Posterior Üretral Valv (PUV)
Yazar Şahver Melek Avcı Orhun • Radyolog • 31 Ağustos 2022 • Yorumlar:
Posterior üretral valv (PUV) posterior üretradan kaynaklanan ve lümeni daraltıp tıkayarak işemeyi güçleştiren membranöz (zarsı) oluşum olarak tanımlanabilir. Doğum öncesi anne karnında veya yenidoğan döneminde erkek çocuklarda infravezikal obstrüksiyona neden olarak yaşamı tehdit edebilen bir üriner sistem anomalisidir.
PUV tanısı geçmişte geç yaşlarda miksiyon (işeme) problemleri ile konurken prenatal ultrasonografik değerlendirmenin yaygınlaşması ile antenatal tanı konulabilmesi de mümkün olmuştur.
Hafif formları asemptomatiktir ya da minimal miksiyon sorunları vardır. Bir erkek süt çocuğu, çocuk veya adölesanda miksiyon güçlüğü, mesaneyi tam boşaltamamaya bağlı idrar kaçırma, idrar yolu enfeksiyonu varsa ayırıcı tanıda PUV düşünmek gerekir.
Doğum öncesi anne karnındayken yapılan ultrason incelemesinde mesane boyutlarında artış, mesane boynunda tipik anahtar deliği görünümü, amnion sıvısında azalma olan erkek fetuslarda PUV tanısı öncelikli olarak düşünülmelidir. Antenatal dönemde ultrason ile saptanan PUV'larda tıkanıklık şiddetlidir. Tıkanıklığın yalnızca miksiyon güçlüğüne neden olduğu daha hafif olgularda tanı konması geç çocukluk ya da adölesan dönemine dek uzayabilir. Böyle olgularda ultrasonda bulgular şiddetli formlara göre daha belirsiz olabilir. Mesane duvarında kalınlaşma, miksiyon sonrası mesane içinde rezidü idrar varlığı, tıkanıklığın derecesine bağlı olarak böbreklerin toplayıcı sisteminde genişleme görülebilen bulgulardır. Ultrasonda bu bulguları olan hastada tanı için voiding sistoüretrografi ( mesane içerisine kontrast madde doldurularak işeme sırasında yapılan radyografik görüntüleme) yapılması gereklidir. Bu incelemede prostatik üretranın geniş ve uzun olması ile tanı koyulabilir. Radyografik bulguları silik olan olgularda üretranın sistoskopik (idrar kanalı ve idrar kesesinin kamera ile incelenmesi) olarak değerlendirilmesi ile tıkanıklığa neden olan membranöz yapıların direkt olarak görülmesi ile tanının kesinleştirilmesi mümkün olmaktadır, bu yöntem eğer sistoskopi sırasında PUV saptanırsa aynı zamanda tedavi edici işlemin de yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Hastaların ilerleyen dönemde mesane disfonksiyonu açısından birer aday oldukları unutulmamalıdır. Posterior üretral valvli hastaların çocuk nefrolojisi ve çocuk ürolojisinin iş birliğiyle takip edilmesi gerekmektedir.