Polen Alerjenleri ile İlgili 5 Yanlış Efsane

Yazar Ramazan ErsoyAlerji Hastalıkları Doktoru • 17 Ağustos 2018 • Yorumlar:

Her yıl, bahar aylarının gelmesi ile birlikte polenlerin ortaya çıkması ile alerji mevsimi başlar ve yıldan yıla, polenlerin sayısındaki artış ve kısmen iklim değişikliğinden dolayı daha da kötüleştiği görülmektedir. Bahar ile birlikte ortaya çıkan alerjik hastalıklar dünyanın birçok ülkesinde toplumların % 10-20’sini etkiler. Alerjik şikayetleri ortaya çıkan bir çok alerji hastaları şikayetlerinin azalması ve rahatlamak için doktorlara başvururlar fakat buna rağmen mevsimsel alerjik rinit ve astım gibi hastalıklara yol açan polen alerjisinin nedenleri ve tedavileri hakkında hala bazı kalıcı mitler, yanlış inanışlar, efsaneler söz konusudur.

İşte bunlardan en büyükleri şunlardır.

  1. Her gün alerji ilaçları kullanarak alerji durdurabilir.

     Alerjik şikayeti olan hastalar alerjileri ile ilgili olarak kullandıkları ilaçların alerjilerini durdurabileceğini düşünürler fakat her gün alerji ilacı almak sadece alerjik şikayetlerini baskılar. Alerjik şikayetleri olan hastalar her gün antihistaminik kullandıklarında belli bir süre sonra şikayetlerinin eskisi kadar geçmediğini görürler ve ilaçlara karşı güvenlerini kaybederler. Bu yüzden ilaçları doğru bir şekilde kullanmazlar ve başka bir ilaca geçerler. Aslında tüm antihistaminiklerin benzer etki mekanizmasına sahiptir  hastalar bunu kabul etmedikleri için devamlı ilaç değiştirirler.

Alerjik rinit şikayetleri olan hastalardaki en büyük sorun burun tıkanıklığıdır.  Burunda ki tıkanıklığı hızlıca ortadan kaldıran nasal dekonjestanları kullanmaya başlayan hastalar belli bir süre sonra nasal dekonjestenlara bağımlı hale gelirler. Burun tıkanıklığı önlemek için kullanılan nasal dekonjestanların da belli bir süre sonra kendilerinin rebaund etkisi ile burun tıkanıklığına yol açtığı unutulmamalıdır. Bu yüzden nasal dekonjestanların en fazla 5 gün kullanılması önerilir. Alerjik rinitli hastalarının burun tıkanıklığı önlemek için nasal steroid içeren burun spreylerini veya damlalarını kullanmaları bağımlılık yaratmadan bahar boyunca şikayetlerin ortadan kalkmasını sağlar.

Alerjik şikayetleri olan hastaların kullandıkları bu ilaçların hepsi şikayetlerini kontrol altına almak içidir. Fakat tüm bu ilaçların kullanması ile şikayetleri kontrol altına alınamayan hastaların tedavilerinde en önemli yeri tutan alerjik hastalıkların seyrini değiştiren alerji aşıları (immunoterapi ) için alerji uzmanları tarafında görülmeleri gereklidir.

  1. Sadece çiçekler bahar alerjisini yol açar.

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte polenlerin havaya yayıldığı görülür. Alışılmış şekilde polen alerjisini gösteren fotoğraflar renkli renkli çiçeklerle medyada yer almaktadır. Halbuki bu renk renk çiçeklerden çok ağaçlar, otlar ve yabani otlar bahar alerjisine yol açar.

Aslında baharın erken döneminde alerjiye yol açanın çiçekler değil ağaçların olduğu bilinmelidir. Meşe ağacı, kızılağaç, huş ağacı, kavak gibi ağaçlar çiçek açmazlar ama polenleri havaya yayılır. Ağaçların polenleri havada yüzlerce kilometre uzaklara yayılabilir.  Çevremizde bulunan rengarenk, gül, lale gibi süs bitkilerinin polenleri yapışkan ve ağır olup böcekler tarafından taşınırlar, havada yaygın bulunmazlar. Alerjik yapıya sahip kişiler ancak bu bitkilere çok yaklaşırsa şikayete yol açabilir. Hastaların bu bitkilerden uzak kalması şikayetlerin oluşumunu engeller.

  1. Polenler görülünceye kadar alerjilerim için endişe duymamaya gerek yok

Polenler ortamı kaplandığında hastaların şikayetlerin arttığı ve alerji ilaçlarının yoğun bir şekilde eczanelerden alındıkları görülür.

