Pozitif Düşünce Zorlantısı
Yazar Elif Terziköy • Psikolog • 12 Eylül 2022 • Yorumlar:
Kuantum fiziği özel ilgi alanlarımdan bir tanesi ve bu konuya dair araştırmalar yapmayı da bu alanı zaman zaman terapilerimle bütünleştirmeyi de çok seviyorum.
Şu an gözlemlerime göre insanlar pozitif düşünme eğilimlerini büyük oranda arttırdılar. Biliyorlar ki pozitif düşündüklerinde pozitif olaylarla daha sık karşılaşıyorlar. Bu öncelikle harika bir gelişme çünkü düşünme biçimimiz dikkatimiz üzerinde önemli bir etkiye sahip. Pozitif düşündüğümüz zaman pozitif ayrıntılara daha fazla dikkat ediyor ve geleceğimizi pozitif yönde şekillendirmek için olası fırsatları daha fazla değerlendiriyoruz. Fakat aslında kişisel gelişim yazılarını takip eden insanların çoğu pozitif düşünmenin “büyüsel” bir etkisi olduğuna inanıyorlar. Aynı şekilde negatif düşünmenin de “büyüsel” ve felaket getirici bir etkisi olduğunu sanıyorlar. İşin gerçeği insan sadece kişisel gelişim üslubuyla söylemek gerekirse “madde” boyutunda hiçbir sihir içermeden o kadar güçlü ki ve bilinçaltımız hayatımızı şekillendirmede o kadar önemli bir noktaya sahip ki işin sihirli hiçbir tarafı yok.
Pozitif düşünmeyi hayatlarında bir yaşam felsefesi edinmeye çalışan kişilerin bilmesi gereken çok önemli bir nokta var. Psikanalitik literatürde bizim zihinsel yapımızın dönem dönem negatif şekilde düşünmeye ihtiyacı var. korku duygusunun deşarj olabilmesi ve olası durumlara karşı önlem alabilmesi, hazırda karşıt gerilim enerjisi barındırabilmesi adına bilinçaltımız bazen felaket senaryoları kurmaya ihtiyaç duyar. Hatta bu sayede olası olumsuz deneyimlerden korunma ihtimali de yükselir.
Sürekli pozitif düşünmeye çalışmak pek çok açıdan zorlayıcıdır. Özellikle güncel tehdit edici olaylar yoğunluktaysa, şartlarımız zorlayıcıysa bizler sağlıklı bir insan olarak kendimizi stresli, üzgün, endişeli hissedebiliriz. Yani düşüncelerimizin sağlıklı olabilmesi için dış koşullarla uyumlu olması gerekir. Ayrıca “serbest bırakmak” söz konusu olduğunda herkes için serbest bırakmanın zor olduğu meseleler olabilir. Ya da özellikle kaygı bozukluğu yaşayan kişiler negatif düşünme eğiliminde olduklarında bir de “negatif düşünürsem negatif yaratımlarım olur” düşüncesi kişide “pozitif düşünmek zorundayım” zorlantısına ve ikilemine dönüşebilir. Aklından negatif bir düşünce geçer geçmez “iptal ediyorum” demek açık bir obsesif kompülsif bozukluk semptomudur.
Peki ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle negatif düşünceleriniz yoğun olduğunda size psikolojik açıdan zarar verdiğini, dikkatinizi negatif ayrıntılara yönelttiğini ve geleceği pozitif yönde şekillendirmede sizi dezavantajlı kılacağını bilin. Negatif düşüncenin varlığı değil kontrol edilememesi sorunun temelini oluşturur.
Şimdi sizden ricam en az bir hafta boyunca aklınıza gelen negatif düşünceleri fark etmek ve her fark ettiğiniz negatif düşünceyi ne kadar rahatsız edici ya da sizinle alakasız gibi gözükse de ufak bir deftere yazmanız. Ardından bu düşüncelerinizin niçin aklınıza geldiğini, neden sizi rahatsız ettiğini yine en az bir hafta boyunca düşünmeniz. Bu düşünceler sizin bilinçaltınızda var olan büyük ölçüde şekil değiştirmiş ve oldukça anlamlı düşünceler. Büyük ihtimalle geçmiş deneyimleriniz, güncel arzularınız ya da korkularınızı temsil eden bu düşüncelerden lütfen korkmayın ve bir bilmeceyi çözmeye çalışır gibi düşüncelerinize eğilin. Bu cesur davranışınız her şeyden önce düşünceden korkmadığınızı gösterecek. Ayrıca bu davranış sizde karanlıktan korkan bir çocuğun karanlık bir odada gözlerini açması gibi bir etki yaratacak. İlk başta biraz rahatsız olacaksınız ama gözleriniz karanlığa alıştığında tüm negatif düşünceleriniz yavaş yavaş anlamsızlaşacak.
Ve unutmayın sevgi korkudan büyüktür.