlu yeni bilgileri verebilmesi için tasarlanmıştır. Sonrasında bakış açısını değiştirip sorunları çözmeyi amaçlar.
PICT kendimizle, başkalarıyla ya da dünyayla ilgili sahip olduğumuz temel inanışların çocukluk süresince henüz bilginin doğru ya da yanlış olduğuna karar veremediğimiz bir yaşta öğrenildiğini bize öğretir. Bu süreç çok erken bir zamanda olduğu için bilgiler/inanışlar sanki her zaman orada olan gerçek bilgiler gibi görünür. Başka bir deyişle, danışanın ‘inanış’ şeklinde düşünmesi zordur, sanki daha büyük bir şeymiş gibi görünür- sanki kimlikle (‘Ben böyleyim’), diğerleriyle (‘İnsanlar böyledir’) ya da dünyayla (‘Hayat böyledir’) ilgili gerçekmiş gibi gelir.
Bu inanış öğrenme süreci eğer iyi ebeveynlik yapan duygusal olarak sağlıklı ailelerimiz varsa gayet iyidir çünkü o zaman kendimizle, başkalarıyla ve dünyayla ilgili inanışlarımızın çoğu olumlu, gerçekçi ve destekleyici olur. Ancak işlevsiz ailelerde ya da ebeveynlik becerileri düşük anne babalarda öğrendiğimiz inanışlar yanlış ve kısıtlayıcıdır. Örneğin: Ben yeterince iyi değilim, Hiçbir şeyi beceremem, Hiç kimseye güvenilmez, Güvenlik yok, Ben sevilmeye layık değilim, gibi. Çocuklukta öğrenilen bu yanlış inanışlar bize neredeyse görünmez olurken arkaplanda aktif olmaya devam ederler ve karar veriş süreçlerimizi, kendimize güvenimizi, ilişkilerimizi ve kendimizi motive etme becerimizi etkilerler. İnanışlar mantığımıza ‘görünmez’ oldukları için belli bir şekilde davranmamamız gerektiğini bildiğimizde ve yine de yaptığımızda kafamız karışır ve strese gireriz.
Etkileşimsel Analiz bireylerin ‘çocuk’, ‘yetişkin’ ve ‘ebeveyn’ yönlerini (ego durumlarını) ortaya koyar ve bireyin kendi içinde, başkalarıyla ve sorun çözerken bu yönlerin işlevlerinin anlaşılmasını tavsiye eder. PICT devam eden sorunlara, istenmeyen davranışlara ve geçmiş travmalara hızlı, detaylı, kalıcı ve nazik bir çözüm için bu kabul edilen yöntemi alıp yeniden şekillendirmiştir.
PICT modeli devam eden sorunların ve istenmeyen davranışların kök nedenini tespit edebilmek için danışanın spesifik bilgiye bilinçaltı aracılığıyla ulaşmasına yardımcı olur. Sonra, spesifik PICT tekniklerini kullanarak danışanın ‘yetişin kısmı’ (PICT Uygulayıcısının yönlendirmesiyle) ‘çocuk kısma’ gerekli bilgileri, sevgiyi ve desteği verir. Bu PICT tekniklerinin içinde inanışı değiştirmek ve dolayısıyla ‘çocuk kısmının’ bakış açısını değiştirmek için ihtiyaç duyulan içerikler mevcuttur. Kişinin kendiyle ilgili olumlu ve uyumlu inanışlara sahip olması için ‘çocuk’ ve ‘yetişkin’ kısımlarının güçlenmesi gerekir. Temel olarak danışan istenmeyen davranış ve hislerinden geçirilerek arzu edilen duygusal özgürlüğe ulaştırılır. Bu sürecin içinde ‘ebeveyn’ kısmı olumsuz ve kendine zarar veren konuşmaları değiştirmek için otomatik olarak yeni tavırlar ve beceriler edinir.