Alerjik şikayetlerin en yüksek seviye çıkmasını beklemek hastaların hayat kalitesini ciddi şekilde etkiler. Her yerde sarı bir polen tozu görürseniz, alerjileri etkin bir şekilde tedavi etmek için çok geç olabilir. Alerjik şikayetleri ortaya çıkan hastalar ilaçları kullanmasına rağmen tam anlamıyla şikayetlerinden kurtulamayabilir. Alerji uzmanlarının çoğu, hastalarının mevsim başlamadan en az iki hafta önce tedaviye başlamalarını tavsiye eder.

Sıcaklıkların artmasıyla havalar ilk kez ısınmaya başladığında, alerjisi olanlar hafif semptomları tetikleyebilen bazı polenlere maruz kalırlar. Çoğu zaman, sıcaklıklar değişmesi ile birlikte polenler maruziyet artmaya başlar. Duyarlanmaya başlayan hastada maruziyet artıkça şikayetleri artmaya başlar burun içinde hasar başladığında bunu geri almak için günler haftalar gerekebilir. Bu nedenle erken alerji ilaçları kullanmanın yararı olabilir.

  1. Yaşadığı yerin balını yemek alerjiyi iyileştirir.

Alerjisi olan kişilerin yaşadığı yerin polenleri ile oluşan balı yediklerinde alerjilerinin iyileşebileceğini söyleyen birçok şey duymuşsunuzdur.

Balın bazı antimikrobiyal ve antiinflamatuar özelliklere sahip olmasına rağmen, alerjiyi önleyebileceği fikri bir yanlış anlamadan kaynaklanır. Teorik olarak, arılar çiçekler arasında hareket ettikçe, daha sonra ballarına aktarılan çiçeklerin polenlerini alırlar; Bu şekilde lokal allerjenlere kademeli olarak maruz kalmanın, bağışıklık sistemi üzerinde değişikliğe yol açtığı iddia edilmektedir. Aslında alerji aşıları (Allerjen immünoterapi ) benzer bir şekilde vücuda düşük dozlarda alerjen verilmesi üzerine çalışır. Ancak balda polen konsantrasyonu çok azdır ayrıca, alerjiye neden olan polenler rüzgârlarla 150 kilometrelik alan yayılabilmektedir. Arıların ulaşamadığı yerdeki polenlerde alerjiye yol açabilir. Arıların üzerinde gezdiği çiçeklerin polenlerinin de çoğu alerjiye yol açmaz.

Polen alerjisi olan hastalarda bal yenilmesi alerjik şikayetleri iyileşmesini sağlaması bu nedenlerden dolayı zor gözükmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalarda bu desteklemektedir.

  1. Alerji aşıları kortizon içerir.

Alerji aşıları alerjik hassasiyeti değiştirebilen en önemli tedavi yöntemidir. Alerjen spesifik alerji aşıları alerjik hastalıkların seyrini değiştirerek ya uzun süreli remisyon yada tamamen ortadan kaldırabilir. Dünya sağlık örgütü tarafından da onaylanıp önerilen alerji aşıları alerjik rinit ve astım ile arı alerjisinin tedavisinde kullanılır.

Alerji uzmanları tarafından önerilen alerji aşıları ( immünoterapi ) ile düşük dozlarda başlayarak vücuda alerjen verilir. Bu şekilde alerjiye neden olan alerjene karşı duyarsızlaştırılır.

Alerji aşılarında alerjik reaksiyon yol açan alerjenler çeşitli işlemler maruz bırakılıp yan etki riski en aza indirilip etkinlik en yüksek düzeye çıkarılarak hastanın vücuduna verilir.

Alerji aşıları asla kortizon içermez.

SONUÇ OLARAK

Alerjik şikayeti olan hastalar alerjileri ile ilgili olarak kullandıkları ilaçların alerjilerini durdurabileceğini düşünürler fakat her gün alerji ilacı almak sadece alerjik şikayetlerini baskılar.

Aslında baharın erken döneminde alerjiye yol açanın çiçekler değil ağaçların olduğu bilinmelidir.

Alerji uzmanlarının çoğu, hastalarının mevsim başlamadan en az iki hafta önce tedaviye başlamalarını tavsiye eder.

Polen alerjisi olan hastalarda bal yenilmesi alerjik şikayetleri iyileşmesini sağlaması zordur. Bu konuda yapılan çalışmalarda bu desteklemektedir.

Alerji aşıları alerjik hassasiyeti değiştirebilen tedavi yöntemidir.

Alerji aşıları asla kortizon içermez.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Ramazan Ersoy Alerji Hastalıkları, İç Hastalıkları Dr. Öğr. Üyesi

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)